Mustafa Cemal TOMAR
YARDIMLAŞMANIN ZİRVE YAPTIĞI AY RAMAZAN
YARDIMLAŞMANIN ZİRVE YAPTIĞI AY RAMAZAN
Kur'an'ı Kerim'in en çok üzerinde durduğu konu şüphesiz ki infaktır. Bize zenginlik verilmesinin hikmetlerinden birisi de "bu maldan kul gerekli infakı yapabilecek midir" diyedir. Zira bize verilen ni'metlerin şükrünü Cenab-ı Hâk bizden istemektedir. Her zenginlik kendisinden verilerek şükrü ancak eda edilebilir. İlim sahibi ilminden, sanatkâr sanatından, zengin malından vermekle yükümlüdür.
Zekât, sadaka, fitre, fidye bunların hepsi aslında İNFAK konusunun birer alt başlıklarıdır. Kur'an'ı Kerim'de infakla ilgili bir kaç ayet meâli burada zikretmek istiyorum. Bakara Suresi Ayet;254. Ayeti Kerimesi'nde Cenab-ı Hak;
Ey iman edenler! Kendisinde hiçbir alış verişin, hiçbir dostluğun ve hiçbir şefaatin bulunmadığı bir gün gelmeden önce, size verdiğimiz rızıklardan Allah yolunda harcayın. Kâfirlere gelince, onlar zalimlerdir. Buyurmaktadır.
Bu ayeti kerimede Cenab-ı Hak fırsat elde iken mutlaka O'nun verdiği rızıklardan infak edilmesi gerektiğini bizlere emir buyuruyor. "ENFİKUU" infak ediniz, veriniz, harcayınız kalıbıyla gelmiştir. Emir kalıbıyla gelmiştir bu ayet-i kerime. Zekâttan farklı bir harcamadır bu. Sonra infak etmekten korkmayınız. Allah Teâlâ'njn rızasıyla ne infak ederseniz size daha fazlası verilecektir. İşte size Bakara Suresi'nde Cenab-ı Hak; 261: Mallarını Allah yolunda harcayanların misâli, yedi başak bitiren ve her başakta yüz dâne bulunan bir tek tohumun hâli gibidir. Allah, dilediğine kat kat fazlasını da verir. Çünkü Allah, lutfu pek geniş olan ve her şeyi hakkıyla bilendir. Buyurmaktadır. Verdikçe artan bir durum söz konusu. Bire 700 kat kadar. Bir veriyorsun 7 başak, sonra her Başak 100 tane veriyor. Bire 700 rakamına ulaşıyoruz. İlla bu karşılık, bu dünyada olacak diye bir şey yok. Bir kısmı bu dünyada çoğu öbür dünyada olabilir. Allah Teâlâ vaatinden asla dönmez. "İnnellahe lâ yuhliful miâd". Burada her şey inançla alakalıdır. Böyle olduğuna kesin olarak iman eden bir kimse bu fırsatı kaçırmaz.
Döviz ve altın seçimden sonra ikiye katlanacak haberleri dolaşıyor piyasada. Ben de dahil olmak üzere elimize geçirdiğimiz TL adına ne varsa dövize ve altına çevirmeye çalışıyoruz. Ortalıkta dolaşan haber kesin olmadığı halde böyle yapıyoruz. İşin ekonomik yanına bakarsanız döviz ve altın değerini nispeten koruyor. TL' nin değeri düşüyor. Kat kat artma yok ortalıkta. ...
Psikolojide meditasyon diye bir kavram vardır. Nedir bu kavramın anlamı;
Meditasyon, Latince meditatio kelimesinden türemiştir ve derin düşünme anlamına gelir. Kişinin iç huzur, sükunet ve değişik bilinç halleri elde etmesini ve öz varlığına ulaşmasını sağlayan zihnini denetleme teknikleri ve deneyimleri olarak tanımlanır. Bu kavramın bu konuyla ne ilgisi vardır diye sorabilirsiniz.
Biz yardımlaşma davranışımızı gösterirsek öz benliğimize dönmüş oluruz. Psikolojideki tabire göre yardım elini uzatmak kişide meditasyon yani iç huzur, mutluluk maydana getirmektedir. Bu huzur ve mutluluğu yakalayan insan, iki türlü kazanç elde eder. Bunlardan birisi infak ederek huzurlu ve mutlu olur. Bu huzur ve mutluluk para ile satın alınamaz.
İkincisi ayet-i kerimede beyan edildiği gibi, Hak Teâlâ infak ettiğimizi kat kat artırıyor. Hem maddi hem manevi açıdan hayırlı bir ticaret elde etmiş oluyoruz. Malımız kirlerden de temizleniyor. İnfak ibadetinin önemini öyle bir kaç satırla, ya da bir iki sayfa yazıyla anlatılması mümkün değil. Zira alanı çok geniş, yararları çok fazladır. Bundan dolayıdır ki Kur'an'ı Kerim'de infaktan çokça bahsedilmektedir.
Vücutumuzda temiz kan insanın sol karıncığında toplanır. Ortalama her insanın karıncığında yarım bardak çay bardağı kadar temiz kan vardır. Atardamarlar o kanı oradan alıp bütün vücuta dağıtır. Karıncıktaki kan hemen yenilenir. Yarım bardak temiz kan sürekli yenilenerek karıncıkta kalır. Hayatın bir gereğidir. Vücudumuza göre küçük sayılacak kadar olan bu kan miktarı vücudumuzun temizliğini ve sağlıklı yaşamı nasıl idame ediyorsa, infak da malımızın sağlıklı ve temiz olmasını sağlıyor. Temiz ve kirli kan dolaşımı süreklidir. Toplardamarlar kirli kanı toplarken, atardamarlar temiz kanı vücuta yaymaktadır. Bunun gibi, infak kurumu da sürekli çalışır olmalıdır. İnfak ettiğimiz mal temiz kan gibidir. Malımızın temizliğini sağlıyor ve varlığın devamını temin edeyor.
Yukarda bahsetmiştim. Sadaka da infak konusunun alt başlığıdır diye. Hiç olmazsa sadakalarla kendimize iyilik yapalım. Yoldan bir taşı kaldırmak, birinin yüzüne güler yüzle bakmak, birini kolundan tutup kaldırmak, birine selâm verip hal hatır sormak, az da olsa elini cebine atıp birilerine yardım etmek bile dinimizde sadaka sayılmıştır. Böylece kendimize iyilik yapmış oluruz.Yalnız bunları yaparken Allah Teâlâ'nın rızası için yapılmalıdır. İnsanlık gereği yapıyoruz diyenler var. Bu söylemin üst perdesinde "Allah Teâlâ" rızası yoksa o zaman ibadet sayılmaz. Kalbimizde Allah Teâlâ'nın rızasını mutlaka taşımalıyız. İnsan Suresi'nde iki muhteşem ayetin mealiyle sözlerimi noktalamak isterim.
Cenab-ı Hak; 8 - Düşküne, yetime ve esire seve seve yemek yedirirler.
9 - "Size sırf Allah rızası için yemek yediriyoruz. Sizden ne bir karşılık, ne de bir teşekkür bekliyoruz." Buyurmaktadır
Bizler de yaptığımız ve yapacağımız hayırların karşılığında hiç bir insandan, ne ücret ne de teşekkür beklememeliyiz. Sırf Rabbimizin rızasını talep etmeliyiz. O, zaten bizlere fazlasıylâ ECRİNİ verecektir. Muhlis kullar, ücret için değil, ecir için çalışırlar. Selâm ve dua ile...
18.03.2024
