Neden Yahudi ya da Hristiyan ekonomisi olmadığı halde İslam ekonomisi var şeklindeki soruya iki şekilde cevap verebiliriz. Bu cevaplardan birincisi, her iki dinin özellikle de hali hazırda ilahi esaslara dayanmadığı, bir başka deyişle indirildiği dönemi müteakip ve 16. Yüzyıldan sonra tahrifata uğradığı, yani “daraltıldığı” şeklindedir. 1700’lü yıllarda kilisenin etkisinin (skolastik düşüncenin) rafa kaldırılması, hristiyanlığı sosyal alandan bireysel alana indirgemiştir. Malum; bu dönemde laisizm devlet aklına seküler düşünce de topluma yön vermiştir. İkibin yıldan fazla bir süredir bir devlet kuramamış ve dünyaya dağılmış olan Yahudiler ise şeriatlarını muhafaza edememiştir.
İkinci neden ise bu iki dinin gerçekte de bütün hayatı kuşatacak nitelikte olmamasıdır. Şöyle bir soru ile konuya açıklık getirebiliriz. Allah (haşa) gerçekten de bu iki dini koruyamadığı için mi İslam’ı getirmiştir. Ya da koruyacak idiyse İslam’ı neden indirmiştir... Zira mevzubahis dinlerin de Allah nezdindeki adı İslam’dır ve bu dinler yine orijinal hali ile Allah’ın dinidir. Ezeli-ebedi bütün ilimlere sahip olan Allah elbette ahir zaman insanının ihtiyacını biliyordu ve kıyamet kopana kadar da onların dünya-ahiret saadeti için gerekli din olan İslam’la birlikte yine kendi dini olan Musevilik ve İseviliği neshetmiştir. Bir başka deyişle Bunun anlamı Allah’ın Yahudilik ve Hristiyanlığı hayatın bütününü kuşatacak hukuk sistemi ile indirmemiş olmasıdır. Her ikisi de ilahi kökenli din olmasına rağmen, Allah kendi dininin tamamlanmış halini İslam’ı indirerek irade buyurmuştur.
İslam, ekonomik davranışları da kapsayan hayatın bütünü ile ilgili bir dindir. Geçmiş dönemlerde bunu ifade etmeyi gerektiren bir ihtiyaç yoktu. Zira o dönemin din anlayışı geçmişte ve özellikle de son 2-3 asırda meydana gelen batı etkisi ve sömürgecilikten etkilenmemişti. Bugün bu ihtiyaç hissediliyorsa, bunun nedeni İslam’ın da “daraltılma” girişimleri ile karşı karşıya olması ve buna içerinen muhatap bulunabilmesidir. Ne var ki, dinin bizatihi indiricisinin koruması altında olması, sünnetullahın bir gereği olarak O’nun (cc) şeriatine kıyamete kadar sahip çıkacak bilinçli bir kesimin varlığı eliyle Allah elbette böyle bir şeyin olmasına izin vermeyecektir. Hali hazırdaki baskın durum ise Müslümanların aklını başına devşirmesi için bir uyarı ve dolayısıyla rahmettir.
