Mustafa Cemal TOMAR
BİZ, 1960-1990 YILLARI ARASINDA SOĞAN İNSANLARIZ.
BİZ, 1960-1990 YILLARI ARASINDA DOĞAN İNSANLARIZ:
BİZ SINIRLI SAYIDA DOĞDUK.
Bu yüzden;
bizden keyf alın,
bizden öğrenin,
hazine biziz.
Dünyadan yok olmadan önce
her şeyi ve herkesi özellikle bizi çok sevin.
İşte hayatımızı ve bizleri neden sevmeniz gerektiğinin gerçek KANIT!!!
???? Okuldan sonra akşama kadar sokakta oynardık. Hiç televizyon izlemezdik. Televizyon yoktu ki evlerde. Olsa izlerdik elbette.
????İnternet diye bir kavram iozamanlar hiç duymamıştık. Dolayısıyla İnternet arkadaşlarıyla değil gerçek arkadaşlarla oynardık. Medil kapmaca, yesir, çeltik, çizik taş, top, misket oyunu, koşu oyunları... gibi oyunlar oynardık. Kendi ustalığımızla yaptığımız arabalara binerdik, karda naylon torbalar la kayardık.
???? Susadığımız zaman şişelenmiş su değil, musluk suyu içerdik. Şişelenmiş suyun ne olduğunu bilmezdik. Açip kapanan çeşmeler şehirlerde olurdu. Köylerde çeşmede akan suya rastlamak mümkûn değildi. Su kabımız avuçlarımızın içiydi. Sabunumuz yassı taşlar ya da topraktı. Kirli suyun yedi temiz taşa akarak değmesi sonucunda temizlendiğine inanırdık. Suya insan eli değmeden kaynağından içerdik doğrusu.
???? Aynı bardağı dört arkadaşla paylaştığımız halde hastalanmazdık. Bardaklar da çok lükstü. Her evde olmazdı. Kalaylanmış bakır sahan ve taşlar vardı. Ya da tenekeden yapılmış meşrebeler. Plâstik sanayi gelişmemişti. Poşetler yerine fileler kullanılırdı. Fileler nevale taşımacılığı için birbirdi.
???? Her gün çok pilav yediğimiz halde hiçbir zaman kilo almadık. Genellikle bulgur pilavı yapılırdı. Tere yağıyla yapılırdı. Evlere misafir geldiğinde, ya da usta çağırdığımızda bulgur pilavı yapılırdı. 5-10 çocuklu aileler nereden bulsun bu kadar bulguru. Ekmek için un bulamayanlar vardı. Sen de ne diyorsun yahu!!!
???? Çıplak ayakla dolaşırdık ama ayaklarımıza bir şey olmazdı. Aynen öyleydi. Rahmetli büyük annem genellikle ayağına bir şey giymeden tarlalarda ve çayırda gezerdi. Bir kere ayağıma diken battı dediğini hatırlamıyorum. Tabiatın doğallığindan vücut yararlanıyordu. Vücut bağışıklık kazanıyordu.
???? Annemiz ve babamız bizi sağlıklı tutmak için hiçbir zaman ek gıda takviyeleri, vitaminler vermezlerdi. Doktor nedir bilmezdik. Hastalıklarımızı vücudumuz tedavi ediyordu. Sağlık gideri diye bir gider yoktu çoğu ailelerde.
???? Kendi oyuncaklarımızı kendimiz yapar ve onlarla oynardık. Yukarda izah etmiştim zaten.
???? Ailemiz zengin değildi. Bize mal mülk değil, sevgi verdiler. Bazı aileler bunun dışında tutulmalıdır. İş yoğunluğu ve kültür eksikliğinden çocuklara doyurucu sevgi veren aileler azdı o zamanlar
???? Cep telefonlarımız, DVD'lerimiz, oyun istasyonumuz, XBox'ımız, video oyunlarımız, kişisel bilgisayarlarımız, internet sohbetimiz olmadı - ama bizim gerçek arkadaşlarımız vardı.
???? Arkadaşımızın evini davet olmadan istediğimizde ziyaret eder ve onlarla birlikte eğlenerek yemek yerdik, oynardık, bahçeye gider çalışırdık. Hayvanlara çobanlık yaoardık.
???? Senin dünyandan çok farklı olarak bütün akrabalarla iç içe yaşar, aramızda sıkı bağlar olurdu.
???? Çektiğimiz fotoğraflar siyah beyazdı ama renkli anılarla dolu idi. Fotoğraf çekmek çok pahalıydı. Bazı küçük ilçekerde fotoğrafçı yoktu. Fotoğraf için büyük ilçelere ya da il merkezine gitmek gerekiyordu. Çektiğimiz siyah- beyaz fotoğrafları bir hafta sonra ancak alabiliyorduk. Köylerde kimsede fotoğraf makinesi yoktu. Bir fotoğraf makinesi servet sayılırdı. Bir bozulsa hapı yuttun. Tamirci yoktu çünkü.
???? Ülkeyi güzel günlere taşımak için çok çalıştık. Her türlü imkansızlıklara rağmen kimimiz okuduk. Kimimiz sanatkâr oldu, kimimiz yurt dışına gitti. Çalıştık, çabaladık, sizleri ve ülkemizi bu hale getirdik. Güzel ülkemiz bu günlere kolay gelmedi. Kadrini kıymetini bilelim. Büyüklerimizin nasihatlerine uyalım. Ülkemizi daha iyiye götürmek için çok çalışalım.
???? Ayrıca biz kendine has, anlayışlı bir nesiliz. Çünkü biz ebeveynlerinin söylediğini dinleyen, saygı duyan, onların hayır duasını almak için uğraş veren bir nesiliz. Yeni gençliğimizi bu şiar doğrultusunda yetiştirememenin hüznünü yaşıyoruz.
Bizim neslimiz aynı zamanda evlatlarına karşı vazifesini yerine getirmektedir. Lâkin internet ortamı ve günümüz dünyası yavrularımızı elimizden aldı. Bizim kontrolünüzün dışına itti. Bundan ötürü sanıyorum çoğumuz müzdaribiz.
Bu nedenle geleceğe şüphe ile bakanlardanım.
20.01.2025