İslam adına konuşan akademisyenlerin çoğunun derdi de islam değil, birilerinin gözüne girerek yükselmektir.
İslam sadece birileri için siyasi ikbal, başkaları için akademik ünvan, bir başkası için ekmek kavgası ve muhalifler için de suçlayacakları ve tüm yanlışlıklarını fatura edecekleri bir düşman.
Bugünkü sistemin hastalıklarını sırf insanlar kendilerini müslüman olarak niteliyorlar diye islama fatura etmek sadece bir demagojidir.
Günümüzde bir islam devleti ve İslam ahkamına göre yönetilen bir devlet yok ki laiklerin, kapitalistlerin ve kralcıların pisliklerini İslam'a mal edelim.
İslam bir sistemdir. Bütün olarak uygulanır. Üç beş müslümanın namaz kılmasıyla islam hükümleri ve sistemi gerçekleşmediği gibi, namaz kılıp islam'ı kişisel hayatında yaşamaya çalışana da tüm gayri islami pisliklerin faturasını yıkmaya çalışmak da tek kelimeyle uyanıklıktır.

İslamdan yararlanmanın yolu islam hükümlerini uygulamaktır. Tabi ki biz hükümler deyince hemen bize kol kesme, kafa kesme lafları getirtiliyor. Bu islam değildir. Bu batının bizim aklımıza yerleştirdiği islam tasavvurudur. İslam önce insanı yetiştirir ve suça giden yolları ortadan kaldırır.
Hırsızlık için önce açlığı ve yoksulluğu ortadan kaldırmaya çalışır. Bir insanı hırsızlığa iten açlık ve yoksulluğu ortadan kaldırdıktan sonra ahlak ve karakteri buna müsait olanı da en ağır bir şekilde cezalandırarak caydırıcılık sağlar.

Zinayı yok etmek için zanileri cezalandırmaktan çok evlilik kurumunu teşvik eder, evlenemeyecek durumda olanların devlet tarafından evlendirilmelerini sağlar.