Faizle mücadelenin ilk ve kısa vadeli çözümü belki yasaklamak ve alternatif oluşturmakken, uzun vadeli çözümü ise insan modelini inşa etmektir. Zira insanları ikna etmediğiniz sürece sistemin devamı mümkün gözükmemektedir. Nitekim örneğin Eski Doğu Bloku onca gücüne rağmen, insanları ikna edemediklerinden yıkılıp gitmekten kurtulamamıştır.
İnşa da, ıslah da, sulandırma-bulandırma da insandan başlamaktadır. Bu bakımdan batı insanı çok şanssız bir yerdedir. Zira kapitalist kültürün bir yansıması olarak sadece parasal menfaat merkezli bağlılık, bu unsurun zayıflaması durumunda sosyal karışıklıklara neden olacaktır.
Bunu çok iyi bilen batılı oyun kurucular ekonomilerin ana damarı olan enerji kaynakları üzerindeki hakimiyetinin inkıtaya uğraması ihtimaline karşı fevkalade duyarlıdır.
İnsan unsuru bakımından zayıf olan batıda en küçük bir çalkalanma ciddi toplumsal sonuçlara yol açmaktadır. Nitekim son ekonomik krizin Yunanistan’daki yansıması böyle olmuştur.
Avrupa Birliği ve IMF parasal desteği olmasaydı Yunanistan’da iç savaş, darbe hatta bölünme gibi tehlikelerin gündeme gelmesi işten bile değildi.
Bizim gibi toplumlarda her ne kadar dejenerasyon yaşansa da hala devleti milleti karşılıksız seven güçlü bir toplumsal damar vardır. İşte örneğin 15 Temmuz bu yüzden başarılı olamadı.