Prof. Dr. Zeki BAYRAKTAR
BOŞANAN KADININ EVLENMESİ VE PATRİARKA
Boşanmak da boşandıktan sonra evlenmek de tıpkı ilk evlilik gibi meşru, caiz, fıtrî, dinî, medenî, kanunî ve Kur’anîdir.
Hiçkimse boşanan bir erkeğin veya kadının yeniden evlenmesini (kural ihlali yapmadığı sürece) yasaklayamaz, ayıplayamaz, kınayamaz.
Boşanan/dul kalan bir kadının yeniden evlenebilmesi için yapması gereken yegane şey, iddetini beklemesidir [boşanmışsa 3 ay, kocası ölmüşse 4 ay 10 gün, hamileyse doğum yapıncaya kadar(65/4)].
Boşanan kadın iddeti bittiği gün evlenebilir, hiç kimse ona mani olamaz/olmamalı, hatta iddet müddeti içinde eş adaylarıyla görüşebilir ve evlilik teklifi alabilir/yapabilir bile(2/228-235).
.
Hal böyleyken, günümüzde, seküler ve/ya dindar pek çok kimse, Kur’anın 14 asır önce vazettiği bu fıtrî ve medeni olgunluğu içselleştirememiş görünüyor, üstelik mevcut kanunlarla Kur’anî ilkeler örtüştüğü halde. Neden?
Çünkü kadını mülk olarak gören erkek egemen (patriyarkal) düzen buna izin vermiyor da ondan, hakim olan kanunlar Allah’ın/fıtratın kanunları değil örfün, geleneğin ve patriarkanın kanunları oluyor.
.
Oysa Kur’an sırf patriarkanın dayattığı bu tür yasakları (gerçek fiziksel akrabalığın bulunmadığı hallerdeki evlilik yasaklarını) kaldırmak için özel emirler veren bir kitaptır, buna Nebimizin Zeynep validemizle yaptığı evlilik (bu evlilik için verilen özel emir) de dahil.
.
Zıhar yapılan kadınla birleşme yasağının kaldırılması(58/2-4), evlatlığın/arkadaşının boşadığı kadınla evlenme yasağının kaldırılması(33/37),
annesiyle evlenmenin tamamlanmadığı hallerde kızı (yani üvey kızı) ile evlenme yasağının kaldırılması(4/23,27).
Bunlar patriyarkanın dayattığı, bireyin üzerinde kısıtlamalar oluşturan hayalì/uydurma/sosyal yasaklardı ve Kuran -hayali akrabalık nedeniyle dayatılan- bu evlilik yasaklarını kaldırdı, hem de kasdî ataklarıyla, patriarkal cahiliye Arap örfünü yıkmak için.
.
Ancak öyle görünüyor ki, Kuranın vazettiği bu olgun/medeni düzeyi, dini-Kur’anı dilinden düşürmeyen dindarlar da “evlenmek ve boşanmak gayet doğaldır, hatta iki tarafın rızası varsa her türlü birliktelik normaldir” diyen -sözüm ona- medeni çevreler de içselleştirememiş, çünkü patriarka onları da formatlamış durumda.
.
Bu yazıya şöyle bir not daha eklemem gerekiyor,
Hakkında kesin delil bulunmayan bir konuda (zanla) konuşmak hele hele bir namuslu bir kadına iftirada bulunmak haramdır, kendisini dinle bağlantılı gören insanlar, sözlerine, hükümlerine dikkat etsinler, çünkü Kur’ans göre müfteri olmanın şartları da yaptırımları da açıktır (Nur 24/4).