Mehmed Sıddık ALADAĞ

Mehmed Sıddık ALADAĞ

İMAN EDEN GENÇ VE DİHİRBAZ.

İMAN EDEN GENÇ VE SİHİRBAZ.
Suhayb (r.a) dan rivayet edildiğine göre,Peygamber (s.a.v) Efendimiz şöyle buyurdu:
Sizden önceki milletlerden birisinin başında bir patişah vardı,patişahında bir sihirbazı vardı.Sihirbaz iyice yaşlanınca patişaha şöyle dedi:

Artık iyice yaşlandım,bari bana ergenlik çağına yaklaşmiş bir çocuk gönder de ona sihri öğreteyim. Patişah da ona sihri öğretmek üzere bir çocuk günderdi.çocuğun sihirbaz gittiği yol üzerinde bir rahip vardı.

Çocuk geçerken rahibin yanına uğrayıp oturdu. Onun söylediklerini dinliyor,sihirbazın yanına geldiğinde de sihirbaz onu döviyordu. Durumu rahibe şikayet etti. Rahip çocuğa şunu öğütledi:

bir daha sihirbazdan korkarsan, Beni ailem geçiktirdi,ailenden korkarsan, sihirbaz engelledi.dersin.olay böyle devam ederken bir gün insanların geçmesini engeleyen büyük bir hayvana arslana rastladı.

kendi kendine şöyle dedi:işte tam sırası geldi,bu gün davasında sihirbaz mı daha faziletli,yoksa rahip mi,artık öğrenirim.Eline bir taş alarak şöyle mırılandı:

Ey Allahım eğer rahibin durumu,senin nezdinde sihirbazın durumundan daha sevimli makbul ise,şu hayvanı öldür de insanlar geçsin.Taşı fırlatıp attız hayvanı öldürdü.ve insanlarda geçip yollarına devam etti.olanları gelip rahibe haber verdi.Rahib,çocuğa şöyle dedi.

Ey oğlum! Artık bu gün ,sen benden daha üstünsün.ulaştığın dereceyi görüyorum.yalnız şunu unutma.şöphesiz ki,sen ileride bir takım imtihanlardan geçeceksin,belalara uğrayacaksın.Eğer bir gün başına bela gelirse sakın beni haber verme.

O günden sonra çocuk,anadan doğma körlerin gözlerini açmaya,alaca hastalığını iyileştirmeye ve insanların diğer hastalıklarını tedavi etmeye başladı.

Durumu,patişahın yanındaki yakın dostlarından biri duydu.gözleri kördü.Bir çok hediye hazırlayıp çocuğun yanına gitti ve Eğer beni iyileştirirsen şu topladığım şeyler senindir.dedi.

Çocuk ben kimseye şifa veremem.şifayı ancak veren Allahtır.Ama eğer sen Allah tealaya iman edersen,ben Allah'a dua ederim.oda sana şifa verir dedi.
Adam Allah'a iman etti Allah teala da ona şifa verdi de gözleri açıldı.

Her zaman olduğu gibi,adam gelip padişahın yanına oturdu.padişah ona,güzlerini kim eski haline getirdi fiy sordu.Adam, Rabbim dedi.padişah da ona senin benden başka Rabbim mi var? Diye sordu.Adam, evet var,o benim ve senin Rabbin dedi.

Padişah adama,gözlerini iyileştiren çocuğun yerini öğreninceye kadar işkence yapmaya başladı. İşkenceye dayanmayan adam,çocuğun yerini söyleyince çocuğu padişahın yanına getirdiler.

Padişah,çocuğa şöyle dedi:Ey oğlum! Körlerin gözlerini açacak,alaca hastalığını iyileştirilerek ve şunu şunu yapacak kadar sihrin ilerledi. Çok iyi çok güzel. Çocuk şöyle dedi. Kesinlikle ben kimseye sihir yaparak şifa vermiyorum Şifa veren yalnız Allah tealadır.

Padişah bu seferde rahibin yerini öğreninceye kadar,çocuğa eziyet ve işkence yapmaya başladı. Nihayet rahibi padişahın huzuruna getirdiler. Ona dininden dön denildi. Rahip ise reddetti.padişah bir destere getirmesini istedi, getirdiler. Testereyi rahibin başının tam ortasına saçlarının ayrıldığı yere koyup kesmeye başladılar.

