Alev Alatlı’nın deyimiyle yasal olan her şey helal değildir. Helal olmayan da ahlaki değildir. Her ikisi de terminolojik olarak İslami literatüre dahildir. Yine Alatlı’ya göre, iflas eden birisinin malvarlığını haraç-mezat satın almak yasaldır ama ahlaki değildir. Siyasilerin kanına giren işadamının imar ruhsatı ile yaptığı gökdelen şehrin siluetini bozduğunda yasal bir hak kullanmış olur ama ahlaki davranmış olmaz. Sigara-içki üreticilerinin kanserojen madde içermesine rağmen bunu bilerek satması yasaldır ama ahlaki ve helal değildir. İnsan hayatını kolaylaştıran bir buluşu satışların kesada uğrayacağı gerekçesiyle yasaklamak ya da piyasaya sürmemek yasaldır ama yine ahlaki değildir.
Bütün bunların kapitalizm içerisinde cevabı yoktur. Çünkü kapitalizm size daha fazla kazanmayı ve bunu biriktirmeyi emreder. Kazandığını kendi isteğiyle paylaşmaya yöneltecek hiçbir bireysel ve kurumsal yapı yoktur. Keza obeziteyle mücadele için harcanan paranın aç insanları beslemeye yönlendirmenin ahlaki esaslar dışında bir cevabı yoktur. Homo economicus’un esas olduğu kapitalist sistem, sosyal devlet uygulamaları ile yumuşatılmaya çalışılsa da, esasen insan değil devlet-kurumsal çıkar merkezlidir