Mustafa Cemal TOMAR
KURAN'DA SAĞCILIK-SOLCULUK
KUR'AN'DA SAĞCILIK- SOLCULUK
Tarihi süreç içerisinde bu kavramları irdelemeye çalışalım.
Bu iki kavram taa 1400 sene peygamberlik döneminden beri süregelmektedir. Günümüzde de bütün dünyada gündemini koruyarak yoluna devam etmektedir. Sağcılık-solculuk konusunda binlerce kitap yazılmış, milyonlarca insan karşı cepheler oluşturarak çatışmış, maalesef milyonlarca insan da ölmüştür. 1980 öncesi Türkiye'sinde sağcılar ve solcular arasında her gün çatışmalar oluyordu. Binlerce gencimiz çatışmalarda ölmüştü.
Peki nedir sağcılık- solculuk? Kur'an'ı Kerim'de bu konuya nasıl bakılmış, Tarihi süreç içerisinde gelişmelerin neler olduğuna kısaca göz atalım.
Evvela Kur'an ayetlerine bakalım.
Kur'an'ı Kerim'de Beled Suresi'nde Cenab-ı Hâk;
11 - Fakat o, o sarp yokuşa göğüs veremedi.
12 - Bildin mi sen, o sarp yokuş nedir?
13 - Köle azat etmek,
14 - Veya salgın bir kıtlık gününde yemek yedirmektir,
15 - Yakınlığı olan bir yetime,
16 - Veya hiçbir şeyi olmayan yoksula.
17 - Sonra da iman edip de sabrı tavsiye eden ve merhamet tavsiye edenlerden olmaktır.
18 - İşte bunlar, amel defterleri sağlarından verilenlerdir.
19 - Âyetlerimizi tanımayanlar ise, onlardır işte amel defterleri sollarından verilenler.
20 - Onların üzerlerine bir ateş bastırılıp kapıları kapanacaktır. Buyurmaktadır.
"Eshabul meymeneh" Yani amel defterleri sağ taraftan verilecek olan kişilerin kriterleri anlatılıyor: Köle azat etmek salgın kıtlıkta aç olanları doyurmak, yakınlığı olan yetime bakmak, hiç bir şeyi olmayan yoksulun yanında olmak, iman edip sabrı tavsiye etmek. Bu vasıflara haiz olanlar sağcılardır yani, "Eshabıl Meymeneh" olarak Allah Teâlâ tarif ediyor ve amel defterleri sağ taraftan verileceğini bize haber veriyor.
"Eshabul meş'emeh" dikkat edilirse yukarıdaki ayetlerde sayılan olumlu fiilleri işlemeyen ve inkâr edenlere solcu denmiştir ve sonuç itibarıyla ayetin ifadesiyle "Onların (solcuların) üzerine bir ateş bastırılıp kapılar kapanacaktır."
Hakkah Suresi'nde konumuzla alakalı olarak Cenab-ı Hak;
18 - O gün (hesap için Allah'a) arz olunursunuz, öyle ki gizli bir haliniz kalmaz.
19 - Kitabı sağından verilen, "alın okuyun kitabımı.."
20 - "Çünkü ben hesabıma kavuşacağımı sezmiştim" der.
21 - Artık o hoşnut bir hayattadır.
22 - Yüksek bir cennettedir.
23 - Ki o cennetin meyveleri sarkmıştır.
24 - "Geçmiş günlerde yaptığınız işlerden ötürü afiyetle yeyin, için." (denir). Buyurmaktadır.
Bu Ayet-i Kerime'lerde dikkat edersek kitabı sağ taraftan verilecek olanlara cennette takdim edilecek büyük mükafatlardan bahsetmektedir. 24. Ayet-i Kerime'de dünya hayatında iken yapılan hoşnut işlerden (salih ameller) ötürü bu nimetlere kavuşulacağının müjdesi verilmektedir.
Suredeki ayetlerin devamında Cenab-ı Hak;
25 - Kitabı sol tarafından verilen ise der ki: "Keşke kitabım verilmeseydi de,
26 - Hesabımın ne olduğunu bilmeseydim,
27 - Ne olurdu o ölüm, iş bitirici olsaydı.
28 - Malım bana hiç fayda vermedi.
29 - Gücüm de benden yok olup gitti."
30 - (Zebanilere şöyle denir): "Onu yakalayın da bağlayın."
31 - "Sonra cehenneme atın onu."
32 - "Sonra da boyu yetmiş arşın zincir içerisinde onu oraya sokun."
33 - Çünkü o, büyük Allah'a inanmıyordu.
