İslam ekonomisi elbette en iyi karşılığı ideal bir İslam toplumunda bulur. Ancak hali hazırdaki dejenere sosyal yapı buna cevap verememektedir. Bir başka deyişle hali hazırda böyle bir toplum mevcut değildir ve görünen gelecekte de olacağı düşünülmemektedir. Zira toplumların değişimi bazen nesillerin değişimini gerektirir. İslam ekonomisi irdelemesi yapılırken bu sosyolojik gerçeğin gözardı edilmemesi, ideal islam toplumu oluşuncaya kadar elbette temel referanslara ters düşmeyen geçici müesseseler oluşturulmalıdır. Gerçekte hali hazırdaki katılım bankalarının çalışma prensibi biraz böyledir. Nitekim kapitalist ekonominin bir tamamlayıcısı olduğu yönünde eleştiriler haklı ise de, kurumsal önlemler alınamadıkça, ki buna siyasi destek de gerekir, varlığı ve bu şekilde çalışmaları da önemlidir.
Elbette aracın zaman içerisinde amaca dönüşmemesi gerekir. Zira sürekli bir ileri adımın hesaplarını yapmazsak eğer, zaten baskın olan kapitalist iktisadi anlayışın içerisinde erime ihtimali fevkalade güçlüdür. Dolayısıyla bu sosyal gerçekliğin yönetilmesi gerekir. Söz gelimi hali hazırdaki ekonomilerde çeşitli makroekonomik sorunlar vardır ve çözüm beklemektedir. Bunları yok saymak gibi bir durum söz konusu olamaz. İslam ekonomisi modellerinin buna da cevap verebilecek müesseselere sahip olması gerekir. İdeal İslam toplumunda bu türden istikrarsızlıkların büsbütün olmayacağı da garanti edilemez. Zira kapalı bir ekonomi olması beklenmeyen İslam iktisadının içeriden olmasa bile dışarıdan kaynaklanan sorunlarla yüz yüze gelmesi elbette mümkündür.