
Mehmed Sıddık ALADAĞ
KİYAMETIN KOPMADAN ÖNCEKİ GARİP HALLER.
Bildirilmişlerdir ki:
Hz. Ali’den gelen rivâyete göre, Rasûlullah (asm) şöyle buyurdu:
“Ümmetim on beş hasleti / kötülüğü işlediği zaman başlarına belalar iner.” “Ey Allah’ın Rasûlü onlar nelerdir?” diye sorulması üzerine, buyurdular ki:
1. Ganimet, (mal, kredi, sermaye) belli kişiler arasında dönüp dolaştığı zaman,
2. Emanet, ganimet sayıldığı (emanete riayet kalmadığı) zaman,
3. Zekat angarya ve cereme sayıldığı zaman,
4. Erkekler hanımlarına itaat edip,
5. Annelerine saygısız davrandığı zaman,
6. Kişi arkadaşına karşı iyi olup,
7. Babasına sıkıntı çektirdiği zaman,
8. Mescidlerde (Allah ve Rasûlünün istemediği) sesler yükseldiği zaman,
9. Aşağılık kimseler topluma reis olduğu zaman,
10. Bir kimseye şerrinden korkulduğu için ikram edildiği zaman,
11. Her türlü içkiler bol bol tüketildiği zaman,
12. İpekli elbiseler giyildiği zaman,
13. Şarkı söyleyen sanatçıların çoğalıp, her iş için çağrıldıkları zaman,
14. Her türlü çalgı aletleri kullanıldığı zaman,
10. Bir kimseye şerrinden korkulduğu için ikram edildiği zaman,
11. Her türlü içkiler bol bol tüketildiği zaman,
12. İpekli elbiseler giyildiği zaman,
13. Şarkı söyleyen sanatçıların çoğalıp, her iş için çağrıldıkları zaman,
14. Her türlü çalgı aletleri kullanıldığı zaman,
Ahir Zamanda Deccal Öncesinde Görülecek Önemli Fitneler: Abdullah bin Ömer -radiyallahu anh- der ki:
"Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin yanında idik. Fitnelerden söz etti, birçok fitneler anlattı. Hatta bir 'Ahlâs' fitnesine temas etti. Dinleyenlerden biri: 'Yâ Resulellah! Bu Ahlâs fitnesi nedir?' diye sordu. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem:
'Ahlâs fitnesi; şiddetli düşmanlık yüzünden insanların birbirinden kaçması ve bir şey bırakmamak üzere mallarının yağma edilmesidir.' buyurdu ve devam etti:
'Sonra "Serrâ fitnesi" vardır ki, bunun dumanı Ehl-i beyt'imden olan bir adamın ayakları altından tütecektir. Bu adam kendini benden sanacaktır, halbuki benden değildir.
Çünkü benim velilerim ancak takvâ sahibi olan kimselerdir. Sonra insanlar eğri, kaburga kemiği üzerine oturmuş gibi bir adama beyat etmek üzere anlaşacaklardır. (Yani devam etmeyen bir sulh yapacaklardır).'
'Bundan sonra "Duheymâ fitnesi" vardır. Bu ümmetten kendisine şamar indirmediği bir tek kimse bırakmayacaktır. "Hemen bitti, sona erdi!" denildiği vakit yine devam edecektir.
Bu fitne zamanında kişi sabah mümin akşam kâfir olacaktır. O kadar ki insanlar iki kısma ayrılacaktır; kendisinde nifak olmayan iman grubu ile kendisinde iman olmayan nifak grubu. Bu fitne meydana geldiği vakit, o gün yahut ertesi gün Deccal'i bekleyin.'" (Ebu Dâvud - Hâkim)
Ben sıkıntıdan, darlıktan daha fazla sizin için korktuğum şey bolluktur. Nitekim siz darlıkla, sıkıntılarla sınandınız ve sabrettiniz. Ancak dünya yeşildir, tatlıdır(ona zor dayanırsınız)” buyurdu. (bk. Heysemi, Macmau’z-Zevaid, 10/245)
İşte Avrupa decccalleri ile birlikte, yerli deccaller de işin içine girmeye başladı ve bu süreç hala devam ediyor.
