Mustafa Cemal TOMAR
SUNİ GÜNDEMLE OYALANIYORUZ
SUNİ GÜNDEMLE OYALANIYORUZ
Siyasi terminoloji çok basitleşti. Tamamen bir mahalledeki mukimlerin kahvehanede toplanıp yaptıkları dedikoduları andıran bir manzara ile karşı karşıyayız. Ekonomi çöktü diyoruz yaa! Bence ilim-bilim çöktü, insanlık çöktü, ilim irfan konuşulmaz oldu, sıkıntılar ve çözüm yolları konuşulmaz oldu, milletin gerçek derdini ilgilendiren meseleler perde arkasına atıldı, Türkiye'nin istikbali nereye doğru evriliyor konusu ele alınmaz oldu, oldu da oldu.
. Osman Kavalak'ın, Can Atalay'ın, Selahattin Demirtaş gibi isimlerin hapisten çıksın- çıkmasın tartışmalarının boyutu yeri göğü doldurdu. Yüzlerce aydın gazeteci, TV proğramcısı siyasetçi bu ve benzeri konulara kafa yorup duruyor. Lâkin dünyada milyonlarca Müslüman, sadece inancından dolayı zalimin karşısında hakkı savunduğundan dolayı yıllarca zindanlarda yatmakta, onların sesi olan yok bu dünyada.
Efendim! Özgür Özel'in gözlüklü-gözlüksüz hali, saçları, saçlarının rengi günlerce konuşulur hale gelindi. Genellikle günlük konjonktüre göre siyasilerin danışmanları tarafından hazırlanan konuşmaları promterden okuyan genel başkanların konuşmaları haftalarca bu memlekette konuşulur, yazılır, karikatürize edilir, tartışılır. Enteresan olan husus ise sanki yeniden dünyayı keşfediyormuşcasına aşkla, heyecanla bu tartışmalarla gündemin yapılmasıdır. Bu derece siyasi dedikodulara kilitlenmek medeni ülkelerde var mıdır acaba? Bence yoktur olamaz da.Oralarda toplum üzerimde tesir seviyesi fazla olan konular sıraya konulur, tartışılır, konuşulurdur. Önemli konuların medyada uzmanlar tarafından tartışılması milletin bilinçlenmesi açısından önemlidir, demokrasinin gereğidir de .Bunca önemli sorunlar varken .fındık kabuğunu dolduramayacak derecede önemsiz meseleleri mesele yapıp medya aracılığıyla onlarca TV kanallarında günlerce milletin önüne servis etmek, bitmişliğin, tükenişliğin göstergesidir. Ben bir yurttaş olarak bu manada hiç bir kanalı izlemiyorum. Çok azı hariç, zaman israfı olmasın diye çoğu gazetecinin yazısın başlığına bile bakmıyoru
Gelişmiş ülkelerin gündemi ne olur?orusu akla geliyor. Söz konusu ülkelerin en önemli gündem maddesi daha çağdaş, daha demokrat, daha şeffaf bir sistem nasıl kurabiliriz? Teknolojik gelişmelere nasıl ayak uydurabiliriz? Milli gelirimizi 50 bin doların üzerine nasıl çıkartabiliriz? Enflasyonu ve işsizliği nasıl sıfırlayabiliriz? Dünya üzerindeki hakimiyetimizi daha üst seviyelere nasıl taşıyabiliriz? Müslüman ülkelerini daha çok nasıl sömürebiliriz? Dünyanın önemli kaynaklarındaki payımızı nasıl artırabiliriz? Souları üzerindedi
Gelişmiş ülkelerin gündeminde mahalli dedikldulara yer yoktur. Dedikodunun hiç bir esprisi yoktur. Dedikoduyu istişare ile karıştırmayalım. Şöyle bir söz aklıma geldi." Basit insanlar kişilerle, kaliteli insanlar fikirlerle uğraşır". Bizde en büyük israf zaman israfıdır. Fikirlerle, bilgiyle, teknolojiyle uğraşma yerine siyasilerin günlük konuşmalarıyla, yiyip içtikleriyle, giysileriyle, kameraya yansıyan görüntüleriyle, oturuş ve kalkışlarıyla, dinledikleri müzikle uğraşıyoruz. Bu tür uğraşlar memlekete bir hayır getirmemektedir. Sadece ömür sermayesini boşa harcamak olur.
İsrafın boyutları çoktur. İsraf sadece mal- para israfından, kaynakları gereğinden fazla harcamaktan ibaret değildir. İsrafın boyutları çoktur. Konumuz israf olmadığından bu konuyu derinlemesine burada incelecek değiliz. Bir Hadis-i Şerifte "Hüsnü-s-sual, nisful ilm" yani "güzel soru sormak ilmin yarısıdır" buyurulmaktadır. Güzel soru sormak demek, konu ile ilgili can alıcı noktalara değinerek soru sorabilmektir. Bunun bir manası da malayani şeylerle değil de, insanlığa fayda verecek bilgileri, teknolojiyi keşfedip insanlığın faydasına sunmaktır. İnsanların en hayırlısı insanlara en çok faydası dokunandır buyurulmaktadır. "Faydasız ilimden Allah Teâlâ'ya sığınırım prensibşnden hareket etmelidir müslüman. Biz gerçekten faydalı ilim- bilgi ile uğraşsak bugün dünyada bu derece zulüm olamaz.
Ekonomik, ahlaki, siyasal-sosyal yönden çok daha üst seviyelere ulaşırdık.
Günlük dedikodularla, önemsiz haberlerle milletin kafasını doldurmak ve meşgul etmek bir projedir. Esas sorunlar çözülmesin, kafalar düşünmesin, dünyadaki önemli olayların perde arkası farkedilmesin, aydın ve medeni toplum oluşmasın, yeni icatlar yapılıp gelişme peyda olmasın diye yapılmaktadır. İnsanlar beyinlere icatlar üzerinde yoğunlaştırmak değil, midelerini nasıl dolduracaklarını düşünüp dursunlar diye süni gündemler oluşturulmaktadır. Farkımızda olmadan emperyal ve siyonist güçlere hizmet etmekteyiz maaleseff!! Yıllardan beri maalesef gerçek bu.
Bu kabuğu mutlaka kırmalıyız. Esas gündeme geçilmelidir. Tam gündem iyi bir yönetimle mümkündür. Miilli şuur ve milli görüşle mümkündür. Ya milli şuur ya da böyle suni gündemlerle millet oyalanacak sorunlar çoğalacaktıt. Tercih milletin. Millet neyi tercih ederse o başına gelecektir. Selam ve Dua ile...
17.05.2024