Zulme ve zalimlere sessiz kaldığınızda şu dört yanlışı yapmış olursunuz:

1. Zulme sessiz kalarak; zalimin kendini daha güçlü görmesin sağlar, azgınlığına fırsat verir, onu sessizliğinizle yoldan çıkarırsınız…

2. Zulme sessiz kalarak; mazlumu yalnız bırakır, mazlumun sinmesine neden olur, mazlumun umudunu ve gücünü kırmış olursunuz…

3. Zulme sessiz kalarak; toplumda adaletin yok olmasına seyirci kalır, güven ortamının kaybolmasına sebebiyet verirsiniz…

4. Zulme sessiz kalarak; içinizde hakkı haykıran vicdanı susturmuş, adalet duygunuzu kaybetmiş, kişiliğinizi silikleştirmiş olursunuz...

Zulme ve zalimlere sessiz kaldığınızda sadece sessiz kalmış olmazsınız… Bu duruşunuzla zalime destek olmuş, mazluma köstek olmuş, topluma ihanet etmiş, şahsiyetinize yazık etmiş olursunuz…

Peygamberimizin “Zalim de olsa mazlum da olsa kardeşine yardım et.” sözünü duyan bir sahabi Hz. Peygambere “mazluma yardım etmeyi anladım da zalime nasıl yardım edeceğimi anlamadım” dediğinde Resulullah ona; “zalimin zulmüne engel olmak suretiyle yardım et” der… Bu hadis sanki “Eğer müminlerden iki topluluk birbiri ile çatışacak olursa hemen aralarını düzeltmeye bakın… Bu iki topluluktan kim barışa yanaşmaz, haksızlığa devam ederse hakka dönene kadar o toplulukla çatışın…” (Hucurat, 9) ayetinin bir tefsiri gibidir… Ne ayetlerde ne de hadislerde zulme karşı sessiz kalmak gibi bir günaha cevaz verilmemektedir…

Unutmayın, bu günahın en büyük sonucu “zilletin kanıksanması, izzetin yok olmasıdır.”