
Prof. Dr. Salih ŞİMŞEK
KRİPTO ZEKA'YA SORULAR ve CEVAPLARI
KRİPTO ZEKÂ’YA SORULAR ve CEVAPLARI Prof. Dr. Salih Şimşek
Kendisinden tavsiye isteyen bir grup sevenine Kripto Zekâ şöyle demiş: İyi insan olun. Yarın öldüğünüzde, cenaze namazınızda imamın cemaate hitaben, ‘mevtayı nasıl bilirdiniz’ diye sorduğunda, bize yalan söyletmeyin yeter.
Kripto Zekâya ‘tehlikeli cehalet nedir?’ diye sormuşlar. O da kısaca şöyle cevap vermiş Güneşin dünyadan uzaklığını bilmemek, 'tehlikesiz cehalet’tir. Bunu bilmezseniz 'tehlikesi yoktur'. Ama önünüzdeki çukuru göremezseniz, işte bu 'tehlikeli cehalet' olur.
Bir soruya verdiği cevapta Kripto Zekâ şöyle demiş: Karakterini makamına göre ayarlayanlar makamları gittikten sonra ayarları bozulur. (Anadolu'da eşekten düşmüşe döndü, derler) Bilhassa bu boşluğa düşme, resmi kıyafetli yüksek memurlarda daha çok görülür.
TÜSİAD’ın geçen günlerde Devlete karşı küstahça isyan bayrağını çekmesi hakkında görüşü sorulan Kripto Zekâ şöyle bir yorum yapmış: Tek dertleri var. Reis’i devirmek. Ama göreceksiniz Reis’i devirmeyi başaramayacaklar. Bu Halk uyandı… Abdülhamit Han’ı verdniz. Adnan Menderes'i verdiniz. Adnan Kahveci’yi, Turgut Özal'ı ve Muhsin Yazıcıoğlu’n u verdiniz. Artık RTE yetişti. Vermek sırası bitti şimdi alma sırası sizde… Artık hain ve soygunculara siz hesap soracaksınız. Her şeyin zamanı vardı, işte o zaman şimdi geldi. Şimdi siz, ’sizin’ olanları alacaksınız. Korksun ehl-i küffar…
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu’nun ‘sahte diploması’ ile ilgili bir soru üzerine Kripto Zekâ şöyle demiş: Adam’ın diploması sahte, verdiği sözler sahte, yalanları diz boyu… İstanbul sevgisi sahte, verdiği mal beyanı sahte, yüzündeki gülücükler sahte... Bu kadar sahteliğin içinde diplomasının sahte olması normal değil mi? Sen, Devleti ‘yok sayıp’ kendini ‘devlet olarak görür’ ve üzerinde tepinirsen, tehdit edip, üstten konuşursan, o Devlet gün gelir bütün defterleri açar ve sana onların hesabını sorar. Bay tatilci Eko…
Kripto Zekâ’ya şöyle bir soru sordum: Bir deliye bir veli rolü verilirse bundan kim zararlı çıkar? Bana şöyle bir cevap verdi: Bir deliye bir veli rolü verilirse, bu durumdan en çok zarar görecek olanlar, o kişiye gerçekten bir veli (ermiş, bilge) gözüyle bakan ve onun sözlerine veya davranışlarına güvenen insanlar olabilir. Çünkü deli (akli dengesi yerinde olmayan) bir kişi, doğru ve tutarlı kararlar veremeyebilir, yanlış yönlendirmelerde bulunabilir veya toplumda kargaşaya neden olabilir. Bu durum, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde zarara yol açabilir. Ayrıca, deli olan kişi de bu rolden zarar görebilir. Çünkü kendisinden beklenen bilgelik ve sorumluluk, onun taşıyamayacağı bir yük haline gelebilir ve bu durum onun ruh sağlığını daha da olumsuz etkileyebilir. Sonuç olarak, bu tür bir rol dağılımı, hem toplum hem de birey açısından olumsuz sonuçlar doğurabilir.
Bir toplantıda, birileri Kripto Zekâ’ya şöyle bir soru sormuş: Tarih’in affetmediklerini yöneticiler affederse, bu durum nasıl değerlendirilir? O da şöyle bir cevap vermiş: Tarih, genellikle toplumsal hafıza ve kolektif bilinç tarafından şekillenen bir süreçtir ve geçmişte yaşanan olaylar, hatalar veya adaletsizlikler genellikle gelecek nesiller tarafından değerlendirilir. Yöneticilerin tarihin affetmediği olayları ve suçları affetmesi veya görmezden gelmesi durumunda, birkaç muhtemel sonuç ortaya çıkabilir. Bunları başlıklar halinde sıralarsak: Tarihsel adaletsizliklerin sürmesi, toplumsal hafızanın zayıflaması, siyasi ve toplumsal kutuplaşma, ahlâkî ve etik sorunlar, uluslararası ilişkilerde güven kaybı ve
gelecek nesillerin tepkisi… Sonuç olarak, yöneticilerin tarihin affetmediği olayları affetmesi veya görmezden gelmesi, toplumsal adalet, hafıza ve gelecek nesillerin inancı açısından ciddi sorunlar yaratabilir. Tarihsel hataların affedilmesi yerine, adil bir şekilde ele alınması ve mağdurların haklarının iade edilmesi, toplumsal barış ve uzlaşı için daha sağlıklı bir yol olabilir