Bugün Sur ilçesinde basın açıklaması yaptıktan sonra uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, 4 gün önce Mardin'deydi. Nusaybin ilçesinde 14 gün süren sokağa çıkma yasağıyla ilgili açıklama yapan Elçi, hendeklerin kapatılarak yasa dışı grupların şehir merkezlerini terk etmesini istemişti.    

Elçi, Mardin Barosu'nda düzenlediği basın açıklamasında şu ifadeleri kullanmıştı; “Bugün itibari ile Mardin ve Diyarbakır barolarına ulaşan bilgilere göre, Nusaybin halkı öncelikle büyük bir tehlike ile karşı karşıyadır. Bu 11 günün sonunda özellikle su, elektrik gibi temel ihtiyaçlar giderilememekte, bazı kanalizasyon şebekeleri patlamış, çöpler, kaldırılamamakta ekmek ilaç gibi temek yaşam gereksinimleri karşılanmamakta ve geçen her saat toplumun genel sağlığı bakımından giderek tehlikeli gelişmeler yaşanmaktadır.

Kısaca ifade etmek gerekirse Nusaybin halkı yardım bekliyor. Nusaybin halkının varlığı bugün itibari ile tehlikeye girmiştir. Aslında bu meselenin çözümüne katkısı olabilecek resmi ve gayri resmi herkesle görüştük. Gerekçesi ne olursa olsun 120 bin insanın yaşadığı bir hayatın sürdüğü, çocukların, kadınların, yaşlıların sivil insanların yaşadığı bir merkezde toplumsal hizmeti sonlandıran, eğitim ve sağlık ve ekonomik yaşamı sona erdiren, bir uygulamanın hukuki bir gerekçesi olamaz. Ne yazık ki 90´lı yıllarda yaşanan ağır travmaların etkilerini tartıştığımız ve bu ağır travmalarla nasıl baş edeceğimizi konuştuğumuz ve çareler aradığımız bu dönemde, bir 10 yıl sonra 2015 yıllında Silvan´da Nusaybin´de Cizre´de yaşanan travmalarla nasıl baş edeceğimizi tartışıyor olacağız. Nusaybin'de ağır silahlarla zırhlı araçlarla icra edilmekte olan askeri operasyonun gerekçesi olarak resmi makamlar tarafından gösterilen ve yasa dışı gruplar tarafından gösterilen uygulamalar bize göre bir an önce sona ermelidir. Buradan silahlı çatışmalar yoluyla varabileceğimiz yer yoktur. Çatışmayla ölümle silahla Türkiye toplumunun varacağı yer olmadığı gibi Nusaybin halkı içinde buradan bulunacak bir çare yoktur. Bu operasyonun gerekçesi olan o bölgedeki yasadışı silahlı grupların, silahlı faaliyetleri ve çokça konuşulan hendek, barikat gibi uygulamalar bir an önce sona ermelidir.” (İLKHA)