Mustafa Cemal TOMAR
EN BÜYÜK MUTLULUK AHİRET MUTLULUĞUDUR
EN BÜYÜK Nİ'MET AHİRET MUTLULUĞUDUR
Bu geçici dünyada bazen "en çok istediğin şey nedir" diye sorulduğunda insanlar türlü türlü cevap verirler. Kimisi sağlık ve kimseye muhtaç olmamak der, kimisi hayırlı evlat der, kimisi zenginlik der, kimisi makam- mevki ister. Örnekleri çoğaltabiliriz. Farkında iseniz bu istekler hep geçici dünyanın istekleridir. Çoğumuz bunları gerçekleştirmek için hayat boyu çabalayip dururuz. Lakin bu ve benzeri istekler geçici olduğunu farkedemiyoruz bile.
Aslında önemli olan ahiret mutluluğu değil midir? Hiç geçici mutluluk ile daimi mutluluk bir olur mu? Dünya'nın mutluluklarını azami derecede yaşayıp da sonları hüsran olan sayısız örnekler var. Dünyasını hastalık ve çile çekerek geçiren fakat sonları mutlu olan insanlar ile ilgili örnekler de çoktur.
İnsanoğlu yaratılış itibarıyla aslında daimi bir mutluluk arama peşindedir. Bu mutluluğu da dünyada bulabileceğini düşünüyor. Onun için koşuşup durmaktadır durmadan. Burada o mutluluğu bulamayacağını farketmemektedir. Onun için tepelenip durmaktadır. Dolayısı ile daha çok sıkıntıya ve buhrana girmektedir. Tepelenip durmaktadır, örnekleme tabiri caiz ise.
Halbuki mutluluğu yanlış adreste aramaktadır. Rabbimiz, defaatle Kur'an-ı Kerim'imde gerçek ve sonsuz mutluluğu ahiret hayatında " iman eden ve salih amel işleyen" kullarına vereceğini beyan buyurmaktadır.
" Hum fiha haliduun" " Orada ebedî kalacaklardır" anlamındadır. Bir çok ayet-i kerime bu şekilde bitiyor. Hem cennetlikler için, hem de cehennemlikler için böyle bir beyan vardır. Rabbim hepimizi cennetinde "Hum fiha haliduun" kılsın inşallah.
Yukarıdaki satırlarda ifade ettiğim gibi, dünyanın sefası da geçici, cefası da geçici. Bir şekilde geçer gider. Bir hatıramı aktarmak isterim:
Gençliğimde Mart ayında memlekette hafif ciseli ve çok soğuk bir günde rahmetli büyük babamla mısır tarlasında kazma ile toprağa kömülü olan ???? mısır saplarını ( çurmuşları) çıkarmaya çalışıyorduk. Ellerimiz donacak gibiydi. Ben zaten onu kırmak istemiyordum. O işi zaten hiç sevmiyordum. Bana çalışırken de olsa arada dini sorular sorardı. Dini meseleleri dinlemeyi çok severdi. ( Allah Teâlâ rahmet eylesin inşallah). Cennet ve cehennemden sordu. Ben de tarlada çektiğimiz o anki zorluğa atıf yaparak " Şu andaki çektiğimiz zorluk, cehennemi andırıyor" dedim. Kendisinin verdiği cevap enteresandır. " Adam, ben cennetimin de böyle olmasına razıyım" demişti. Yani cehennemin korkusu rahmetli büyük babamı çok etkiliyordu. Büyüklerimizin inançları ve samimiyetleri bir başkaydı.
Dünya hayatının geçici niğmetlerini asla sonsuz ahiret mutluluğuna tercih etmeyelim. Ahiret hayatımız için daha çok çalışırsak sonumuz daha hayırlı olacaktır cümlesini unutmayalım. Selam ve Dua ile...
28.05. 2023
Başöğretmen
M.Cemal TOMAR