KENDİ KENDİME SANAL KONULAR ÜZERİNE KONUŞMALARDAN Prof. Dr. Salih Şimşek

'Namusu olmayan’ birine, 'namussuz' diye hitap etmek, bir hakaret değil, ancak bir ‘durum tespiti’dir.

İhanetlerin hiçbir türü diğerine benzemez. İnsanoğlunun yaşadığı her yerde insan sayısından çok daha fazla ihanet mekanizmaları vardır.

Şu hayatımda anladım ve gördüm ki, ‘YANLIŞ'a iman edenlerin inancı; ‘DOĞRU'ya iman edenlerin inancından daha kuvvetli olabiliyormuş…

Meselâ diyorum; Diktatör’ün, kendisine 'diktatör' diyenleri yalancı çıkarmamak için, gerçekten ‘diktatör’ olması, ‘gereği ne ise’ öyle davranması gerek.

Trafikte kırmızı ışıkta durulması gerektiğini bilmek, sadece öğrendiğinizi gösterir. Ancak kırmızı ışığa her geldiğinizde, başka araç gemlese de duruyorsanız, bu sizin eğitimli olduğunuzu gösterir.

Denize düşen birileri, hangi cins yılan olursa olsun, kurtulma umuduyla sarılırsa sarılsın, boğulmaktan kurtulamaz. Yılanın tabiatı 'sokmaktır', 'kurtarmak' değil... Yılanların yaratılış kodu ‘insan kurtarmak’ değildir.

Toplumlumuz fertleri arasında birilerine olan kin ve düşmanlık, o dereceye kadar ilerlemiş ki; kin ve düşmanlık tutulan kişi, 'adam olun' dese, ömürlerini başka varlıklar olarak geçirmeye razı bir yığın insan var şu garip âlemde...

Sosyolojik bir vakayı nakletmek istiyorum. Günümüz toplumumuzun, kendisine kin besleyip, düşman olduğu kişi, 'istifa edip ayrılacağım, ama bana düşman olanlar kâfir olsunlar' dese, şu memlekette çok sayıda yeni 'kâfirler' olacağından eminim.

Bir zamanlar uzun kirpikli ve kıvırcık sakallı bir Aksakal’ın şöyle mırıldandığını hatırlıyorum: Sevdiklerinizin tam kirpik uçlarından öpeceksiniz ki sevginiz kılcal damarlar yoluyla tüm vücuda dengeli dağılsın, vücudunuzun sevgiyi hissetmeyen noktası kalmasın!

Sanal dünyadan bir tespitte bulunmak istiyorum. Ne hikmettir bilemem... Ehli feys dünyasında bazı insanlar, bazı yazılanlar 'doğru' bile olsa, işlerine gelmiyorsa, o doğrulara 'inanmak' istemiyorlar. 'Yanlış'lar işlerine geldiğinde de ‘yanlış olduğunu’ bile bile yazılanlar daha muteber oluyor...

Ne garip hallere düştü bizim siyasetçilerimiz. ‘Erdoğan'ın manda yoğurdu yemesini’ bile dillerine dolayan Yeniden Refah Partililer ve Saadet Partililer, (İBB) İstanbul büyükşehir Belediyesi’ndeki 560 milyar liralık yolsuzluk için ağızlarını bile açmıyorlar…Bunlar da mı, acaba, onlarla birlikte icra-i sanat (!) eylediler?

Hemen belirteyim ki, her cinsiyle ‘hırsızlık’ olaylarına imanî olarak karşıyım Şimdi içimden geçen duayı yazılı olarak ifade edeyim de isteyenler ‘âmin’ desinler: Yarabbi! Ülkemde, hangi kesimden veya zümreden olursa olsun, her tür hırsızlık olayına dâhil olan, göz yuman, bizzat eyleme katılan veya bildiği halde haber vermeyenleri Kahhar isminle kahret.

Dünyadaki tüm hayvanlar ‘yaratılış koduna’ uygun olarak, kendilerine verilen-çizilen rotada hareket ederler. Köpekler de öyledir, onlar da kendi mizaçlarını yaşarlar. Onların varlıklarından şikayetçi olanların onlara taş atmalarının anlamı yoktur. Asıl anlamı olan o köpeklerin sahiplerini bulmak ve onlara gerekli dersi vermektir. Yoksa köpeklerle uğraşmak, uğraşana bir şey kazandırmaz.