SAYIN CUMHURBAŞKANIM!
Kapanmanın ta başında size yine yazmış ve ‘hayatı durdurarak, mücadele edemezsiniz’ demiştim.
Geçen 21 ayda ne oldu?
Ülke ne kazandı?
Sosyal yapı ne kadar bozuldu?
Zenginler keselerini, kasalarını, testilerini, kazanlarını doldururken; iş yerleri kapandığı için işsiz kalan ‘yevmiyeciler’ ve küçük esnaf neler kaybettiler?
Akseki Camiinde kendi gözetiminizde yaptırdığınız ‘saf ayırma’ uygulamasını ülke çapında uygulattığınızdan dolayı boşalan camilerin ve camilerden uzaklaşan cemaatlerin dini yaşayımızdaki etkileri nelerdir?
Okumaya hevesli olmayan bu milletin zihnen ve ruhen beslenme kaynakları olan kültürel toplantıların yapılmayışının zararları nelerdir?
Küresel sermayeyi ve Türkiye üzerinde bin yıllık emelleri olanları memnun etmek için kullandığınız ‘yeni normal’, ‘küresel dünya ile birlikte hareket edeceğiz’ benzeri söylemlerin ve ‘üç çocuk yetmez, beş çocuk sahibi olun’ benzeri söylemlerden vazgeçmenizin faydası ne oldu?
Küresel sermaye ve egemen güçler sizden hoşnut oldu mu?
Sizin ve ekibinizin 19 yılda bu ülkeye kazandırdığı muhteşem eserlerin hiçbirini hiç beğenmeyen içimizdeki bizanslıların topyekûn kapanma uygulamalarını alkışlamaları size bir şey ifade etmedi mi?
Kapanmanın sosyal yapımızda oluşturduğu savrulma içimizdeki bizanslıları heveslendirdiği için ‘seçim de seçim’ demiş olamazlar mı?
Sayın Cumhurbaşkanım!
Bu millet sizi seviyor.
Bu millet Cumhuriyet Tarihinde kimseye göstermediği teveccühü size gösterdi.
Bu milletin önünü açın!
Değişik bahanelerle bu milletin önüne konulan barikatları kaldırın!
Gözetiminizde ayırttığınız safları ve boşalan camileri eski düzenine sokabilmek için kanaat önderlerini devreye sokun!
Zihni ve ruhi beslenmemizi sağlayan kültürel proğramları teşvik edin!
Çok nadir de olsa düğünlere katılın; evlenmeyi ve ‘üç beş çocuk’ sahibi olmayı tavsiye edin!
Bu milletle olan bağlarınızı kuvvetlendirin ki, içimizdeki bizanslıların hevesleri kursaklarında kalsın!
Saygılarımla…