34 - Yoksula yedirmeye teşvik etmiyordu.
35 - Bu sebeple bugün burada onun candan bir dostu yoktur.
36 - Bir irinden başka yiyecek de yok.
37 - Onu günahkârlardan başkası yemez. Buyurmaktadır.
Dikkat edilirse 25.26. ve 27. Ayet-i Kerimeler kâfirlerin yaptıkları kötülükler sebebiyle kitapları " küçük büyük ne varsa" önlerine konulduğundaki durumuna vurgu yapmaktadır. Devam eden ayetlerde kıyamette malın-makamın- servetin-şöhretin hiç bir faydası olmayacağına vurgu yapmaktadır. Kitabını sol taraftan alanların uğrayacakları korkunç akibeti haber vermektedir. Zira onlar inkarcılardı, yoksula ve yetime el atmıyorlardı, yardım noktasında kimseyi de teşvik etmiyorlardı.
Vakıa Suresi'nde de Cenab-ı Hak, amel defterlerini sağ taraftan alacak olan sağcıların cennetlik olduklarını, surenin 38.Ayet-i Kerime'sine kadar uzun uzun sağcılara cennette sunulacak nimetlerden bahsetmektedir. Sonra da devam eden ayetlerde solcuların uğrayacağı korkuç.akibeti bize bildiriyor.
Vakıa Suresi'nde CenabıuHak!
45 - Çünkü onlar bundan önce varlık içinde sefâhete dalmışlardı.
46 - Büyük günahı işlemekte ısrar ediyorlardı.
47 - Ve diyorlardı ki: "Biz ölüp, toprak ve kemik yığını olduktan sonra, biz mi bir daha diriltileceğiz?" Buyurmaktadır.
Burada solcuların özellikleri vurgulanıyor. Bir kere Allah Teâlâ'ya inanmıyorlar. Ahireti inkar ediyorlar. "Toprak ve kemik yığını olduktan sonra mı tekrar dirileceğiz" diyerek ahireti inkar ediyorlar. Benzer ayetler Kur'an'ı Kerim'in çok yerinde geçmekte olduğunu ayrıca hatırlatayım. Solcular hayatın sadece dünyadan ibaret olduğunu sandıkları için dünyada bol servet peşine koşarlar, günah işlemekten kaçınmazlar, zevk-u sefa peşine düşerler. Menfaatleri uğruna hukuk tanımazlar. Güç ve servetlerini başkalarını sömürmek için kullanırlar. Solcuların özelliklerini burada saymakla bitiremeyiz.
Kuran'daki sağcılık- solculuk ilişkisini ayet-i kerimelerin ışığında izah etmeye çalıştık.
Şu halde Kur'an'a göre sağcılık nedir? sorusu sorulduğunda ne cevap vereceğiz?
Sağcıların özellikleri :
Sağlam bir imana sahip olurlar. Dünya eksenli değil ahiret eksenli çalışırlar, mal ve servet peşinde koşmazlar, darda-zorda-borç içinde olanlara yardım ederler. Yoksula yardım ederler. Yetimlere sahip çıkarlar. Günahlardan şiddetle kaçınırlar, din kardeşleri zulüm altında inlerken zevk-u sefa peşine gitmeyi zül addeterler. Siyasetçile "mazlumdan yana, zalime karşı"prensibşne uygun politikalar izlerler. Dünyevi menfaate göre şekil değiştirmezler. Hak uğruna canları pahasına da olsa mücadelelerini sürdürürler. Kısaca iman ederler ve ardından amel-i salih ile hayatlarını tanzim ederler. Kur'an'ın ve sünnetin çizdiği yol "sağcılık", onun dışındaki tüm yollar "solculuk" olarak nitelendirebiliriz.
Sözlerim yanlış anlaşılmasın. Bugünkü dünya konjoktüründeki sağcılık- solculuk- muhafazakarlık asla islâmın solculuk ve sağcılığıyla alâkası yoktur. Bunu burada açıkça belirtelim.
Yine bir hususun daha altını çizelim: Kuran'da farkında iseniz müstakil olarak sağcılık- solculuk kavramları kullanılmıyor. Amel defterlerini sağ taraftan ve sol taraftan verilecek olanlar diye tanımlamalar var.
Bir dahaki yazımda dünyadaki sağcılık- solculuk kavramlarını irdelemeye çalışacağız inşallah.
Cenab-ı Hak; Mahkeme-i Kübra'da amel defterlerini sağ taraftan almayı ve vadedilen o büyük mükafatlardan ziyadesiyle istifade etmeyi cümlemize nasip eylesin inşallah. Amiin.
19.08.2024