Venezuela'da trajikomik bir tiyatro oynanıyor. Venezuela'nın kötü durumda olması için elinden geleni esirgemeyenler bu ülkenin bir 'tiran' tarafından çok kötü yönetildiğini öne sürerek bu ülkeyi yönetecekleri kendileri belirlemek istiyor. Amaç ne Venezuela'ya iyiliktir ne de evrensel insani değerler. Artık açıkça görülmektedir ki amaç Venezuela'nın doğal kaynaklarını kendi çıkarlarına akıtmaktır. Venezuela'daki işbirlikçilerinin ödülü ise ülke yönetimine gelmek ve bu amaç doğrultusunda ülkelerinin çıkarlarını emperyalizme peşkeş çekmektir.

Başarısız darbe girişiminden sonra Guaido saklandığı sırça köşkten taraftarlarına (aslında yandaş kelimesi buraya cuk oturur) SMS ler göndererek sokaklara çıkma çağrısı yaptı. Pek ipleyen olmadı. Darbe girişiminin başını çeken Guaido ve Leopoldo Lopez ortalarda görünmez oldular. Bunların Venezuela halkı arasında hatırı sayılabilecek bir desteği yoktur. Amerika'ya güvenmektedirler. Onun Truva atıdırlar. Sokaklara çıkardıkları insanların arasında dış ülkelerden, özellikle Kolombiya'dan devşirilmiş kişiler bulunmakta, CIA ajanları tarafından yönlendirilmektedirler.

Tayyip Erdoğan 15 Temmuz gecesi sokağa çıkma çağrısı yaptığında milyonlar aktı. O da geldi başlarına geçti ve direnişi yönetti. Halk desteği böyle olur. Venezuela'da gerçek halk desteği Maduro'nun arkasındadır. Onu devirmek isteyenler fasa fiso. Onların güvendiği güç ABD dir. Zaten Guaido başarısız darbe girişiminden sonra Amerikan müdahalesini kabul edeceklerini açıkladı. Her şey o kadar açık oynanıyor ki ayrıca anlatmaya bile gerek yok.

Bu Guaido kafasından ne yazık ki bizde de var. Üstelik onların peşinden gidenler de var. Bizdekilerin de güçleri zayıf. Onlar da Amerika'ya güveniyor. Hatta Amerika dışında kendi amaçlarına hizmet edecek her şeye güveniyorlar. Buna rağmen yetmiyor. Erdoğan 15 Temmuz gecesi 'halkın gücünden başka güç tanımadım ben' demişti. Venezuela'da açıktan oynanan bu rezil tiyatro bizim için çok önemli bir derstir.