Gerede ekonomisini ayakta tutan bir tabakhanesi vardır.

Tabakhaneyi bilenler bilirler ki, tabakhanenin ağır ve silinmeyen bir kokusu vardır.

Tabakhanede çalışan bir dostum anlatmıştı…

Tabakhanede çalışan genç dostumuz evlenir.

Hanımı, kocasının giyim eşyalarını her gün yıkayarak, tabakhanenin ağır kokusundan kurtulmaya çalışır.

Otuz kırk gün sonra, genç kadın mutlu sona ulaşmıştır.

Artık kocasının giyim eşyalarında koku yoktur.

Bu başarısını kocasına aktarınca, genç adamın yüzünde acı bir tebessüm belirir.

Genç kadın kocasına sitemle:

‘Ne o!

Koku gitmedi mi yani?’

Diye sorar…

Genç adam karısına acı gerçeği söyler:

‘Koku elbet gitmedi; ama sen kokuya alıştın.’

İşte Feto tıpkı bu koku gibidir; asla gitmez.

Sadece kılık değiştirir ve bu yeni kılığına bizi alıştırır.

Bunu bilmeyen ahmaklar Feto ile mücadeyi kazandık sanır.

Oysa Feto bir başka kılıkta, bir başka görünümde, bir başka usulde faaliyetlerini sürdürmekte; hiç ara vermeden ülkeyi hortumlamaya, devam etmekte; ince ayar uygulamalarla ülke ekonomisini dar boğazlara sokmakta; bu arada, tıpkı bildiğimizi sandığımız, ama yeterince asla bilemediğimiz Feto gibi, evladı ana babadan, dostu dosttan, arkadaşı arkadaştan, hemşeriyi hemşeriden, meslektaşı meslektaştan, karıyı kocadan ayırarak sosyal yapımızı ve aile düzenimizi bozmakta; böylece batının karşısında en güçlü silahımız olan ‘bir binanın tuğlaları gibi olma’ özelliğimizi dinamitlemektedir.

Feto bütün mel’anetlerini, tam yarım asır boyunca, nasıl suret-i haktan görünerek, milletin gözünün içine baka baka yapmışsa; yeni Feto da, bütün yaptıklarını suret-i haktan görünerek, milletin gözünün içine baka baka yapmaktadır.

Bu millet, en yukarıdan en aşağıya, Feto’yu elli yıl boyunca nasıl anlayamamışsa; Feto’nun bu yeni sürümünü de belki elli yıl sonra anlayabilecektir.

Çünkü bizim milletçe böyle bir saflığımız var.

Elbet Feto’lar bu yaptıklarını kendi başlarına, kendi keyiflerine göre yapmıyorlar.

Feto’lar kendilerini yetiştirenlerin, ellerine verdikleri yol haritasına göre hareket ediyorlar.

Rabbim bu Feto’ları görmeyi hem bizlere, hem bizleri yönetenlere nasip etsin ki, Cihan Devleti Yürüyüşümüz kesintiye uğramasın!

Rabbim bizleri yönetenlere feraset, basiret, cesaret versin ki, Fetoları görüp, mücadele edebilelim.

Rabbim bizleri hak üzere yönetenlerin yar ve yardımcısı olsun ki yüz yıl önce yere düşen sancağı kaldırabilelim!

Rabbim bizleri yönetenlere yardım etsin ki, İslamın Son Ordusu olan bu millet içimizde Feto’lar yetiştiren ve onlara yol haritaları veren elleri kırsın, dilleri kopartsın!

Ya Rab!

Bizim gidecek başka kapımız yok!

Bize yardım et!