YAZ MEVSİMİ NİHAYETE ERDİ

Yoğun bir maratonun ardından yaz mevsiminin sonuna geldik. Sonbahar mevsimine bugünden itibaren girmiş bulunmaktayız . Herkese hayırlı olsun. Bir dahaki yaz mevsimine kim kavuşur ya da kavuşmaz, bilinmez. "Kim ölee!!! kim kala!!!" demişler.

Yaz mevsimi dünya genelinde geçmiş yıllara göre daha sıcak geçti. Halâ yaz sıcakları devam etmektedir. Küresel güçler biyolojik silahları devreye koydukları aşikârdır. Yeryüzünün doğal dengesini bozmak için ellerinden geleni yapmaktadırlar. Karadeniz'in sahil kesimlerinde fındık üreticisi çok madur durumdadır. Bir böcek salınmış piyasaya, rüzgarın etkisiyle her tarafa yayılmıştır. Konu ile ilgili şu haberi paylaşmak isterim.

Etkili olduğu arazilerde zararlı bakteri oluşumuna da yol açan kahverengi "kokarca böceği"nin etkili olduğu arazide fındığı “20 gün tamamen içinde bitirdiğini” dile getiren Ulusal Fındık konseyi Başkanı Sebahattin Arslantürk, “Mücadele edilmezse fındık üretimi 500 bin tona bile ulaşamaz. diyor. O yüzden fındıkla geçinen vatandaşımız çok madur durumdadır. Korkarım bu böceklerin türü farklı alanlara evrilerek daha büyük zararlara yol açmaz.

Sonbahar mevsimi yılın son mevsimidir. 2024 yılının üç çeyreğine yakın bir zaman dilimini geride bırakmış bulunuyoruz. Yıllar hep ileriye doğru akıp gitmektedir. Ömür sermayemiz her an azalış eğilimindedir

Sonbaharın ilk ayı olan Eylül ayı bundan önceki yıllarda olduğu gibi, çoğunluğumuz için çok yoğun bir ay olacaktır. Bu ayda tatilden dönüşler başlayacak, her şeyden önemlisi okullar açılacaktır. Haziranın sonuna doğru tatile giren öğretmenler 2 Eylül'de göreve başlayacaklardır. Ana sınıfı ve birinci sınıflar uyum haftası nedeniyle iki Eylül'de eğitim-öğretime başlayacaklardır. Bu nedenle veliler de "hangi okul ve hangi öğretmen" endişesi başlayacaktır. Tatil nedeniyle biraz sakin gibi duran şehirler yeniden hareket kazanacaktır. Tatile ve sakin hayata alışan öğrenci ve öğretmenleri, gürültülü ve yoğun bir ortam beklemektedir. Bir kaç aydan beri nadasaya çekilen kırtasiyeler yeniden hasata başlayacaklar.

Okul açılış günlerini özlemle bekleyen bir çok iş yerleri mevcuttur. Kırtasiyeciler, berberler, okul kıyafetleri satanlar, servisçiler ve kantinciler bunlardan bazılarıdır.

Okulların açılmasıyla beraber yollar, okullar, şenleniyor, birbirini özleyen öğrenci ve öğretmenler birbirlerine kavuşuyor. Okullarda bir haftalık seminer çalışmaları yapılıyor. Öğretmenler Kurulu Toplantısı, Zümre Toplantıları yapılıyor. Bir yıllık çalışma prensipleri Türk Eğitim amaçları doğrultusunda belirleniyor. Plânlar, programlar yapılıyor, sınıfların yerleri belirleniyor, sınıfların tertip ve düzeni sağlanarak eğitim- öğretime hazır hale getiriliyor.

Yaz mevsiminin son bulmasıyla beraber fındık üreticileri topladıkları fındıklarını bir bir satmaya başlıyorlar. Piyasaya canlı para girmeye başlıyor dolayısıyla alış- veriş yerleri hareketleniyor. Kiralık evlere talebin artmasıyla beraber ev kiraları artıyor, ev bulma noktasında ihtiyaç sahipleri zorluklarla karşı karşıya kalıyorlar. Fırsatçılar her zaman olduğu gibi fırsatçılıklarını ortaya koyuyorlar.

