Pyysiäinen, Tanrı tecrübesinin aynı zamanda bireyin psiko-dinamiklerle ilişkilendirilebileceğini açıklamaktadır.

Tanrı tecrübesi denen bilişsel olayın özgün kavram ve davranışlarla ilinti olarak meydana gelen bir şartlanma durumu olduğunu ve dindarın din içeriyle yakından ilişkili olduğunu ileri sürmektedir.

Bu tanrı tecrübesi başlıklı dini şartlanma aynı zamanda dört temel cephede işlevseldir; “bilişsel açıdan çocuğun ebeveyniyle ilişkisine benzetilen insan –tanrı ilişkisinde ben-merkezli yakarış içeren göndermelere aşırı sıklıktaki vurgular”, “yoğunlaşmayı artırıcı belli ve özgün bir mekânın tercihi”, “Tanrı’ya atıflar yapan ritüellerden sıkça faydalanma” ve “Tanrı’nın özel isimleri dahil özel şifahi ardışık sözlerin sürekli kullanımı”.

Ona göre ben-merkezli olmanın dindar olmakla eşitlendiği ben merkezli göndermelerin çok önemli olduğu Tanrı tecrübesi, temelde benliğin temel kavramının tecrübesi olup Tanrı sözlerinin sembolik açıdan çocukluk tecrübelerinin yetişkin kelimeler dünyasına ve soyut akıl yürütme süreçlerine doğru genişlemesidir.

Bunun için dinler, dindarlarının eşsizliğini cesaretlendirmek isterler. Dindarlık uzmanları insanların kendi izhar ettikleri tecrübelerin aynı zamanda kendi vahiy hakikatlerini bireysel açıdan izhar ettiğini açıklamaktadırlar. Böylece bireylerin doğrudan tecrübeleri ile dini mesajlar arasında birliktelik yaratılarak dini mesajın pratikte hatasızlığı sağlanmış olmaktadır.

****

Kanadalı Din Bilimcisi Russell T. McCutheon ve Aaron W. Hughes'tan en son kitap...

"Dinde Elli Küsür Kelime"...

Russell, Eliade sonrası dönem hatta Jonathan Z. Smith sonrası dönem küresel din bilimlerindeki en etkili Din bilimcisi aslında bir dinler tarihçisi....

Yazdığı draft metinler bile en ünlü yayınevleri tarafından anıtsal kabul edilip basılıyor...

Gerçek, akademide...