Mustafa Cemal TOMAR
SOL PARTİLERİN OYLARI NEDEN YÜKSELMİYOR
SOL PARTİLERİN OYLARI NEDEN YÜKSELMİYOR.
21 yıldan beri ülkeyi yöneten AKP hükümeti her olumsuz duruma rağmen "Cumhur İttifakı" olarak oyları halâ nasıl % 45 seviyesinde seyretmektedir? sorusu sorulmaktadır. Aslında bu konu bir "tez" konusudur. Araştırılması gereken bir konudur. Bu konu ile alakalı olarak herkes bir şey söylüyor, ama söylenenlerin bir çoğu gerçeği yansıtmamaktadır. Müsaade buyurursanız bu konuyu biraz irdelemek isterim. Görüşlerime katılırsınız, katılmazsınız sizin bileceğiniz iştir.
Ben şahsen muhafazakar bir aile çocuğuyum. Sağ cenahta, siyasi manada yer almaktayım. Hiç sol partiye oy vermedim. Sağcılık- solculuk İslami anlamdaki "amel defterini" sağ tarafan alma konusuyla asla karıştırılmamalıdır. Sistem olarak sağcılık ve solculuk arasında pek bir fark yoktur. Zira her iki cenahta da temelde "laiklik" ilkesi yatmaktadır. Temelde % 95 partiler aynı sayılır. İsimler ve söylemler farklı olması gerçeği değiştirmez. Farklı tabanlara hitap edince söylemler değişiyor, ancak eylemler hemen hemen aynıdır.
Milletimiz daha çok söylemlere bakar. Muhafazakarlar İslami söylemleri sever. Lider de bu manada önemlidir. AK parti hükümeti iktidara gelmeden evvel Devleti yönetenler DSP hükümetinin başkanlığında ANASOL-M hükümeti vardı. Ondan önce 28 Şubat yaşandı. O zamanlar ve öncesi % 99'u müslüman kabul edilen ülkemizde vatandaşın dini inançlarıyla çok uğraşıldı.
Başörlülü kadın ve kızlarımızın örtüleriyle uğraşılmış, Kur'an kurslarının mescidlerine kirli ayakkabılarla girilmiş, İmam Hatip mezunlarına kat sayısı zulmü uygulanmış, yaz Kur'an kursları çocuklara yasaklanmış, İmam Hatip Liselerinin orta kısımları kapatılarak İmam Hatipleri etkisizleştirilmiş, laiklik ismi altında din düşmanlığı yapılmış, mütedeyyin insanlar ikinci sınıf vatandaş olarak görülmüş, yetkililerin çoğu dinimizle alay etmiş, hakaret etmiştir. Buna benzer yazılacak çok şey vardır. Milletimiz şahsına yapılan hakaret ve baskıları affetse de dinine yapılan saldırıları asırlar geçse de unutmaz ve affetmez.
Diğer taraftan o dönemlerde ülkenin kalkınması için bir çalışma da yoktu. Ülke perişan, yollar bozuk, hava alanları yetersiz, hastahaneler hastalara cevap veremez durumda, okulların alt yapısı yok, okullar bakımsız, ilaçlar çok pahalı, özel muayenehaneler soygun mekanlarına dönmüş, asker siyasilere yön verir durumda....Bu olumsuz durumları saymakla bitiremeyiz.
Bu olumsuz durmların bir çoğu günümüzde yok. Başörtülüler hakir görülmüyor, askeriye kışlasına çekilmiş görünüyor, hastahaneler ve okullar modernleştirilmiş, ulaşım alanında büyük gelişmeler olmuş, dileyen dilediği şekilde din eğitimini alabilecek duruma gelmiş, borçla da olsa bu hizmetler yapılmıştır. Vatandaşımız bunu görüyor.
Vatandaşımız, kasadan ve keseden çok dini değerlere önem vermektedir. Döviz bazında % 10 faizle borçlanmışsın, eflayon canavarı ve faizle beraber alın terimizin3/2 si gitmiş, üldede hukuk sistemi yokmuş, devletin malları ucuza satılmış pek umurunda değil. Kur'an okumak serbestse, camilerde ezan okunuyorsa başörtüsü takmak yönetmeliklerle de olsa serbest hale getirdilmişse bana yeter diyor insanımız. Dinimizin muamelatla ilgili hükümleri pek de ilgisini çekmemektedir. Çünkü geleneksel dinde böyle görmüş, eğitimini böyle almıştır.
Sol partiler milletimizin mütedeyyin insanlarının bu hassasiyetlerini farketmemektedir. 28 Şubat zihniyetini andıran konuşmalar yapılmakta, dini konuda cümle kurmasını bilmeyenler din adına konuşmakta, du durum ise antipati doğurmakta, CHP oyları sabit kalmaktadır. Sağ seçmen ne olursa olsun oyum sol partiye gitmez demektedir. Bu nedenle AK parti oy kaybına fazla miktarda uğramamıştır diyorum.Acizane bu konuda görüşüm budur. Beğenen alır, beğenmeyen kaldırıp atar. Cumhurbaşkanlık seçimleri milletimize hayırlı olmasını Rabbimden niyaz eder, saygılar sunarım.
29.05.2023
Başöğretmen
M. Cemal TOMAR