Hani demem o ki; Hüzün olmasaydı, acılara dayanılmazdı...
Bilenler iyi bilir ki, her ‘düş’, gerçekleşecek bir ‘umut’ bulur...
Tahammül, tahammül, tahammül... Ya da Sefer... Her ikisi de güzeldir.
Unutmayalım ki: Ehl-i Küffar'a hiçbir zaman ve mekânda güvenilmez!
Evet, evet… Bir yerde bir problem varsa çözümü de vardır, yeter ki arayın.
Hayır, hayır… Sana tebessüm ile yaklaşana sen asık suratla yaklaşmayacaksın!
Her rüzgâr, muhakkak savuracak bir toz bulur. Her hayal da yaşanacak bir can bulur...
Hayır, hayır… Hiç kimsenin maddî veya manevî putuna sövmeyin, put sahipleri kızarlar...
Zengin; çok mal ve mülke sahip olana denmez; ‘zengin’ ancak ‘kalbi zengin’ olana denir.
İnsanlar birer robot değildirler. Herkesin aynı ideoloji, fikir ve görüşte olması mümkün değildir.
'Lâf olsun diye' bir söz söylemek istiyorum: Polemik, sadece polemiktir, başka bir şey değildir.
Kalp zenginliğinden mahrum olan kimse, ne kadar geniş bir servete sahip olursa olsun yine de fakirdir.
“Kolay bulunmayan/bulunamayan ‘tek şey’ nedir? Bilir misiniz?” desem… Sadece güzel bir dostluktur...
Bazı güzel insanlar vardır; mutluluğu dostlarının yanında ararlar... Son zamanlarda, nasip oldu test ettim.
Vermezler, vermezler; kaybolan yıllarını geri vermezler, boş yere beklemeyin. Ben çok bekledim ama vermediler.
Geç de olsa anladım ki; Herkesten başkalarının mutluluğundan mutlu olmalarını beklememek gerekiyormuş.
Ne garip! Her türlü ‘mal'ın bir alıcısı var… İktisat Bilimi’ndeki 'her arz kendi talebini yaratır' hükmü galiba doğru...
Evet, evet... Her ne tür bir iş veya eylem olursa olsun, bir yerden başlamak gerek... Yani Başlamadığınız hiçbir iş veya eylem şey bitmez...
Hani demem odur ki; Bugünkü toplum ve hükumet yapıları ile ‘İslam Birliği’ gibi bir oluşum olamaz. Söyleyenler kendilerini kandırırlar...
Ne garip! Biri ile ilgili ciddi iddialar ortaya koyuyorsunuz, muhataptan tık yok, ama yalakaları feveran ediyor... Ucuz ve gönüllü avukatlar...
Ne garip! ‘İnsan’ denen varlık, şu garip âlemde ‘kuşlar’ gibi uçmayı ve ‘balıklar’ gibi yüzmeyi çok iyi öğrendi... Ama basit bir sanatı unuttu... ‘İnsan’ olarak yaşamayı…
Eğitim şart azizim, hem de çok gerekli… Mesela Cuma namazı hutbesi okunurken ve mezarlıkta defin yapılırken, telefonla oynayıp muhabbet yapmamak gerektiğini öğretmek gerek...
Hani demem odur ki; İleri sürülen bir fikre karşı küfürle cevap vermek, fikir sahibini bir şey bilmemekle suçlamak ama kendisinin ciddi bir fikir ile cevap vermemesi acizliktir. Fikre karşı fikir ile karşılık verilir, suçlama ile değil...
