Cenab-i ALLAH (C.C.) rahmet ve magfiret ve sehadetini makbul ve mubarek ve mekanini Cennet ve bizlere sefaatci ve kendisine komsu eylesin insallah.

Beni en fazla uzen ve yuregimi "derinden yakan" kayiplarimizdan biridir. Merhumu pek cok severdim. "Turgut OZAL" dedigim zaman, agzimdan bir "Turgut OZAL" daha cikardi. Her konusmasini, son derece dikkatle dinlerdim ; cunku cok "dolu" bir insandi ; bos konusmazdi.

Son derece latif bir uslubu ve ses tonu vardi. Hitabesi, mantigi, muhakemesi, tahlilleri ve terkipleri son derece kuvvetli idi. Muthis keskin bir feraset ve derin bir idrak'e ve zeka'ya malik idi.

"Sabir tasi" idi desek, yanilmis olmayiz. O zamanin sartlarinda, etrafinda gizlenmis "Brutus'ler"e ve, karsisinda mevzi almis "vesayet destekli" siyaset bezirganlarina ve burokratik oligarsiye ve KOC gibi "isadami kilikli" vatan hainlerine ve onlarin finanse ettigi ve lojistik destek sagladigi teror orgutlerine (PKK, DHKP-C, TIKKO) ragmen, adeta tirnaklari ile kaziyarak, memleketimize ve aziz milletimize cok buyuk hizmetler yapti.

Cok kimse bilmez, merhum Turgut OZAL, PAKISTAN'in atom bombasi yapmasina en buyuk destegi ve yardimi yapmisti. O zamanlar PAKISTAN'in basinda, bir baska "efsanevi mucahid" General Ziya-ul Hak vardi. Bizden, INVERTER (Hizlandirici) isimli elektronik bir cihaz istemisler, biz de gondermistik. Sonradan ABD'liler bunu ogrendiler ve Ziya-ul Hak'in helikopterine, uzum sepeti icinde bomba koyarak patlattilar. Bu suikastlarinda kendi rollerini perdelemek icin de, bizzat kendi buyukelcilerini de feda ettiler.

Amma PAKISTAN da, nukleer silahi yapmaya muvaffak olmustu

Merhum Turgut OZAL, cok merhametli, cok sefkatli, cok comert oldugu kadar, son derece cesur bir insandi. Hakikaten, cok insanin, onun bulundugu sartlarda asla cesaret edemeyecegi kadar "gozukara" tavirlari coktur. Mesela 1987 senesinde Genelkurmay Baskanligi meselesinde gosterdigi kararli ve metanetli durus karsisinda, o zamanin Devlet Baskani "darbeci" Kenan Evren bile geri adim atmak mecburiyetinde kalmisti. 1987 Haziran, Temmuz ve Agustos aylarinda cereyan eden hadiseleri cok dikkatli izlemistim. Tafsilati uzundur.

1984'te baslayan PKK eylemlerinin onlenmesi ve bu hain orgutun yokedilmesi icin, cok buyuk gayret gostermis ve destek vermis, Devletimizin butun maddi ve teknik imkanlarini seferber etmisti. Cunku bu "tasaron orgutu" kimlerin kurdugunu ve basimiza bela ettigini cok iyi gormustu. Merhum sehid J.Gn.K. Orgeneral Esref BITLIS ve merhum sehid Korgeneral Hulusi SAYIN, onun en sevdigi ve guvendigi "vatanperver" generaller idi. Merhum Hulusi SAYIN Pasamiz ile, ozel bir hatiram da vardir, belki birgun onu da anlatirim. Sehadetleri makbul ve mubarek, mekanlari da Cennet olsun insallah. Ne guzel insanlardi...

Merhum Turgut OZAL, ayni zamanda son derece dindar ve mutevekkil bir insandi. Zaten meshur cesareti de buradan kaynaklaniyordu. Kartal Demirag isimli bahtsizin, kendisine yaptigi suikast tesebbusunden hemen birkac dakika sonra yaptigi konusma, bunu isbat eder.

Kartal Demirag ile ayni cezaevinde yatmis bir insanla karsilasmistim ; onun hakkinda bilgi almak istemistim ; bana sunlari soylemisti : "Kartal Demirag cok konusmazdi. Yalniz bir seferinde 'beni generaller yetistirdi, cok fazla atis egitimi yaptim, attigimi vurur hale geldim. O suikastta beni 'kullandilar'..."

Turgut OZAL'in sadece matematik zekasi ile temayuz ettigi zannedilmesin ; cok genis ve kuvvetli bir tarih bilgisine de malik idi. Hadiseleri degerlendirirken, bu muazzam bilgisinden, cok istifade ederdi. Mantik ve muhakemesi cok guclu idi. O kadar ki, benim gordugum en buyuk demagog Suleyman Demirel'i altedebilen iki kisiden biri idi. Digeri de, merhum sehid mucahid Basbakanimiz Necmettin Erbakan'dir ; Rabbimiz gani gani rahmet eylesin. Ahhhh, kiymetli dostlarim, biz bugunlere gelinceye kadar nice buyuk insanlari kaybettik ; her biri ayri bir destan, ayri bir hicran yarasidir...

Bu buyuk insani ben, Selcuklu Hukumdari Sultan Meliksah, Osmanli Padisahlari Orhan Gazi, Fatih Sultan Mehmet, Yavuz Sultan Selim, Kanuni Sultan Suleyman ve 2. Abdulhamid ile ayni kategoride, ayni "cap" ve ayni "karat"ta mutalaa ediyorum ; buyukluk ve kiymetini ona gore dusununuz. Merhum Basbakanimiz, buyuk mucahid merhum Necmettin ERBAKAN ve simdiki Cumhurbaskanimiz kahraman Reisimiz Recep Tayyip ERDOGAN da, kat'iyyen ayni kategoridedirler.

Kiymetli dostlarim, merhum Cumhurbaskanimiz Turgut OZAL ve onun hizmetleri hakkinda hersey yazilabilse, muhtemelen birkac yuz ciltlik bir kutuphane meydana gelir. Bendeniz burada sadece bir anma yazisi yazdim.

Vefat ettigi 17 Nisan 1993 Cumartesi gunu ben ARDAHAN'da vazifeli idim. O gun nobetciydim. Sabah 11.00 siralarinda Alay Komutanimiz aradi, "bayraklari yariya indirelim, galiba Cumhurbaskanimiz vefat etmis, basimiz sagolsun" dedi. O an hissettigim derin teessuru ifade edebilecek kelime bulamiyorum.

Kiymetli dostlarim, merhum Turgut OZAL, zehirlenerek sehid edildi ; burada kimsenin suphesi ve tereddudu de yok. Faillerin kimler oldugu da artik mechul degil. Bu suikastta ve sonraki zamanlarda faillerin uzerine gidilmesinin engellenmesinde de FETO kullanilmistir amma, perde arkasindaki asil failler, ABD, Ingiltere ve Israil'dir. FETO ile beraber, "DAL grubu" olarak bilinen "asker uniformali" teroristler de rol almislardir. Onlarin da bir kismi "mustehaklarina" kavustular.

Bu buyuk insana, Cenab-i ALLAH(C.C.)'dan rahmet ve magfiret diliyorum. Kabri pur-nur, mekani Cennet olsun, ona olan buyuk muhabbetimiz hurmetine, bana da sehadet nasip eylesin insallah.

Selam ve dua ile.