Abdullah LEBLEBİCİ
Zor geçeceğini biliyordum, ancak bu kadar da tahmin etmiyordum
Abdullah Leblebici
leblebicia@gmail.com
Hazırlık maçı da olsa 72 yıl sonra yine Berlin’ de Almanya karşısında galip gelmek tüm ülkeyi sevince boğdu. Her ne kadar hazırlık maçı da olsa, unvan, eleme maçı gibi bir mücadele vardı sahada.
Neticede maç, yenmek de var yenilmek de, sonuçları anlarım. Ancak mücadele etmemeyi asla anlamam.
Milli takım yaptığı mücadele ile gönüllerde taht kurdu, sonuç farklı olsa da ortaya koydukları mücadele için Millileri yine tebrik ederdim.
Mücadele ile birlikte galibiyet de gelince süper oldu.
Futbol da dün yoktur. Avrupa şampiyonasında gurup liderliği için Galler karşısına çıktık.
Lider olmak elbette önemli, ancak lider bitirmek çok daha önemli.
Bu arada Almanya galibiyeti beklentileri çok artırdı. Ancak, unutulmaması gerekiyor, “Hiçbir maç oynanmadan kazanılmaz”
Galler’ in vuruşu ile başladık. Galibiyete kesin ihtiyacı olan takım Galler, bu sebeple daha istekli başladılar.
Kanatları etkili kullanan Galler daha maçın başında 8. Dakikada Neco Williams’ ın ayağından golü buldu ve öne geçti. 1-0
Çok iyi alan daraltan rakip karşısında uzun toplarla tehlikeli olmaya çalışsak da başarılı olamadık.
Bundan önce oynadığımız üç maçta hatalı pas sayımız azdı, nedense bu maçta çok pas hatası yaptık.
Aynı Almanya maçı gibi yine maça yenik başladık.
Şunu hemen belirteyim, Millilerde bir tutukluk var, ısıran, agresif olan, rakip sahada pres yapan takım gitmiş, durağan bir takım gelmiş.
Savunma arkasına atılan toplarda biz tehlike yaratırdık. Bunu iyi analiz eden Galler’ in bizim silahımızla bizi vurması anlaşılır gibi değil.
42. dakikaya kadar sahada yoktuk. Çok top kaybı yaptık, bunun sonucu olarak geniş alanda yakalandık rakip alana top taşıyamadık, maça hiç giremedik. İlk yarıda, Galler oynadı biz seyrettik. Acı ama gerçek soyunma odasına bir farklı yenik girmek iyi.
Anlaşılır gibi değil. İkinci yarıya pas hataları ve top kayıpları ile başladık. Kendi kendime sormadan edemedim, ne oldu bu takıma?
Deyim yerinde ise diken üstünde maç izliyorum, topla oynamada üstün görünsek de, etkili olan takımın Galler idi.
Bu takıma ayağa paslarla organize atak yaparak üstünlük sağlayamayacağımız net olarak belli olduktan sonra, geriye tek ümidimiz kaldı, o da duran toplar.
Ne yalan söyleyeyim, bu düşünceler içimden geçerken hiç beklemediğimiz anda penaltı kazandık. Yusuf 70. Dakikada penaltıyı gole çevirince derin bir nefes aldım. 1-1
Bu dakikadan 80. Dakikaya kadar defansımızı ileride kurduk, topa daha fazla sahip olduk rakibin hızlı çıkmasına izin vermedik.
80. dakikadan sonra ne olduysa yine hatalı paslar ve top kayıplarımız sonucu rakibin üzerimize gelmesine engel olamadık.
Bu maçın “Zor geçeceğini biliyordum, ancak bu kadar da tahmin etmiyordum”
Avrupa kupalarına ilk defa lider olarak katılıyoruz. Teknik ekibi ve oyuncularımızı tebrik ediyorum.