MOLLA KASIM’IN NOTLARINDAN Prof. Dr. Salih Şimşek

Hani demem o ki; derdinde olan deveyi bulurmuş... Hani demem odur ki; sadece insan olanlar üzülür...

Hani demem odur ki; az kaldı az... Gelecek de gelecek, ömrü olanlar için... Hani demem odur ki; nereye giderseniz gidin döneceğiniz yer ‘kürkçü dükkanı'dır.

Hani demem odur ki; bazı güzel insanlar vardır; mutluluğu dostlarının yanında ararlar. Hani demem odur ki; gönül bu! İster de ister... Kelebek gibidir, güle de konar b.ka da...

Hani demem odur ki; bazı insanların mutluluğu, başkalarının mutsuzluğuna yol açabilir. Hani demem odur ki; kahve telvesi ile fincandaki kahve tortusunu karıştırmamak gerek!

Hani demem odur ki; sizi üzen bir şey üzerinde durup, üzüntüyü derinleştirmemek gerek! Hani demem odur ki; Herkesten başkalarının mutluluğundan mutlu olmalarını beklememek gerekiyormuş.

Hani demem o ki; bir varmış, bir de bakıyorsunuz ki yokmuş. Dünyada 'Var' ile 'Yok' arası, yok gibi bir şeymiş...

Hani demem odur ki; beğenmeyip indiğin trene tekrar binmeyeceksin. Bekleyip gelen bir başka trene binmelisin...

Hani demem odur ki; ‘unutmak’ insana has en büyük lütuflardan biridir. Hiç bir şeyi unutmasak, halimiz nice olurdu?

Hani demem odur ki; kim ne yaparsa yapsın, kim ne derse desin Hayat devam ediyor ve kıyamete kadar da devam edecek.

Hani demem odur ki; 'hayat' denilen şey, sadece bir nefes... Alıyorsunuz ve veriyorsunuz... Artık ebedî âlemdesiniz... Allah û Ekber!

Hani demem odur ki; tüm insanlar, bilmediğimiz vakitleri dolduğunda, ebedî âleme dâvet edilecek, dâvete uymayan hiç kimse kalmayacakmış...

Hani demem odur ki; biliyorum ah ve vahların, gözyaşlarının ve üzülmelerin mutluk gerçek olan sonucu değiştirmeyeceğini, ama netice insanım...

Hani demem odur ki... Biri ile ilgili ciddi iddialar ortaya koyuyorsunuz, muhataptan tık yok ama onun yalakaları feveran ediyor... Gönüllü avukatlar...

Hani demem odur ki; iyidir, iyidir... Şeytanlar olmasa insanlar nasıl değerlendirilecekti? ‘Kara’ olmazsa, ‘ak’ anlaşılmaz ve değerlendirilemez...

Hani demem odur ki... Bazı akıllı yöneticiler yanlarında 'şeytan' da taşırlar... Kontrolleri altında tutmak için... Zaman zaman şeytanı da kullanmak gerek...

Hani demem odur ki; hayatları korku içinde, 'ondan kork, bundan kork, çuvaldaki unda kork' mantığı içinde geçen zavallılara acıyorum. Hâlbuki bir defa korkularını yenseler var ya, adam gibi ömür sürecekler!

Hani demem odur ki... Eğitim şart azizim, hem de çok gerek… ‘Eğitim’ eski dilde ‘terbiye’ demektir. Mesela Cuma namazı hutbesi okunurken ve mezarlıkta defin yapılırken, kişilere telefonla oynayıp, muhabbet yapmamak gerektiğini öğretmek gerek...

Hani demem odur ki... ‘Adam’, sosyal medyada yaptığınız bir paylaşıma olan eleştirisini özelden yapıyor. Kendisine 'niye paylaşımın altına doğrusunu yazıp da diğer insanları da aydınlatmıyorsunuz, ben yanlış yapmış olabilirim' diyorum, sırra kadem basıyor... Ahhhh, benim insanım ah... Bir adam olsak var ya...