Şehir hastaneleri üzerine onlarca şey söylediler. Önce, "Hasta Garantili hastanelerle birilerine devlet soyduruluyor" dediler, sonrasında yap-işlet-devret modelinden vazgeçilmesi üzerine bu kez de "bu hastanelere gerek yok, mütahitlere kazandırmak için böylesine ölü yatırımlar yapıyorlar, dünyada bu model bitti, İngiltere'nin sağlık sektörü bu modelden batınca, bunlardan vazgeçti" vs.dediler.

Bilhassa koronavirüs salgınıyla hastanelerin ne derece önemli olduğu, bu gibi salgınlar veya olağan dışı durumlar karşısında yeni hastanelere dahi ihtiyaç olduğu ortaya çıkınca bu kez de başka bahanelerle bu gibi yatırımların yapılmasını engellemeye kalkıyorlar.

Kısaca; iktidarın bazı illere şehir hastanesi kazandırmak için attığı adımları baltalamak için her şeye "nereden muhalefet yapabiliriz" diye bakanlar yine ayağa kalkmış durumda..

Bunun bir örneğini Rize'ye yapılmak istenen Şehir Hastanesinin planlamaya dahil edilmesiyle ortaya çıkan tepkilerle görmekteyiz.

Şehir hastanesinin deniz dolgusu üzerinde yapılacağının açıklanmasıyla "istemezuk" takımı karşı kampanya başlatmış durumda.

Bu tepkileri dile getirenlerin bazıları sadece deniz dolgusu üzerinin tercihine değil, hastanenin kendisine de karşı çıkmakta, "Rize'de yeni bir hastaneye ihtiyaç yok "demekteler.

Bu tür şeyleri söyleyenlere denecek bir şey yok,bunlar şifasız derde düşmüş muhalifler, ancak hastaneye değil sadecedeniz dolgusuna karşı çıkanlara şunu sormalı; Bir şehir hastanesinin yapılacağı yer için kriterler ne olmalı, bu kriterler arasında ulaşım kolaylığı olmalı mı?

Deniz dolgusu olmazsa o büyüklükte bir alan nerede var? Bugün yapılmış olan bir çok yer, hatta şehir dolgu üzerinde değil mi? Yani dolgunun eskisine değil de yenisine mi tepkilisiniz?

İyi niyetli muhaliflerin öncelikle bu ve benzeri sorulara cevap vermeleri, bu tepkilerin şehre yatırıma engel hale gelmemesi için yer alternatiflerini mantıklı olarak ortaya koymaları gerekiyor.

Birilerin kuyrukçuluğunu yapma adına tepki gösterenlerle samimi olanları ayırmak için bu önemli bir ölçü...