Peygamberimiz Mekke’de İslâm’ı yayarken, putperest müşrikler geldiler ve bir teklifte bulundular.
Dediler ki: “Ey Muhammed, gel bir sene sen bizim putlarımıza tap, bir sene de biz senin tanrına tapalım ve deneyelim” sözleri üzerine ALLAH Kafirûn suresini indirdi:
Bismillahirrahmanirrahim
“DE Kİ: EY KAFİRLER (Hakikatı itiraf etmeyen, gizleyen inkarcılar);
BEN SİZİN TAPTIĞINIZ (putlara) TAPMIYORUM,
SİZ DE BENİM TAPTIĞIM (Tanrı’ya) TAPMIYORSUNUZ.
(O halde) BEN SİZİN TAPTIĞINIZ (putlara) KUL OLMAM,
SİZ DE BENİM TAPTIĞIM (Tanrı’ya) KUL OLMAZSINIZ.
SİZİN DİNİNİZ SİZE, BENİM DİNİM BANA AİTTİR (dolayısıyla bu teklif gerçekçi, mantıklı ve faydalı değildir)”
* Bu surede Allah bize MÜSLÜMANCA DURUŞU öğretmektedir.
a- BİZ Müslümanlar sadece Allah’a inanırız. Ondan başka tanrı yoktur. Allah bütün kainatı yaratan İLAHtır ve idare eden RABtır.
b-Bizler diğer din mensuplarına karşı müsamahalı bir düşünceye sahibiz. Herkes kendi dinine/düşüncesine (başkasına zarar vermeksizin/hakaret etmeksizin) inanır, yaşar ve tartışır. Rasulullah döneminde MÜSLÜMANLAR; toplumdaki müşrikler, Yahudi ve Hristiyanlarla beraber yaşıyor, inanç ve düşünce ile ilgili konular medeni düzeyde konuşuluyor ve tartışılıyordu.
İslâm’ın kitabı KUR’ÂN ve İslâm’ın Peygamberi Hz: MUHAMMED; ne kimseye/farklı düşünceye hakaret ediyor, ne de onların hakaret etmelerine müsaade ediyordu. Kur’ân ve Sünnete baktığınızda düzeyli bir tartışma süreci görürüz; ağırbaşlı, gerçekçi, tarihi olaylara uygun, mantıklı ve faydalı bir tartışma süreci. Bize askeri olarak saldırmadıkları ve ülkemize ihanet etmedikleri sürece onlarla savaşmayız. İslâm’da BARIŞ ve MEDENİCE TARTIŞMA ASILDIR (temel ilkedir). İşte bu sure, bize bu mesajı vermekte ve ilkeli olmayı öğretmektedir.
