Mustafa Cemal TOMAR

Mustafa Cemal TOMAR

VERDİKÇE ARTAN İKİ ŞEY NEDiR?

VERDİKÇE ARTAN İKİ ŞEY NEDiR?

Dünyada iki şey vardır ki verdikçe eksilmez aksine artar. Matematiğin kurallarını altüst eden bir durum adeta. Ne olduğunu merak ediyoruz elbette. Cevabını bilenler de vardır.

Şimdi ben bu iki konuya temas etmeye çalışacağım inşallah.

Bunlardan birincisi ilimdir, bilgidir. Başkalarına anlattıkça, o bilgi beynimize daha iyi yerleşir. Beyin uzmanları yaptıkları araştırmalara göre, yeni öğrenilen bir bilgi kısa süreli hafızaya aktarılır, daha sonra; Hipokampus beynin hafıza merkezi olarak bilinir. Kısa süreli hafızaya alınan bilgilerin uzun süreli hafızaya aktarılmasında görev alır. Hipokampus, yaşanılan anıların olaylarla ilişkilendirilmesinde ve kişinin yön bulma duyusunu kontrol etmede de önemli bir rol oynar. Bu olayların beyinde gerçekleşmesi için o bilgilerin tekrarlanması, yani başkalarına aktarılmasıyla mümkündür. Bu aktarım süresi içinde hem bilgiler uzun süreli belleğe yerleşir, hem de diğer olaylar arasında bağlar kurulur. Böylece bilgi hem artar, hem de hafızaya yerleşir.

Bizler öğrendiğimiz yararlı bilgileri fırsat buldukça başkalarına anlatmak asli görevlerimizdendir. Ayrıca her zenginliğin zekâtı kendi cinsinden verilir. Mal zengini malından, bilim-ilim insanı bilgisinden, sanatkâr sanatından, usta ustalığından zekâtını vermelidir. Meslek sahipleri mesleklerinin devamı için gelecek kuşaklara öğretmeliler, buna da meslek zekâtı denilebilir. Meselâ bir kalaycı birilerini bulup yeriştirmeli, bir ayakkabı tamircisi, bir terzi meslekteki bilgi ve tecrübesini gelecek kuşaklara aktarmalıdır ki zekâtını vermiş olsun.

Diğer verdikçe artan şey ise "infaktır, sadaka ve zekât vermektir" denilebilir. Zengin bir kimse hani malının kıkta birini zekât vermesi gerekir diye fıkıh kitaplarımızda yazıyor ya. 40'ta birini verince matematik kuralına göre 40-1=39 olması gerekiyor değil mi? Bu kural burada geçerli değildir. - işareti + oluyor. Yani 40+1=41 oluyor. Hatta çok daha fazla da olabiliyor. Çünkü Allah Teâlâ ;

Mallarını Allah yolunda infak edenlerin örneği yedi başak bitiren, her bir başakta yüz tane bulunan bir tek tanenin örneği gibidir. Allah, dilediğine kat kat arttırır. Allah (ihsanı) bol olandır, bilendir. (Bakara 261) buyurmaktadır.

Küçük, büyük infak ettikleri her nafaka ve (Allah yolunda) aştıkları her vadi, mutlaka Allah’ın yaptıklarının daha güzeliyle onlara karşılığını vermesi için, (bunlar) onlar adına yazılmıştır. (Tevbe 121)

Ayet-i kerimelerde belirtildiği üzere Allah Teâlâ'nın rızasını kazanmak üzere yapılan infaklar kat kat artarak geri dönecektir. Buna kesin olarak inanıyoruz. İnanmak bir iddiadır, iddia ispat ister. Öyle ise fırsat elde iken değerlendirilmelidir. Zira; Bakara 254: Ey iman edenler! İçinde hiçbir alışverişin, dostluğun ve şefaatin geçerli olmayacağı bir gün gelmeden önce size verdiğimiz rızıklardan Allah yolunda harcayın. Kâfirlere gelince, onlar zâlimlerin ta kendileridir. Buyurulmaktadır. Yunus Emre bu dünyanın ve saltanatının geçici olduğunu bakın nasıl ifade ediyor.

Sular Hep Aktı Geçti

Kurudu vakti Geçti..

Nice han nice sultan

Tahtı bıraktı Geçti..

Dünya bir penceredir

Her gelen baktı geçti...

Ayetlerdeki uyarıları ve mesajları dikkate almalıyız bu fani dünyada.

Yukarıda İnfakın malı artırdığını yazmıştım. Prof. Mehmet OKUYAN bir sohbetimde anlatıyordu. İlahiyat Fakültesinde yabancı uyruklu bir öğrenci hocanın odasına gelerek; " Bu ayın kirasını ödeyemedik, 700 lira paraya ihtiyacımız var" demiş hocaya. Hoca cebinde tam 700 lira para varmış, çıkarmış öğrenciye vermiş. Aradan üç beş dakika geçmemiş ki telefonu çalmış, arayan;

okulun muhasebecisiymiş. Muhasebeci " Geçmişte ek derslerde bir hesap hatası olmuş, hatanın düzeltilmesi sonucunda 700 lira size ödememiz gerekiyor, gelip paranızı alır mısınız? demiş. Aradan 5 dk geçmedi ki infak edilen para geri gelmiş olmasın. Peşin olarak ödenen bu, sonradan geri ne kadar ödeneceğini kimse bilemez. Allah Teâlâ'nın hazineleri hiç biter mi?

Netice olarak diyorum ki, verdikçe artan "ilme ve infaktan" kaçınmayalım. Faydalı bilgilerimizi ve tebliğ görevimizi hiç kimseden "ücret ve teşekkür" beklemeden yapalım. Biz sadece Allah Teâlâ'dan "ecir bekleme" düsturunda olmalıyız. Faydalı bilgilerimizi teknolojinin imkânlarını kullanarak herkese yaymaya gayret edelim. En azından yakın dostlarla paylaşalım. Bunu yapmak bile salih ameldir diyor, sağlık, mutluluk ve afiyer dilerim. Ayrıca yorum yaparak ve beğeni budonuna basarak bize destek veren, okuyan kardeşlerimden Allah Teâlâ razı olsun.

22.11.2023

M. Cemal TOMAR

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.