Mustafa Cemal TOMAR
YILLARCA AYNIYIZ HİÇ DEĞİŞMEDİK
AYNIYIZ YILLARCA, HİÇ DEĞİŞMEDİK
Nerde ise yarım asırdan beri bu hayatta olup bitenlerden benim akranlarım ve ben haberdarız. Söylem ve eylemlerimizde hemen hemen değişim olmamıştır. Özellikle düşman ülkelerin yaptıkları zulümleri yüksek sesle kınamaktan öteye bir şey yapılmamaktadır. Söylemlerimiz," kınama, lanet okuma, beddua etme, hesabı sorulacaktır, kanı yerde kalmayacaktır deme, tarihteki kahramanlıklardan örnekler verip hamaset yapmak" ibarettir. Eylemlerimiz ise genellikle bir partinin önderliğinde kalabalıklar toplayıp, mitingler düzenlemektir
Yıllardan beri müslüman kardeşlerimize yapılan haksız saldırılara karşı özet olarak yaptıklarımız budur. ABD'nin Irak'a saldırmasında da böyle yaptık, Suriye'ye girmesinde de böyle yaptık. BM askerlerinin Libya'ya müdahale etmesinde de Mısır'a yapılanlara da tepkimiz aynı olmuştur
Diğer müslüman ülkeleri bizim duyarlılığımızı dahi gösterememişlerdir. Asırlardır İslâm Birliği' ni kuramadık. İslâm Natosu'nu kuramadık , İslâm ortak para birimine geçemedik.
Makine Profesörü 54. Hükümetin başbakan merhum Nejmettin ERBAKAN hocamızı 50 yıl bütün Türkiye'ye ve dünyaya İslâm Birliği projesini ve gerekçelerini anlattı. 11 aylık başbakanlık döneminde D- 8' i kurarak bu projenin temellerini attı. Ancak ülkemizde ve dünyada bu projenin önemi anlaşılamadı, halâ da anlaşılmış değildir. Oysa ki müslüman devletlerin küffara karşı tek kurtuluş reçeteleri D-8' i D-57'ye çıkarıp hemen hayata geçirmekle mümkündür.
Bu bağlamda D-8 ülkelerini bir hatırlayalım: Türkiye, Endonezya, İran, Mısır, Pakistan, Malezya, Nijerya ve Bangladeş ülkelerdir.
Nerde ise dünya nüfusunun çepreği müslümandır. Uluslararası sözü geçen bir yapılanması var mı acaba? Ben bilmiyorum. BM'e, NATO'ya, DSO gibi amperyalist güçlerin kuruluşlarına üyeliğiniz var. Oyunu onlar belirliyor, biz oynuyoruz. Daha doğrusu müslüman ülkeleri her platformda istedikleri gibi kullanıyorlar. Türkiye'nin güvenliği gerekçesiyle önemli noktalarınıza ABD üstler kurmuştur. Bu üstleri sadece kendi emperyal gücünü göstermek için kullanıyor. Irak saldırısında bizim üstleri kullanarak Iraklı kardeşlerimiz üzerine binlerce "sorti" yaparak füzeler yağdırmıştır. Müslüman ülkelerin çoğunu kendi emelleri doğrultusunda maşa olarak kullanıyorlar.
Biz, dünya müslümanları olarak ortak paydalarımızda birleşmek Allah Teâlâ'nın emridir.Ali İmran Süresi 103. Ayet'i Kerimesi'nde Cenab-ı Hak şöyle buyuruyor: " Hep birlikte Allah’ın ipine (Kur’an’a) sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin. Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. Hani sizler birbirinize düşmanlar idiniz de O, kalplerinizi birleştirmişti. İşte O’nun bu nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz. Yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında idiniz de O sizi oradan kurtarmıştı. İşte Allah size âyetlerini böyle apaçık bildiriyor ki doğru yola eresiniz"
Müslümanlar farklı ülkelerde yaşasalar bile, güvenlikte, ekonomide, dinde, sağlıkta, kısaca hayatın her alanında iş birliği içinde olmak zorundadır. Allah Teâlâ 'nın ipine sarılmak ancak böyle mümkündür. Emir bize, uygulayıcılar gayri müslimler.
Bir Hadis-i Şerifte Rasulullah sav.: " Hadis-i şerife bakar mısınız, 'Müminler bir vücut gibidir. Vücudun herhangi bir azasına bir diken batsa, bir ıstırap duysa vücudun her tarafı ondan rahatsız olur.' Bir tarafınızda bir rahatsızlık olduğu zaman bunun ıstırabı, bütün vücudunuzu sarar. Müminler de böyle olmalı. Efendimiz aleyhisselatu vesselam böyle tavsiye ediyor. Evet Filistinli kardeşlerimizin bütün acılarını yüreklerimizin derinliklerinde hissediyoruz. Biliyorum ki O kardeşlerimize sabah- akşam dua eden din kardeşlerimiz var, onların bu acı tablolarını görüp de göz yaşlarını tutamıyanlar var, öfkelenip İsrail hainlerini lânet okuyanlar var.
Bu çığlıklar elbette boşuna değildir. Hak- Batıl mücedelesinde sonunda Hak galip olacaktır. Rabbimizin kanunu budur. Zalimler için yaşasın cehennem. Selâm ve Dua ile
19.10.2023
M.Cemal TOMAR