İnsanlık tarihi boyunca, kavgalar çıkar içindir.
Çıkar, kısaca, başkasının akarını kendi havuzuna aktarmanın adıdır.
Çıkar kavgası ilk kez Kabil ile başlamıştır.
Bu tür kavgada, kavgayı çıkaranlar imansızlar ve insafsızlardır.
İmansızların ve insafsızların çıkardığı bu tür kavgada, müminin hakkını koruyabilmesi için güçlü olması gerekir.
Bu da esasen bilgiyi ve teknolojiyi üretmekle olur.
"Düşmana karşı kuvvet hazırlayın"
Ya da...
"Düşmanın silahıyla silahlanın"
Buyrukları bizi bilgi ve teknolojiye götürmelidir.
Çünkü düşmanın akla gelen her türlü silahının ve gücünün kaynağı bu ikisidir.
Eğer küfür, bugün bütün dünyayı kan gölüne çevirmişse bu iki güç kaynağı sayesindedir.
O Güzel Nebi (sav):
"Müslümanın kuvvetlisi zayıfından hayırlıdır" der...
Çünkü O Güzel Nebi (sav) bilir ki:
İmansız ve insafsız olan kafir sadece güçten anlar.
İmansız ve insafsız olan kafire karşı gerekli olan gücü hazırlamak ibadettir.
Müminler olarak bizler güç hazırlama ve güçlü olma ibadetinden olabildiğince uzağız.
Bunun içindir ki kafirler sahip oldukları güç sayesinde, İslam ülkelerinin bütün zenginliğini talan ediyor, medeniyetlerini tahrip ediyor, insanlarını öldürüyor, sakat bırakıyor, bedenen, zihnen, ruhen köleleştiriyor.
Yapılacak şey...
O Güzel Nebi'nin (sav):
"Ya Rab!
Bana eşyanın hakikatini öğret" duası çerçevesinde çalışmak, eşyanın hakikatini öğrenmek, bu hakikati teknolojiye aktarmak, böylece güç kazanmak ve güçlü olmaktır.
Bu yapılmadığı sürece, küfrün ve kafirlerin sultasından kurtulamayız.