Mustafa Cemal TOMAR
KALIBININ ADAMI OLMAK
KALIBININ ADAM OLMAK
Fiziksel ve ruhsal olarak her insan farklı yaratılmıştır. Önceden sadece parmak izleri insanın farklı farklı olduğu biliniyordu. Dil uçlarımız da buna dahil oldu. Bilim ve teknoloji sonsuz kozmo üzerinden ne bilgiler daha keşfedecek, kim bilir? Bilim ve teknoloji- bilgisayar çağındayız. Büyük bir hızla bu yolda ilerleme devam etmektedir. Her gün bilime binlerce yeni bilgi girmektedir.
Çok enteresandır, bulutlardan yeryüzüne dökülen trilyonlarca kar tanesinin her birinin geometrik şekli farklı ferklı olduğu ortaya çıkmıştır. Evrenin hangi objesine baksanız o mahluk karlısında aciz olduğumuz hemen ortaya çıkıyor. Her mahluk, bir mucizedir, anlayan bunu anlıyor.
Yazı yazmaya başlarken önce bir başlık atıyorsunuz. Kelimeler, cümleler satırlara dökülürken, bazen bu kelimeler ve satırlar sizi alıp başka yerlere götürebiliyor. Anlatımlarda bazen konu dışına çıkılabiliyor demek istiyorum.
Değerli Dostlar! Merhum Mevlana'nın meşhur bir sözü var. " Ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol" diye. Bu sözü; "Kalıbının adamı, olmak, ya da olmamak" şeklinde, bizim dilimizde deyimleşmiştir. Yani kalıbın ne ise kalbin de kalıbına uygun olsun.
Yukarıda da belirttiğim gibi insanlar maalesef göründüğü gibi değildir, olduğu gibi görünmemektedir. Kalıplı adamdırın bazılar, giyimi kuşamı yerindedir, konuşması cezb edicidir, ilk edapta etrafına güven saçıyordur, avını avlamasını aslanlar gibi yapabilmektedir. Kalıbına bakıyordunuz, bir de yaptığı işlere bakıyorsunuz. Kalıpla- fiil hiç uyuşmuyor. "Koskoca adamsın, sana yakıştıramadım" deriz. Kalıp büyük, kişilik küçük olabilir, kalıp cezb edici, kişiliği iğrenç olabilir, konuşması inandırıcı gelebilir, yaptıkları yalan-dolan olabilir. Özellikle günümüzde etrafımız böyle insanlarla doludur. Çok temkinli ve tetbirli olmaz istek eğer, onların ağına düşebiliriz. Sonra hayatımız mantar olur.
Kalple alâkalı çok manalı, bize rehber olacak bir Ayeti Kerime var, burada hatırlatmak isterim. Cevab-ı Hak;
Bakara Suresi; 74﴿ Bundan sonra kalpleriniz yine katılaştı; artık kalpleriniz taş gibi, hatta daha da katıdır. Taşın öylesi var ki ondan ırmaklar kaynar; öylesi de var ki çatlayıp bağrından su fışkırır; bazı taşlar da var ki Allah korkusuyla yuvarlanıp düşer. Allah, yapmakta olduklarınızdan habersiz değildir. Buyurmaktadır.
. Burada kalpler taşa benzetilmiştir. Taştan daha şedit kalpler vardır, etrafa hep zarar verir, o kalp sahipleri kuvveti üstün tutarlar. Ne yazık ki dünya yönetiminde söz sahibi olanlar kalpleri Kur'an ifadesiyle; " kalpleri taştan daha sert"tir. Böyle kalpler yönetimde söz sahibi olduklarında dünyada hem nesiller, hem ekinler ifsat oluyor. Dünyanın her bir tarafında kanın dinmemesi, göz yaşının kurumaması onların sayesindedir.
Diğer taraftan öyle güzelkalıplı insanlar da vardır ki, kalpleri Allah Teâlâ korkusundan ve saygısından her tarafa bereket akıtmaktadır, taşların yarılıp bağrından kaynak suları akıtıp insanlara şifa ve hayat kaynağı olduğu gibi. Cüssesi gören göze hoş gelmeyebilir, kalıpları ve fiziksel görünümleri göze hoş gelmeyebilir. Ancak o kimselerin ruhu engindir, faydalı bilgilerle doludur, etrafına ışıklar saçıyordur, manevi önderlerdir, ahlâk değerleri yüksektir, kalıpları cüce,, ruhları engindir. O yüzden kişinin kalıbına değil kalbine bakarak değerlendirmek lazımdır.
Her şeye rağmen kalıbının adamı değilsen hiç bir işe yaramazsın. Her şeye rağmen kalıbını dolduruyorsan, ahlâkın ve kişiliğin zirve yaptıysa, sen saygınsın değerlisin, varlığından gurur duyarız.
Peygamberimiz sav. bir Hadis-i Şerifte; "Bir alimin ölmesi, bir alemin ölmesi gibidir" buyurmaktadır. Kalıbının adamı olanlar, ilmiyle ameliyle etrafa ışık saçanları kastettiği aşikârdır. Kanaatlerimi ifade edebildiğimi sanıyorum. Ne mutlu o kimselere ki, vefat edince, arkalarında "bir âlem" öldü detirtebilenlete. İnsana yakışan şey kalıbının adamı olabilmektir. Zira her kalıp harikuladedir. Ona yakışan islâm ahlâkıylâ şereflenmektir. Selâm ve Dua ile...
07.02.2024
Balmuallimin
Kaleminden...