Artık bir süre sonra, belki bütün İslam alemi sathında insanlar saf imanlı ve salt nifaklı şeklinde iki obaya ayrılacaktır. Vahşi kapitalizmin, ateist materyalizmin, zalim kominizmin -az-çok- tokat vurmadığı kimse yok gibidir.
Bazı Arap siteleri, bu fitneleri sahabe devrinde, bir kısmı da özellikle bu asırdaki Arap toplumlarında meydana gelen hadislerle açıklamışlardır.
Şüphesiz her şeyin hakikatini bilen Allah’tır.
Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Mescidler hakkında övünme olmadan kıyamet kopmaz." [Ebu Davud, Salat 12, (449); Nesai, Mesacid 2, (2, 32).]
Resulullah, kıyamete doğru insanların İlahî ölçülerden uzaklaşarak mescidlerle de övünmeye başlayacaklarını belirtiyor. Mescidin boyu, genişliği, inşaatta kullanılan malzemenin çeşidi, süsleme ve tezyini, sergisi ayrı ayrı övünme, gösteriş vesilesi kılınabilir.
Halbuki dinî hizmetlere kıymet kazandıran şey kemiyet değil, keyfiyettir, ihlastır, sırf Allah rızası için yapılmış olmasıdır. İhlasta övünmenin yeri yoktur.
Bu çeşit tefahur bir bakıma muhtevaya gösterilmesi gereken alâkayı kıracağı için zemmedilmiştir. Kişi madde ile övünerek tatmin bulur ve mana, muhteva eksikliğini görme veya araştırma tasasına düşmez.
İbnu Raslan der ki: "Bu hadiste, Aleyhissalâtu vesselâm'ın açık bir mucizesi var. Çünkü, kendinden sonra vukua gelen şeyleri aynıyla haber vermiş olmaktadır.
Zira bu zamanda melikler ve emirler, Kahire'de, Şam'da, Kudüs'te mescidleri tezyine yöneldiler ve onların süsüyle çokça övünmeye başladılar. Üstelik, halktan zulüm yoluyla mallarını alıp, onu estetik yönüyle üstün medreseler inşa etmede harcıyorlar."
Bildirilmişlerdir ki:
Peygamber Efendimiz / Resulullah döneminden kıyamete kadar gerçekleşecek olan devirler nelerdir?
Soran : samet akçay
- İslam'ın son Peygamberi Hazreti Muhammed (Aleyhissalatüvesselam)'ın gelecekle ilgili bildirmiş olduğu haberlere göre, kendisinden sonra kıyamete kadar yaşanacak devirler şöyle sıralanmaktadır (İmam Ahmed Bin Hanbel , 4.273):
1) Hulefa-i Raşidin Devri; Dört büyük Halife'nin (Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali) ardarda geleceği devir.
2) Umera Devri; Şam'da Emevilerin, Bağdat'ta Abbasilerin Emir-il Mü'minin (mü'minlerin başı) olacağı devir.
3) Müluk Devri; Osmanlı Padişahlarının halifeliği devralıp müslümanları idare edeceği devir.
4) Cebabire Devri; Müslümanların tek elden yönetilmeyecegi, Kur'an-ı Kerim'e riayet edilmeyen "Ahir Zaman" devri. Zulmün ve küfrün arttığı, inançsızlığın moda, Müslümanlığı yaşamanın ise avuç içinde ateş tutmaktan daha zor olduğu devir.
5 ve 6) Hazreti Mehdi ve Hazreti İsa Devri; Mü'minlerin tekrar bir bütün haline gelip tüm dünya üzerinde adaletin ve Allah'a imanın yayılacağı devir…