Başı ortadan yarılarak iki yana düştü. Sonrada padişahın yanındaki adam getirildi.onada dininden dön denildi. Kabul etmedi.onunda kafası tam ortadan testereyle kesildi. Başının her parçası yana düştü. Sonra çocuğu getirdiler. Onada dininden dön denildi. Kabul etmedi. Padişah,adamlarının bazılarına şöyle emretti:

Alın bunu falan dağına götürüp tam zirveye çıkarın.orada dininden dönmesini isteyin.kabul ederse ne ala,bırakın gitsin. kabul etmezse onu tepeden aşağıya atın.

Padişahın adamları çocuğu alıp dağın tepesine çıkarınca,çocuk Allahım,sen bana yetersin,beni onların yapmak istedikleri şeyden nasıl istersen koru.dedi. Dağ birden şiddetle sarsıldı,adamlarda düşüp parçalandı. Çocuk yürüye yürüye padişahın yanına gelince padişah, Adamlarıma ne yaptın, neredeler? dedi.

Çocuk da istifini bozmadan,Benim yerime Allah onların haklarından geldi. Dedi. Bu sefer padişah ,çocuğu adamlarından başka bir gruba teslim ederek alın bunu gemiye bindirin,denizin irtasında dininden dönerse ne ala. Aksi halde denize atın.dedi.Alıp götürdüler. Denizin ortasına gidince çocuk şöyle dedi:

Allahım beni bunlardan nasıl istersen öyle kurtar dedi. Gemi alabora oldu.adamlar boğuldu.çocuk yıne yürüte yürüye padişaha geldi. Padişah,adamlarıma ne yaptın,neredeler?dedi. Çocuk,Allah onların haklarından geldi.dedi ve devam etti:

Sen dediğimi yapmadıkça beni kesinlikle öldüremezsin. Padişah içinde sevinerek o nedir dedi. Çocuk, bütün insanları geniş bir yere topla.

Beni bir hurma dalına bağla,sonra benim ok çantamdan bir tane alıp yayın tam ortasına yerleştir,sonra şöyle BİSMİLLAHİ-RABBİL GULAMİ/Yani çocuğun Rabbi olan Allahın adıyla atıyorum.deyip oku fırlat.işte eğer böyle yaparsan beni öldürebilirsin.dedi.

Padihşah da bütün insanları bir arazide topladı,çocuğu hurma dalına bağladı,sonradan ok çantasından bir ok alarak yayın ortasına yerleştirdi.VE BUSMİLLAHİ-RABBİL GULAMİ deyip oku fırlattı. Ok çocuğun tam şakağına rastladı.

Elini şakağına getiren çocuk hemen öldü. Daha evvel bütün olanları ve o andada meydana gelen hadiseleri gözleriyle gören kişiler,AMENNA BİRABBİL GULAMİ/Çocuğun Rabbine inandık.deyi verdiler.Adamlar melikin yanına gelerek,yaptığını beğendi mı? İşte korktuğun başına geldi. Andolsun bütün insanlar iman ettiler. Çocuğun rabbine inandılar. Dediler.

Padişah bütün sokak kapılarının başında hendekler açılmasını emretti,çukurlar açıldı ve hepsini ateş çukurlarına atın dedi,adamlarıda öyle yaptı. Sıra yanında bir çocuk bulunan kadına gelmişti.

Kadın,ateşe atmaya tereddüt edip gecikince çocuk ,annesine, Haydi anne,durma anneciğim,sabret,korkma,sen hak yoldasın.haklı davanın üzerindesin dedi.

Bu hadisi şerifi okuduk. ve şöyle ders çıkarmakıyız:
Savaşta,benzeri durumlarda ve insanı ölümden kurtaracak durumlarda yalan söylemesi caizdir...
Gerçek mümin mutlaka zorluklarka,sıkıntılarla imtihan edilir...
Kişi gerektiğinde dini için canını bile feda etmelidir...

Müslüman gençler doğru yolu seçip o yoldan ayrılmamalı ve kötü yoldan uzaklaşıp yüz çevirmelidir... Doğan her çocuk İslam fıtratı üzerine doğar... Mümin sorunları çüzmek için kimse Allah'a sığınır... Yolda bulunup insanlara eziyet veren birşeyi kaldırmak ibadettir...

Allahın öyle kulları vardır ki,imanları çok güçlüdür. Bunlar ölümü göze alırlar,ama dinlerinde asla dönmezler...
Hak ne kadar geçikirse geciksin zafer onundur... Mümin insanların iman etmelerini sağlamak için,gerekirse canını da feda edebilir... İman eden kimseler öldükten sonra cennete,kâfirler ise cehenneme girecektir.
MEHMED SIDDIK ALADAĞ.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.