Prof. Dr. Salih ŞİMŞEK
Siyasi meftalar
Usta be!
- Efendim?
- Bugün nasılsınız?
- İyiyim çok şükür. Sen nasılsın?
- Hamdolsun ben de iyiyim.
- Hayrola? Bugün erken geldin?
- Evet. Kafama takılan bir soru vardı. Dün akşam arkadaşlarla bizim mekânda tartıştık.
- Nasıl bir soru?
- Soru çok da… Akşamki soru şöyle idi: Hiç bir 'siyasi değeri' olmadığı halde kendini ‘nimet'ten sayan varlığın şu andaki durumu nasıldır?
- Eeee?
- Tartışma benim için iyi oldu. Olaya ‘değişik açılardan bakma’ imkânım doğdu.
- Kim ne dedi? Anlatsana…
- Bazıları aklımda kalmamış olabilir ama şöyle sözler söylendi:
* ‘Acaba hangisi beni eski günlerime tekrar kavuşturur’ diye ikilem yasamakta. Yani “süt dökmüş kedi” gibi…
* Artık ‘paspas’ olmaya namzet olanlar... Yani, siyasi çürükler geliyor aklıma…
* Onlar artık ne köydür, ne de kasaba… Olsa olsa çöplüktür.
* Tahminim, ‘b.ka konmuş sinek gibi’ mutludurlar herhalde…
* Hani derler ya, ‘b.k çuvalı’… Yani siyasette ölmeden ölen kişiler…
* Onunbununoğulları ve Bilmemkiminoğuları…
* Genellemeler yanıltabilir. İstisnaları belki vardır ama gözümde çöplük canlılarıdır…
* Onlar var ya… Artık fiilen yaşayan ama siyaseten ölmüş birer siyasi mevtadır.
* Siyaset sahnesinden şutlanınca, ‘bensiz olmaz, illâki ben olmalıyım, millete hizmet arzum önlenemez!’ vehmine kapılan, ‘şaşkın ördek’ pozisyonunda ne yaptığının farkında olmayan zavallılar...
* “Acaba bundan sonra ne yaparsam, beni eski günlerime tekrar kavuşturur”, diye ikilem yasayanlar... Onların süt dökmüş kedilikleri de bundandır.
* Siyaset sahnesinde iken kendilerini ‘Tanrı’ sayanların, sahne dışına şutlandıklarında
-kendileri başkalarından yardım almadan hiç bir yazı yazamadıkları halde- başkalarına ‘Yazar Okulu’ açanlar aklıma gelir.
* Bir kısmı, Bayrama kadar hoplar zıplar ama sonra akıbeti bellidir: Siyaset çöplüğü…
Bir kısmı da vurgun yemiş gibi fiziki ömürlerinin sonuna kadar bitkisel hayat yaşarlar.
* Var ya… Onlar durumlarında bir değişiklik olduğunu henüz hissetmiyordur.
* Tuzluk İdris Bal'ın ‘Yal Partisi’ gibi, ne koparırsak kâr saikiyle parti kurarlar. Sonra yok olurlar. Tarih her zaman tekerrür eder.
* Elbette ki istisnaları vardır. Soyadları ‘-oğulları’ ile biten kişilere, bir şekilde, ihtiyatla bakmak gerek. Tedbir her zaman iyidir.
* Sorma be dost! Onların durumları var ya… Kuru fasulye pişerken çıkardığı gaz gibidir…
* Hiç bir 'siyasi değeri' olmadığı halde (bu sebepten saha dışına şutlandığını bir türlü anlayamayan) ve kendilerini ‘nimet'ten saymaya devam eden, ‘her taraflarını tıraş ettirdikleri halde burunlarından kıl aldırmamaya’ devam edenler…
- Tamam, tamam… Mesele anlaşılmıştır.