Özellikle Asya ve Afrika kültürlerinde başarıyı kabullenmemek, kıskanmak, yerden yere vurmak, karalamak, iftira atmak yaygındır.
Okuma seviyesi yüksek olan ülkelerde ise başarıyı kabul etme, tebrik etme, kutlama, teşvik etme, ödüllendirme vardır.
Dini mezhepler ve tarikatlar arasında önem verilmesi gereken tek kişi tarikatın ileri geleni yada lideri dir. Başka bir tarikattan daha iyi bir fetva gelmiş olsa bile bir karalama ile gülünür ve geçilir.
Avrupa da Katolikler bir fetva da bulunmuşsa, Evangelişler o fetva ya uymaya bilirler ama papa hakkında konuşmalarıda ahlak i olarak yasaktır.
Asya ve Afrikada Siyasette başarılı olanların arkasından konuşulanlar 4 kelimedir.
-Yalan söylüyor.
-Çalıyor.
-Zam zam zam
-Ne olacak bu memleketin hali.
Gerek Asya ve gerekse Afrika ülkelerinin tamamının siyasi çerçevesi bu kadar dır. Halk bu çerçevenin dışına çıkamaz. Ülkenin akademisyenleri daha yeni şeyler anlatmaya çalışsada güler geçerler.
Avrupa ülkelerinde ne hikmetse, siyasilere güvenilir. O işi yapamayacak kişi o makama aday olmaz. Başarılı siyasetcilere halk ciddi destek verir. Teşvik eder ve ödüllendirir. Araştırmalarıma göre bu durum okuma seviyesinin yüksek olmasından kaynaklanıyor.
Asya ve Afrika ülke halkları dünyanın neresinde yaşarlarsa yaşasınlar, medeni cesaretleri yüksektir. Haddi olsada ister olmasada. Ve kıyasıya savaşa girerler aralarında. Hatta her hangi bir cemaatte yetişmişse,
-Boş ver, yaramaz adam, gibi karalama kampanyalarınada gidilir.
Aslında dünyanın her yerinde başarı her toplum tarafından kıskanılır.
Fakat gelişen toplumlar, teşvik eden, destekleyen, ödüllendiren toplumlardır.
Bu konuda "Ziya Paşa" çok güzel bir söz söylemiş.
"Marifet iltifat à tabii dir. İltifata tabii olmayan meta za yi dir."