SİYASET ISINIYOR VE KIZIŞIYOR

31 Mart Yerle Seçimler yaklaşıyor. Adaylık başvurusuları bir bir sonuçlanıyor. Partiler adaylarını açıklıyor, halkımız önümüzdeki beş yıl için, yerel yönetim adaylarını değerlendirecek, oyunu verip yöneticilerini seçecektir.

Yerel yönetim deyip geçmemek lazım. Yerel yönetim genel yönetimden daha çok ilgilendiriyor bizi. Genel yönetim yani merkezi yönetim ülkenin genel işlerini düzenleyip dizayn ederken, yerel yönetimler bizim her işimizle alakalıdırlar. Bir şehirde belediye; kanalizasyon, yol çalışmaları, su, doğal gaz, imar-iskân işleri, işyeri ruhsatları, yeni tarla ve arazilerin imara açılıp açılmaması, pazar yerlerinin kurulması ya da kaldırılması, şehir içi trafik, üretim yerlerinin denetimi, su fiyatlarının ve toplu taşıma araçlarının taşıma ücretlerinin belirlenmesi, gayri menkullerin vergi oranlarının belirlenmesi.. gibi bir çok konularda tek ve yetkili makamlardır. Ayrıca verdiğimiz vergilerin kamu yararına en verimli bir şekilde kullanılması dahi belediyelerin ana vazifelerindendir.

Bir ülkenin yerel yönetimlerinin başarısı merkezi yönetimi de olumlu yönde etkiler. Merkezi yönetim yerel yönetimlersiz başarı sağlanması mümkün değildir. Ayrıca yerel yönetimlerde büyük bir rant da var.Bu bakımdan önümüzde önemli bir seçim var. Partiler büyük bir yarış içerisinde seçimi kazanma peşindedir.

Bizde maalesef aşırı particilik yapılmakta, benim partimden değilsen rakibimsin değil de düşmanımsın gözüyle bakılmaktadır. Bu anlayış aslında ülkem insanlarına büyük zarar vermektedir. Partin uğruna ülkem insanlarını ayrıştırmaya, kanplaştırmaya, ötekileştirmeye kimsenin hakkı değildir. Bu vatan 85 milyonundur. Sen ne kadar vatanperversen ben de o kadar vatanperverim. Kimse değerlerimiz üzerinden politika yapmamalıdır, ben şahsen kendi adıma bu konularda değerlendirme yapmaya kalkanlara fırsat vermem. Kimse kimsenin kalbini ve kalbindeki duyguları bilemez. " Kalplerin özünü Allah Teâlâ bilir". Ayet-i Celilesini hatırlayalım.

Evet siyaset kaynamaya devam ediyor. Bizde siyaset sadece parti yetkilileri değil, halkımız da kendi aralarında yapmaya devam ediyor. İşsizlerin ve emeklilerin çok olduğu yerlerde ya dedikodu yapılır, ya da siyaset. Üretime yönelik bir proje geliştiren yok. Seçimi bu derece önemseyen, kendi partisinin adayının kazanması için azami gayret sarf eden Türk milletinden başka millet var mı dünyada bilmiyorum.

Bazıları siyasilere destek vermekle zamanla yemleniyor olabilir. Ömür boyu siyasi partiler peşine gidip de hiç bir maddi karşık temin edemeyen insanlara doğrusu şaşıyorum. Birilerinin siyesetin nimetlerinden istifade etmesi için çırpınmanın ne gereği vardır. Birilerinin payandası olmaya ne gerek vardır.

Adamın evlatları üniversite mezunu işsiz, yakın akrabalarından onlarca üniversite mezunu da var. Ancak asgari ücretle bir yerlerde ya iş bulup çalışıyorlar ya da iş bulamayıp boş geziyorlar. Bir hukuk arayışı içine girse ömür boyu netice alamıyor, yatırım için bir koyar çeyrek alır, çalıştığının karşılığını hayatta alamaz, devlet dairesine işi düşse hayatta iş göremez kişi ya da kişiler ne oluyor da canla başla gene yıllardan beri oy verdiğiniz partinin peşine gitmeye devam ediyorsunuz. Oy verip yerel yönetimlerde ya da merkezi yönetimde iktidara getirdiğiniz kimseler yanlarına gitseniz sizi adam yerine koyup tarafınıza bakmazlar. Oyunuzu alıncaya kadar sizden-bizden birileri gibi görünürler, yetki aldıktan sonra durum değişiyor. Geçmişte de durum böyleydi, şimdi de aynıdır. Bizler ne zaman bu senaryoların farkına varıp hakka döneceğiz.

Yeni bir haber ekranlara yansıdı. Emekli- bağkur ve SSK' lılara ilave yüzde 5 zam daha yapılmış. En düşük emekli maaşı 10 bin lira olmuş. 10 bin liranın ismi var, cismi yok. 10 bin lira iki sene önceki bin lira bile değildir. Emekliler için hayırlı olsun. Emeklilerimizin çoğu Cumhur İttifakı'nı desteklemişti. İstekleri oldu sanıyorum. Yetkililerimizin açıklamaları üzerine bize lâf söylemek düşmez.

İki buçuk ay sonra yapılacak olan yerel seçimler için siyaset meydanları her geçen gün daha da kızışacağı her halinden bellidir. Kaplaştırmadan, ötekileştirmeden, bütünleştirici bir dil kullanarak yerel seçimlere gidilmesini temenni ederim. Halkımız önümüzdeki seçimlerde inşallah hayırlı şahsiyetleri seçer ve iş başına getirirler. Selam ve dua ile...

16.01.2024