TÜRKİYE NEREYE GİDİYOR

Geçen yazımızda insanoğlunun geldiği son noktaya dikkat çekmiştik.

Şimdi bu bölümde de ülkenin geldiği son duruma dikkat çekmek istiyorum.

Bu ülkenin tarihi bize şunu söyler.
Bu ülke tarihte 1000 yıl İslam’ın bayrağını zaferden zafere taşıdı.
Cihad ruhuyla yaşadı.

Peki islamı başka dinlerden ayırt eden hususlar nelerdir? İslam bizlerden ne ister?

Bugün ki incil ve tevrat muharref'tir yani değiştirilmiştir.
Ben şahsen bir toplantıda bunu evangelist bir papazla tartışmamızda isbat ettim ve papaz kabul etmek zorunda kaldı.

Muharref olmakla birlikti mesela incil insan hayatına yada devlet yönetimine karışmaz, ilgilenmez.

Fakat...
Kuran dört ana bölümden oluşur.
%25 itikat, %25 ibadet, %25 muamelat ve %25 de ukubat.

Özellikle ukubat ve muamelat bölümleri devleti ilgilendiren bölümlerdir.
Faiz konusu, hırsızın elinin kesilme meselesi, veraset işlemleri, İslam ticaret kanunu, evlilikte talak gibi konular devletle ilgilidir.

İslam dini, insan hayatını öylesine yönlendirir ki, insanı taa doğumundan ölümüne kadar olan bütün hayatını kuşatır yönetir ve hariçte hiç bir şey bırakmaz.

Afedersiniz insan tuvalete nasıl girecek, çişini nasıl yapacak, nasıl çıkacak ona dahi kural kor!! Ölünce de kaldır at demez, şöyle techiz edeceksin, böyle kefenleyeceksin, kabre şöyle koyacaksın diyerek ölünceye kadar insan hayatının ve devlet hayatının her anına müdahele eder.

Lakin bunu şu anki muharref dinlerde bulamazsınız.

Bin yıl bu kanunlarla bu nizamla yani mecelle ile doğup büyüyen ve ölen bu millet, bediüzzaman hazretlerinin tabiri ile nimeti islamiyenin kadir kıymetini yeterli derecede bilmeyince bu nimeti 1923 yılında laik cumhuriyetin kurulmasıyla kaybetti.

Eğer siz bir çocuğa bir altın verseniz çocuk götürse onunla sokakta oynarsa ebeveyni onun elinden alır. Bu kıymetli bir şeydir dışarda oynanmaz diye.

İslam'ın kıymetini yeterli derecede bilmeyen bizlerin elinden de islam nimetini Allah (cc) almıştır.

Cumhuriyet'in gelmesiyle bu millet kurtuluş savaşını kazandık yalanı adı altında önce imparatorluğu ve peşinden de islamı kaybetti.

Mecelle gitti
İslam yazısı gitti
Kılık kıyafet gitti
Hilafet gitti
Ezan yasaklandı
Kuran yasaklandı
Cuma tatili gitti
Alimler darağacına gitti
Topraklarımız gitti.
Vs.......

Böyle olunca cumhuriyet'le birlikte bambaşka bir nesil yetiştirdiler.
Yetişen bu nesil öyle bir nesil oldu ki
dinine düşman, tarihine düşman Osmanlıya düşman, batıya ise hayran.

Müslüman desen müslüman değil gavur desen gavur değil.
Bir kuşa benzettiler ki, burnu leylek gibi, kanatları serçe gibi, bacakları ördek gibi
sesi karga gibi. Yani hiç bir şeye benzemiyor.

Öylesine bir kültür erozyonu oldu ki...
AVM lerde türkçe isimli mağaza bulmak nerdeyse imkansız hale geldi. Apartmanların dükkanların isimleri ingilizce. Lakin arapça isimli dükkanlara da yasak geldi.

Yetmedi...
Ülkemiz arzı mevut yani yahudiler için güya vaat edilmiş topraklar olduğu için yahudi ile soğuk savaş halindedir.

Yahudi yetmişli yıllarda ülkenin başına sağcılık solculuk belasını sardı.
Şimdide PKK ve HDP belasını sardı.
Ki ülke bunlarla uğraşsında güçlenmesin diye.

Laik nizamın yetiştirmiş olduğu Z kuşağı denen bu nesil, dinden imandan uzak, tarihini tanımayan, Filistin'den bana ne, Libya'dan bana ne diyen WC ile mutfak arasında ömür tüketen hayatı sadece internetten ibaret sanan maneviyattan kopuk bir nesil.

Böyle oluncada akla Peygamber (sav) efendimizin...
Kıyamete doğru imanı korumak avucun içerisinde ateşi tutmaktan daha zor olacak dediği günleri yaşıyoruz galiba.

Sokakta yürüyen gençliği gördüğünüz zaman bunlar müslüman mı, yoksa gayri müslim mi bilmek, ayırt etmek maalesef imkansız hale geldi.

İşte özet olarak 1923 den günümüze kademeli olarak böyle gelindi.
Rabbim ülkemize dirlik birlik insanımıza da akıl fikir ve şuur versin inşallah.

Ülke olarak da geldiğimiz nokta budur.

Selam ve dua ile

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.