Binlerce öğrenci Eylül ayı itibarıyla yollara düşecek, kazandığı üniversitenin yoluna revan olacak. Yeni üniversiteyi kazananlar için bir heyecan dönemi başlayacak. Yeni üniversiteli için bu durum bir dönüm noktasıdır. İlkler ve sonuçlar kayda geçiyor.

Üniversitede okumak elbette dünyanın en önemli işlerden birisidir. Lâkin aileler ekonomik durumu hesap etmek zorundadır. Ülke olarak ekonomik zorluklarla karşı karşıyayız. Halkımızın ekserisi ekonomik zorluklarla karşı karşıyadır. Eğitimin maliyet boyutu her birinin belini bükmektedir. Bu nedenle binlerce öğrenci okuduğu üniversiteyi yarıda keserek bırakmak zorunda kalmıştır. Bir de üniversiteyi okuyarak mezun olanların yüzde doksana yakını aldığı diplomya uygun iş bulamamaktadır. İşin sonunda tatlı ekmek yoksa, kalite de yok demektir.

. Sonbaharın genel özelliği içerisinde şunu ifade edebiliriz; Güneşin kavurucu sıcağı Eylül ayında serinliğe dönüşüyor ve bu dönüşüm diyer aylarda aynı minval üzere devam etmektedir. Yapraklar sararmaya başlıyor, sonbahar yağmurları yer yer yağmaya başlıyor. 21 Eylül'de gece- gündüz süreleri eşitleniyor. Kuzey kutbunda ürünlerin sonu toplanmaya başlanıyor. Kışa hazırlıkların sinyalleri vuku bulmaya başlıyor..

Sonbaharı, ömrümüzün ihtiyarlık dönemine benzetenler var. Sonbaharın sonu kıştır. Kış demek ölüm demektir. Ne de olsa kışın sonu bahardır. Ölüm ötesi "has kullar" için yesyeni bir bahar mevsimi vuku bulacaktır. Bütün gayretimiz sonu olmayan o bahara kavuşmaktır.

Yukarda ifade etmiştim. Tekrar edeyim. Okulların başlamasıyla beraber okul servisleri işe başlıyor, okul kantinleri açılıyor, pasta simit satışları artıyor. Yeni bir heyecan, yeni bir başlangıç doğuyor. Her öğrenci bir yıl önceki sınıfının bir üst sınıfına geçmiş oluyor. Bazı sınıfların öğretmenleri değişiyor, bazı okulların ise yöneticileri değişiyor. Devran her yıl böyle dönüp gidiyor. Önümüze baktığımızda uzun süre gibi gördüğümüz zaman dilimi, görüldüğü gibi uzun değildir. Otuz yıllık öğretmen ne zaman olmuşumdur diye her zaman kendime sormuşumdur.

Okulların açıldığı ilk hafta ilköğretim haftası olarak kutlanmaktadır. Öğrenciler üç.aylık bir aradan sonra tekrar okula başlayacaklardır. Okuldan tatil süresi içerisinde soğuyanlar olacaktır. Bu itibarla "kolaylaştıralım, zorlaştırmayalım, müjdeleyelim nefret ettirmeyelim". Bu manada sınıflarda ve okula ısınma turları yapalım..Bir anda öğrencileri kurallara boğmayalım, yüklenemeyecekleri yükü yüklemeyelim. Beyinsel ve fikirsel antremanlar yapalım. Okulu öğrencilere sevdirelim.. Eğitimin başında sevgi gelir. Unutmayalım!!! Bu vesile ile 2024-2025 eğitim-öğretim yılı Ülkemize ve Milli Eğitim camiamıza hayırlı olsun inşallah. Selam ve Dua ile...

01.09.2024