İNANÇ DEĞERLERİMİZLE OYNANIYOR

Sosyal medyada ve piyasada maalesef dinimiz hakkında ileri- geri konuşmalar yapılmakta, müslümanlar dinden soğutturulmaktadır. "Ahir zamanda, imanı korumak çok zorlaşacaktır" meâlinde bir Hadis-i Şerif hatırlıyorum. Sanki ahir zamanı yaşıyoruz. Bu nedir yahu? Her kafadan bir ses çıkıyor.

Hem dünyada hem de ülkemizde insanlar arasında müthiş bir gaflet var, uluslararası güçler dünyamızın doğasını bozmaya çalışmakta, uluslar ise uluslararası güçlerin birer şübesi gibi çalışmaktadır.

Dünyadaki niğmetler hiç eşit dağıtılmamaktadır. " 99 kişiye 1, 1 kişiye 99 pul" verilmektedir. N.F.K'in tarifi artık yok. Dünya sermayesinin % 99'unu elinde bulunduran azınlık kesim bir türlü doyuma ulaşamıyor. Her türlü enstrümanları kullanarak son hızıyla dünya halkını sömürmeye devam ediyor. 10 gün çalışıyorsunuz, 9 günlük yevmiyenizi bu doymazlara veriyorsunuz, gene de doymuyorlar. Yedi buçuk milyar insan binlerle ifade edilemeyecek kadar bir topluluk için çalışıyor adeta.

Üstelik her türlü imkan bu topluluğun elindededir. Teknoloji, medya kuruluşları, sanayi, silah sanayisi, dev şirketler, bankalar, sağlık sektörü, tarım ve hayvancılık, üniversiteler, eğitim, hulâsa aklınıza gelebilecek ne varsa bunların elindedir. Her yerde adamları vardır. Kontrol ellerindedir. Sistemi kurmuşlar, takır takır işliyor, biz de sistemlerine uyduk gidiyoruz.

Bunların elleri aynı zamanda bizim dinimizin içine de girmiştir. Dinimizi de ahlâkımızı da ailemizi de tahrip ediyorlar. Hem maddi, hem manevi olarak bizleri çöküşe sürüklüyorlar. Beyinlerimizi yıkamaya, beyinlerimizi resetleyim ideallerine uygun proğramlar yüklemeye çalışıyorlar. Algılarımızda farkımızda olmadan büyük değişimler yaşanmaktadır

Demokrasiye 20 yıl önce "şeytan düzenidir" fetvasını veren hocaefendiler, şimdi " demokrasi için bir saat nöbet tutanlar" sorgusuz sualsiz cennete gidecektir" fetvasını verecek aşamaya geldikleri görülmektedir. İşte algılarda değişim örneği.

Bundan 20 yıl önce Peygamberimiz sav'in sünnetini tartışmaya açanlara büyük tepki varken şimdi ise her yerde "sünnet" tartışılır hale gelinmiştir.

Ve hiç bir tepki de görmüyorlar. Sünnet etkisizleştirşldikçe islâma farklı yorumlar daha serbest hale geliyor. Piyasada din adına konuşanlar, yazı yazanlar, her tarafı sarmış durumdadır.Bu keşmekeş ortamda insan ne yapacağına da karar vermekte zorlanıyor. Özerk hoca efendiler ayrı, tarkatlardan, diyanetten ve cemaatlerden farklı yorumlar, farklı fetvalar, farklı açıklamalar yapılmaktadır. Haliyle bu yapılanmalardan bizler hem amelce, hem de itikat bakımından zarar görmekteyiz.

Aneli ve itikati konuda halkımız terettütler yaşamaya başlamaktadır. Tabi ki bu arada islâmi söylemlerle iktidara gelip sonra da islâmın şiddetle yasakladığı şeyleri israrla ve göz göre göre yapan siyasiler de islâma çok büyük zarar vermektedirler. Bu manada diyanetin yetkilileri de çok eleştriilmektedir. Vatandaşımız haklı olarak " Müslümanlık bu ise ben böyle müslümanlığı kabul etmiyorum" diyor.

Sanıyorum bu zamandan daha çok İslami değerlerimiz zarar görmemiştir. Ben şahsen bu zamanda "imanımızı" koruyabilirsek ne mutlu! bize derim. "At izi, it izine" çoktan karışmıştır. Bu keşmekeşlik içerisinde cevheri yani gerçek imanı yakalamak, amelde doğru olanı bulabilmek zorlaşır hale gelmiştir. Zira inanç ve amel genlerimizle sürekli oynanmaktadır. Özellikle güncel meselelerde din alimleri arasında maalesef bir konsersus sağlanamıyor. Bu nedenle işimiz zor diyorum.

Selâm ve Dua ile....

01.10.2023

M. Cemal TOMAR