Prof. Dr. Salih ŞİMŞEK
VAR YA… MEĞER…
Var ya... Meğer taşa tohum ekilmezmiş.
Var ya... Meğer ‘iş bilmek’, herkesin ‘işi’ değilmiş.
Var ya... Meğer hiçbir zaman dikensiz gül olmazmış.
Var ya… Meğer ihanet, hayatın en iğrenç vakası imiş.
Var ya... Meğer merhamet, hıyanetten daha zalimmiş.
Var ya… Meğer birilerini ağlatmayanlar hep gülerlermiş.
Var ya… Meğer ‘zihni’ fukara olanın ‘fikri’ ukala olurmuş.
Var ya… Meğer İsrail'de sivil halk yokmuş. Sadece katiller varmış.
Var ya... Meğer doğru yolda yapılan zikzaklar, yapanı harcatırmış.
Var ya... Meğer 'salaklık' da, 'asalaklık' da birer 'inanç' temelli imiş.
Var ya... Meğer 'madde'nin sonu varmış ama 'marifet'in sonu yokmuş.
Var ya... Meğer sülükler doyunca yapıştıkları bünyeyi terk ederlermiş.
Var ya... Meğer 'küçük' olamayanlar hiç bir zaman 'büyük' olamazlarmış.
Var ya... Meğer 'tefekkür'e yol açmayan yolculuklar seyahat sayılmazlarmış.
Var ya… Meğer siyasi hayattaki hainlerin ebedi mekânı tarihin çöplüklermiş.
Var ya… Meğer ‘İt'e 'İt' demek, hakaret değil, bilakis hakkı teslim etmekmiş.
Var ya… Meğer safraların kaderi, kullanıldıktan bir süre sonra şutlanmakmış.
Var ya... Meğer 'küçük adamlar', güzel yalanlar söylerlermiş. Ben yeni öğrendim.
Var ya… Meğer küçük adamların da bazen güzel ve doğru lâflar ettiği görülürmüş.
Var ya… Meğer bir fotoğraf karesi, bazen bir kitabın anlattığından fazlasını anlatırmış.
Var ya… Meğer tabiatta ‘var’ olan bir şey, gözlerinizi kapadığınızda kaybolmazlarmış.
Var ya... Meğer 'puştlar', hiç kimsenin bilmediği zamanda da 'puşt' imiş... Öyle dediler.
Var ya… Meğer ‘haram’ Müslümanlar için geçerliymiş, gayrimüslimlere haram yokmuş.
Var ya… Meğer insanın fiilen gurbette olması gerekmiyormuş, gurbet insanın içinde ise…
Var ya… Meğer bulutlar da ağlarmış ama görenler onların gözyaşlarını yağmur sanırlarmış.
Var ya... Meğer yollar ve yolcular, bir birlerini bir ananın çocuğunu sevdiği gibi severlermiş.
Var ya… Meğer bir toplum gerçeklerden ne kadar uzaklaşırsa, gerçeği söyleyenlerden o kadar nefret edermiş.
Var ya... Meğer köpekler (fizik olanlardan özür), her zaman ve her mekânda kendilerine bir sahip bulurmuş...
Var ya… Meğer partilerine tanrılarına taparcasına bağlananlar, partilerinin hiçbir yanlışını eleştirme erdemine sahip olmazlarmış.
Var ya… Meğer ‘tahammül edilemeyen’ insanlara tahammül etmek, insanı olgunlaştırıp başka doğruların da olduğunu öğretirmiş.
Var ya... Meğer herkesin baharı farklı, yazı farklıymış... Kâinatta tek bir bahar ve tek bir yaz yokmuş ama insanoğlu hep yanılmış.