‘Sen bizim dağları bilmezsin gülüm’ demişti Üstat…

Neticede her şey yorulur, canlı da metal de sabır da…

Şu garip ülkemde akılsızlardan‘akıl’danışanların olması ne garip!

Âdemoğlunun, ‘insan’ olması yeter, ‘başka bir şey’ olmasa da olur. 

Bir insana haksızlık yapmak, ona yapılabilecek en büyük zulümdür.

Bazı şeyler vardır yapılması güzeldir ama yapıldığı zaman yanlıştır.

Başlayan her şey ‘zamanı’ gelince bitiyor. Bu gerçeğin hiç istisnası yok…

İnsanın, her hangi bir konuda kendisine çok güvenmesi, bazen çok tehlikeli olur.

Dinî terimler olduklarından, lâik rejimlerde ‘helâl’ ve ‘haram’ kavramları yoktur.

Hesap gününde herkes, baba da oğul da, ayrı ayrı, amellerinden hesap verecektir.

Siz duymuş muydunuz bilmiyorum. Ben yeni duydum ‘yürek yangınları’ sözünü?

Nasıl oluyorsa? Bir türlü anlamış değilim: Herkes ‘kaybediyor’ ama ‘kazanan’ı yok!

Bazı insanların tabiatı; her şeye, ama her şeye, sadece muhalif olmak için kurguludur.

Öğrenmenin yaşı yoktur. Bilginin alınacağı insanın yaşı da önemli değildir, eğitimi de...

Ne garip! Ülkemde bazı insanlar uzayda yaşıyorlar, ama kendilerini burada sanıyorlar.

‘Yanlış’ yaptıklarına 'doğru' diye ‘iman’ edenlerin pişman olduklarını gören olmamıştır.

Kronik hasta muhaliflerin en belirgin özelliği 'güzel' olan hiç bir ‘iş’ veya ‘eylemi’ beğenmemeleridir.

Verdiğin sözünde duracaksın efendi duracaksın. Durmayacaksan veya duramayacaksan söz vermeyeceksin.

Davası, ideali ve rotası belli olmayan, göstermelik ve reaksiyon partileri fazla tutunamazlar. Kurucuları ancak gönüllerini eğlendirirler...

Dünyanın en kolay işi, sanal dünyada, vatansever görünüp, müsait bulduğu her yerde müstear isimlerle yaptığı paylaşımlarla donkişot’luk yapmaktır.

Her 'saltanat' geçicidir. Tarih şimdiye kadar 'kalıcı' saltanatın olduğunu yazmamıştır. Ey kendilerine 'Sultan' sananlar, sizlerin de saltanatı sona erecektir.

Panik ve yılgınlığa yer yok! Olup biten her şey bir imtihan aracıdır. Hak ve Batıl savaşı kıyamete kadar devam edecektir. Üzüleceğiz ama hiç bir zaman umutsuz olmayacağız.

Başka ülkelerin insanlarını bilemem ama bana öyle görünüyor ki bizim insanımızın çok büyük bir kısmı, 'utanma duygusu' denen o melekeyi ve o hassasiyeti unutmuşa benziyor...

Dünyanın en kolay eylemlerinden biri de eleştirmektir. Eleştirdiğiniz her ne ise, ‘daha iyisi olan bir alternatif’ de sunmazsanız, yaptığınız eleştiri ‘havanda su dövmek’ten öte gitmez.

Hülâsa daha çok söz var da…