Suç nasıl kişiselse, affetmek de kişiseldir.
Suç kime karşı işlenmişse, affetmek de onun hakkıdır.
Bir başka ifadeyle:
Suçtan veya suçlunun fiilinden kim/ kimler zarar görmüşse/ görmüşlerse; suçluyu/ suçluları isterlerse, sadece onlar af edebilir.
Devletin var oluş gerekçesi...
Devletin var oluş hikmeti...
Bir milleti devlet olmaya götüren...
Önce güvenlik...
Sınra adalet ihtiyacıdır...
Evet, bir millet asıl olarak bu iki ihtiyacının tam olarak karşılanması için devlet olmaya, bir devlet çatısı altında toplanmaya giderler...
Yoksa...
Kimilerinin sandığı gibi:
Hür olarak yaratılmış insanlar birileri tarafından yönetilmek için devlet olmaya ve devlet olma yükünün altına girmezler.
Çünkü devlet olmak ve devlet olarak yaşamak bedel ister.
Bu bedel normal zamanda mal/ para ile normal dışı zamanda kan ve can ile ödenir.
Çünkü devlet olarak yaşamak hür olarak yaşamanın da karşılığıdır, aynı zamanda...
Ve bu millet günümüzün en güçlü devletlerinin suçluları gerektiğinde idam ettiği bir zamanda, yüz yıllarca çarpıştığı Haçlıların oluşturduğu birliğin çatısı altına girebilmek için suçlulara hak ettiği cezayı veremiyor.
Ve bin yıldır bu topraklarda can ve kan kardeşi olarak yaşayan, et tırnak gibi birbirinden ayrılması mümkün olmayan iki kavmi, bu milletin iki asli unsunu, rahmetli Muhsin beyin ifadesiyle bir kilimin desenlerini birbirinden ayırmak için Haçlılar adına çalışan vatansız namertleri yıllardır beş yıldızlı mekanlarda beslediği yetmezmiş gibi...
Şimdi de suikast timlerini beslemenin hükmünü veriyor:
Dört kez ağırlaştırılmış müebbed...
Bunun adı adalet mi?
Yoksa...
Domuzsever Haçlıların çatısı altına girme sevdasının karşılığı mı?
Adalet, suça göre cezanın karşılığıdır..
İdam edileceklere verilen müebbedin adı değildir...