BAZI HATIRLATMALAR

Bugün günlerden cuma. Cuma günü diğer günlerden daha önemlidir. Zira Kuran'da Cuma Suresi vardır. Cuma Suresi'nin 9. ve 10.Ayet-i Kerimesi'nde Cenab-ı Hak;

9 - Ey inananlar! Cuma günü namaz için çağrıldığı(nız) zaman, Allah'ı anmaya koşun, alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır.

10 - Namaz kılındıktan sonra yeryüzüne dağılın ve Allah'ın lütfundan (nasibinizi) arayın. Allah'ı çok anın ki kurtuluşa eresiniz. Buyurmaktadır. Burada cuma gününden ve cuma namazından bahsetmektedir. Cumanın önemi buradan ortaya çıkmaktadır. Cumanın faziletiyle ilgili onlarca Hadis-i şerif ve rivayet vardır. Dileyen onlara bakabilir.

Kur'an'ı Kerim, önemli bulduğu konulardan zaman ve mekân belirtmeden bahseder. Çünkü Kur'an tarih kitabı değildir. Zaman belirtmeden önemli olaylara vurgu yapmasının sebebi çağlarüstü bir kitap olduğunu ortaya koymaktadır.

. Kur'an nereye inerse orayı şereflendirir. Hangi kalbe inerse o kalp şereflenir, hangi mekânda okunursa o mekân nurlanır. Hükümleriyle dizayn ettiği toplumlar dünyanın en kâmil toplumları olur. Ramazan ayı on iki ayın sultanı olarak kabul edilmesinin sebebi, o ayda Kur'an'ı Kerim'in indirilmeye başlamasından kaynaklanmaktadır. Kur'an Allah Teâlâ'nın kelâmıdır. Kim Allah Teâlâ ile konuşmak istiyorsa Kur'an okumalıdır. Milyonlarca Müslüman anlamadığı halde Kur'an okuyup ya da okuman Kur'an'ı dinlediğinde huzur bulmasının sebebi Allah Teâlâ'nın kelâmı oluşundandır. Başka kitaplarda asla öyle bir özellik yoktur. İncil ya da Tevratın Tğrkçesini okumak bile insanı yorar. İbranice olan Tevratı anlamadan okumak ise insana eziyet verir. Oysa Kur'an okuyana huzur verdiği için dünyada en çok okunan kitaptır.

Ramazan ayında özellikle diğer aylara göre Kur'an çok fazla okunmaktadır. Bizim en büyük eksiğimiz anlamadan okumamızdır. Halbuki biraz gayret etsek Rabbimizin mesajlarının bazılarını en azından öğrenmiş oluruz. O zaman okumakla huzur bulur, yaşamakla da yolumuzu bulmuş oluruz. Hayatımız şereflenir, Etrafa da örnek oluruz. Hem dünyamız, hem de ahiretimiz iyi olur.

İyi kulların Kuran'daki.karşılığı "Ebrar" olarak geçiyor. "Rabbimiz! Ebrar kullarınla bizi vefat ettir""Veteveffena meal Ebrar" buyurulmaktadır. Dua etme şeklimiz nasıl olmalıdır sorusuna, Kur'an'daki örnek dua ayetlerine bakarak soruya cevap bulabiliriz. Duaların arapçasını bilmiyorsak Türkçesini ezberleyip söyleyebiliriz. Bize büyük faydası olur. Dua ayetinin cümleciği dahi bize yeter. Hiç olmayandan daha iyidir. Ayrıca Kur'an ikliminde yetişen insanların kalplerinden dökülecek dua cümleleri de çok elzemdir. Kur'an ikliminde geliştirilen beyin yaratılışına aykırı cümle kuramaz. Rabbine sığınarak, halisane bir niyetle, O'nun azameti karşısında secdelere kapanarak, göz yaşları içerisinde içini çekerek yaptığı duaların kabul olmamasına imkân yoktur. Duaları yüksek sesle yapmak, kafiyeli cümleler kurarak dua etmek, resmi bir sıfat taşıyarak dua yapmak, illa da arapça duala yapmak gerekmez. Önemli olan yapılan duanın anlamını bilmek ve samimi olmaktır. Gösterişli ve samimiyetten uzak olarak yapılan dualar kim tarafından yapılırsa yapılsın müstecap olmaz.

Burada şunu ifade etmek istiyorum. Rahmet ayı Ramazan ayı geliyor. Ne mutlu bu aya kavuşup bu ayı değerlendirebilene. Bir dahaki Ramazanlara ya nasip. Kavuşup kavuşamayacağını kimse bilemez. Günler, haftalar, aylar, yıllar geçiyor. Yaşımız ilerliyor. Dünya sürgünümüzü bitirmeye doğru hızla yol alıyoruz. Dünya malı bizi kurtaracak değildir. Allah Teâlâ'nın affı ve mağfiretinden başka sığınacak bir kapımız yoktur. Mübarek Ramazan Ayında daha çok Kur'an'ı anlamaya yönelik çalışma yaparsak ahirette daha kazançlı çıkacağımızı düşünüyorum. Çok hatim okuyan değil, çokça Kur'an'ı anlayan, anlatan ve yaşayan müslümanlara ihtiyaç vardır. Kur'an'ın hidayet rehberi oluşu onu anlamaktan ve yaşamaktan geçer. Ben şimdiden ilgili kardeşlerimize hayırlı Ramazanlar diliyorum. Selâm ve Dua ile...

08.03.2024