Ekonomide düzelme işaretleri var. Nitekim, kredi derecelendirme kurumu FITCH notumuzu bir basamak daha yükselterek BB- seviyesine çıkardı.
Fitch’e göre yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 43. Büyüme oranımız yüzde 2,5 olacağı ön görülüyor.
Not artışına rağmen, Türkiye halen YATIRIM YAPILABİLİR ÜLKE seviyesinde değil. Spekülatif, riskli ülkeler seviyesinde gösteriliyor.
Batıdaki bazı fonlar “en az iki derecelendirme kurumunun YATIRIM YAPILABİLİR notu olmadığı taktirde” ülkede yatırım yapamıyor.
Not yükselmesine rağmen BB- not aşamasında, finans piyasasına yabancı para girişi beklenemez. Finans piyasalarının başında, Borsa İstanbul geliyor. Para girişi olmadan, Borsa İstanbul endeksinin yükselmesi zor görünüyor.
BB- notu, Türkiye'nin borç ödeme potansiyelinin mevcudiyetini teyit ediyor. Türkiye, borcu az ülkeler arasında. Maastricht kriterine göre, ulusal hasılanın yüzde 60 seviyesi sınır. Bu seviyenin altındaki ülkeler borcu az ülke sayılıyor. Türkiye dış borç açısından, Maastricht kriterinin çok altında. Bu durumu, Fitch BB- notu ile teyit ediyor.
Derecelendirme kurumları not yükselttiği zaman, CDS diye tanımlanan ülkenin risk primleri düşüyor. Risk primleri düştüğü zaman, daha düşük faiz ile borçlanmak mümkün. Faiz düşmesi beraberinde, euro-bondların değerini artırıyor. Euro-Bondlara yatırım yapanlar kazançlı çıktı.
Her zaman söylerim. Türkiye'nin çözülmeyecek ekonomik sorunu yoktur. Önemli olan “ekonomik güven” dir. Türkiye “nas politikasından” vaz geçtiği günden beri ekonomik güven endeksi yükseliyor.
