Mustafa Cemal TOMAR
GÜNDEM DOLU DİZGİN DEVAM EDİYOR
GÜNDEM DOLU DİZGİN DEVAM EDİYOR
Türkiye'nin gündemi 31 Mart Yerel Seçimlere kilitlenmiş durumdadır. Seçim yaklaştıkça bu hız artarak devam edecektir. Sokaklar, caddeler, kahveler, çay ocakları kıravatlı adamlarla dolup taşıyor. Caddelerde sokaklarda seçim arabaları vızır vızır dolaşıyor, müzik çok yüksek sesle mikrofonlara veriliyor, sloganik içerikli,şiirimsi söylemlerle parti propagandaları yapılmaya çalışılıyor.
Bildik cümlelerin ve bildik müziğin dışında bir numara görülmemektedir. Yaşlanan nüfus olma yolundayız. Nüfus artışında bir zamanlar Avrupa ortalamasının çok üzerindeydik, şimdi çok gerisinde kaldık. Gençlerin zaten partilere ve propagandalarına ilgisi hiç yoktur. Orta yaş ve yukarısı ilgi duyuyor. Bizler de artık yüksek çalgı seslerine, avazı alabildiğine çıktığı kadar bağırarak konuşanlardan nefret eder hale geldik. Bu hassasiyete dikkat etmek gerekir.
. Sokaklar seçim arabalarıyla, adaylarla, parti reklâmlarıyla, bilboort ekranındaki reklâm yazılarıyla, afişlerle dolmuş taşmış vaziyettedir. Bu derece seçim için çalışma yapan başka ülkeler var mı bilmiyorum. Aslında, salonlarda boy gösterisi yaparak aday tanıtımları yapmak, meydanlara, uzak yerlerden insanları toplayıp mitingler düzenlemek, il-il genel başkanların ve etrafındaki evanelerini toplayarak propaganda yapmaları, seçim için yapamayacakları vaatlerde bulunarak halkı yanıltmaları ve bütün bunlar yapılırken harcanan zamanın ve paranın israfın daniskasıdır diyebiliriz. Bilim ve teknoloji ilerlemiştir. Basın ve yayın kuruluşlarını kullanarak bu tanıtımların aynısı yapılması mümkündür
. Gelişmiş ülkelerde böyle şaşaalı toplantılar, mitingler, seçip propagandalarına rastlamak mümkün değildir. Her vatandaş işinde güçündedir. Hangi parti iktidara gelse, temel hak ve özgürlüklere karışmamaktadır. O yüzden iktidara geleni çok da umursamıyorlar.Farkında iseniz, demokrasisi oturmuş, batılı gelişmiş ülkelerde seçime katılma oranı da düşüktür. Gelişmemiş ülkelerde ya da gelişmekte olan ülkelerde siyaset, devletin en tepesinden tutun da köylerin en ücra köşesine kadar kadar siyesetin her çeşiti yapılmaktadır. Takım tutar gibi parti tutulmaktadır. Anadolunun herhangi bir semtinin mahallesine gitseniz milletin birinci gündem maddesi siyaset yapmak olduğunu görüyorsunuz. Bu derece beyinlerin politika ve siyasete yönlendirilmesi medya aracılığıyla gerçekleşmektedir. Böylece beyinler aslında uyuşturuluyor. Takım tutturularak, gereksiz yere vatandaşa parti propangadası yaptırılarak, vatandaşlar çekiştirilerek adeta havanda su dövdürttülerek vakit geçirttirilmektedir. Sonuç nedir derseniz, zaman ve para israfı ortaya çıkmaktadır. Beyinler gereksiz işlerle meşgul ettirilmektedir. Gelişmiş ülkelerin her ferdi birşeyler üretme peşinde iken, bizler ise, dedikodu üretiyoruz, cehalet üretiyoruz. Onun için her konuda gelişmiş ülkelerin gerisinde kalıyoruz. Her şeyi onlardan bekliyoruz. Cumhuriyetin ikinci yüzyılın başında olduğumuz halde halâ ülke olarak ayaklarımızın üzerinde duramıyoruz.
Müslüman olarak bize düşen görev aslında Mülk Suresi 2. Ayet-i Kerimesi'nde Cenab-ı Hak bizlere beyan ediyor. Cenab-ı Hak; " O ki, hanginizin daha güzel işler yapacağını denemek için ölümü ve hayatı yarattı. Kudreti dâimâ üstün gelen ve günahları çok bağışlayan yalnız O'dur.Buyurmaktadır. Hangimiz daha faydalı işler yapıyoruz yarışında olmamız icap eder. Maiden Suresi'nin 2. Ayet-i Kerimesi'nin son bölümünde de mealen " hayırda yarışın, şerde yarışmayın" buyurmaktadır. Hayırda yarışmak demek sadece, sadaka vermek, aç doyurmak, icap ettiği zaman başkasının yardımına koşma anlamına gelmez. Belki de hayırda yarışmak; üretken olmak, zamanını dolu dizgin geçirmek, bir şeyler icat insanlığa fayda sağlamak, iş yerleri açarak onlarca kişiye iş imkânı sağlamak, anlamına geliyordur.
Kısaca gündemimiz demek biz demektir, gündemimiz bizim aynamızdır. Aynası kişinin işidir, işimiz de lafımızdır. Gelişmiş ülkelerin gündemi başka gezegenlerde hayat kurmak mümkün mü acaba konusu iken, bizde mahslli seçimlerde Ali mi başkan olsun Veli mi başkan olsun tartışmasıdır. Avrupa emeklisinin derdi, bu ay dünyanın hangi ülkesine gidip tatil yapıyım iken, bizim emeklimizin derdi bu emeklilik maaşımla markete nasıl gidebilirim derdindedir.
Bir okulu teftiş etmek isterseniz bahçesine bakınız, beden eğitimindeki olan öğrencilerin oyunlarını izleyiniz. Yeterlidir. Bir ülkenin gelişmişlik düzeyini teftiş etmek isterseniz gündeminde neler olduğuna bakmanız yeterlidir. Selâm ve saygılarımla...
14.02.2024