ERASMUS PROJESİ KAPSAMINDA ROMANYA GEZİSİ:

Erasmus nedir?

Bir eğitimci olarak bu kelimeyi çok duymuştum ama doğrusu konu ile ilgili duyumlar ötesinde bir bilgiye sahip değildim. Bu konuyu ilgi alanıma sunan, bir nebze de olsa araştırma konusu kapsamına almama vesile olan değerli dostum, rehber öğretmen Rızvan Cerrahiğlu oldu. Yazıya hocama teşekkür ederek başlamak istiyorum.

Bu arada Erasmus Projesi kapsamında ekibiyle beraber bir haftalık araştırma ve inceleme gezisine katılan Rızvan Hoca'nın Romanya'ya gezisi sonrası bana birebir anlattıklarını burada sizlerle paylaşacağımı belirteyim.

Öncelikle Erasmus hakkında kısa bir bilgi sunalım:

Erasmus, 1980’lerin sonlarından beri var olan ve Avrupa Birliği tarafından yürütülen bir öğrenci değişim programıdır. Programın ismini aldığı Erasmus kimdir, diye merak ediyorsanız da kendisi, 1466-1536 yılları arasında yaşamış, Rönesansın en önemli ustalarından Hollandalı hümanist, klasik edebiyat araştırmacısı ve ilahiyatçı Desiderius Erasmus’tur.

Genel olarak Erasmus ne demek ya da Erasmus nedir sorusuna, Avrupa’da eğitim, öğretim, gençlik ve sporu destekleme programıdır diyebiliriz. Erasmus programı, öğrencilere yönelik yurtdışı eğitim ve staj imkanlarına ek olarak, yüksek lisans Erasmus ve doktora Erasmus seviyeleri ile öğretim üyeleri için de Erasmus projesi içermektedir.

1987 ile 2007 yılları arasında Sokrates I ve Sokrates II olarak adlandırılan program, 2007-2013 yıllarında aralarında Leonardo da Vinci ve Erasmus Mundus gibi programlar ile Avrupa Birliği Yaşam Boyu Öğrenme programı içerisinde yer aldı. Bugün Erasmus+ programının bir parçası olan Erasmus, öğrencilerin yurtdışında eğitim almalarını ve staj yapmalarını sağlar.

Erasmus, AB ülkelerine ve aday ülkelere destek verilerek yürütülen bir projedir.

Erasmus programı ülkelerinin hepsi Ulusal Ajans tarafından sağlanan finansal destek hibesi alabilirler. Bu alanlarda Türkiye'de Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı, Ulusal Ajans ile hibe desteği sağlamaktadır.

Bu kısa açıklamalardan sonra konumuza dönelim.

Rızvan Cerrahoğlu kimdir? Trabzon-Sürmene doğumlu, Zonguldak Mehmet Çelik Lisesi'nden 1992'de mezun olmuş, 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi/ Rehberlik Danışmanlık ve Rehberlik bölümünü bitirerek 1997 yılında mezun olmuş, daha sonra OMÜ' nde Dini Danışmanlık ve Rehberlik konusu üzerinde yüksek lisansını bitirmiş, Samsun'un çeşitli liselerinde psikolojik danışmanlık yapmış, en son 06.07. 2017 yılından beri Samsun-İlkadım ilçesinde yer alan Gazi Paşa İlkokulu'nda "psikolojik danışman" olarak görevine devam etmektedir. Aynı zamanda "uzman ögretmen"dir. Erasmus Projesi kapsamında bir kaç kez Avrupa'nın çeşitli yerlerine giderek inceleme ve araştırmalar yapmıştır. Bu yönüyle Rızvan Hocamın bilgi ve tecrübelerinden yararlanıyoruz.

Şimdi de Rızvan Hocamın gezi süresince ekip olarak yaptıkları, inceleme, araştırma ve gözlemlerinden bana anlattıklarından aklımda kalanları özetlemeye çalışacağım:

Rızvan Hoca'nın teşekkür yazısı;

13-18/10/2024 tarihleri arasında Erasmus+ "Adventure Education Projesi" kapsamında Avusturya Vorau'dan sonra ikinci hareketliliğimizi Romanya Oradea'ya yaptık.Projemiz gayet güzel ve faydalı geçmiştir. Öncelikle bize bu fırsatı sunan Gazi Paşa İlkokulu Müdüresi Özlem Kozal'a ve bizi nezaketle karşılayan Romanya Ekibine teşekkür ediyoruz.

Teşekkür metninde Romanya Oradea şehrine yapılmış bir gezi olduğu anlaşılıyor.

Oradea veya Varat/Varad, (Almanca: Großwardein, Macarca: Nagyvárad), Romanya'nın kuzeybatısında Bihor ilinin merkezi olan Oradea Türkiye'de Eskişehir ilimize benzetiliyor. Bu şehirde gezilecek muhteşem yerler var. Avrupa'da gezilmesi gereken yerlerden birisidir.

Rızvan Hoca' nın anlattıkları:

Oradea şehri caddeleri ve sokakları hijyendir. Şehrin içinde gezilecek tarihi ve turistik yerleri pek çoktur. Kara Kartal Sarayı,Oradea Fortress, Zion Neolog Synagogue, Dormition of the Mother of God" Cathedral, Moskovits" Palace, Apollo Palace...gibi gezilecek, müzeleri, kalınacak lüks otelleri, gezilecek mağaraları, görülmesi değer tabiat parkları, tiyatro ve sosyal tesisleri vardır. Beş yıldızlı otelleri oldukça lükstür, yemekleri lezizdir.

Oteller son derece lüks olduğundan herkesin ekonomik yönden güç getirip bu otellerde kalma imkänı yoktur.

Gezilen anaokulu ve ilkokullar son derece temiz olduğu görüldü. Sınıf mevcutları 10-20 arasında olduğu tespit edildi. Her sınkfta en az iki öğretmen bir anda ders yapmaktadır. Bu cümle çok dikkatimi çekti. Bu nasıl oluyor diye sorduğumda, " kıdemli olan öğretmen teorik dersi anlatır, diğer öğretmen ise etkinlik yapar. Oradaki derslerin çoğunluğu materyal üzerine kurgulanmış derslerdir. Sınıfın dört duvarı etkinliklerle örülmüş vaziyettedir" dedi. Çünkü orada; " yap, yaşa, keşfet, öğren" perensipleri üzerinde eğitim-öğretim yürütülmektedir. Teorik derslerin sayısı azınlıktadır. Bunları Rızvan Hoca anlatırken fiili duanın önemi aklıma geldi. Bizde kavli dua egemendir. İşin kolayına kaçarız. O zaman da başarılı olamıyoruz.

Rıdvan Hoca, Romanya eğitim- öğretime büyük önem verdiğini, yıllık bütçenin en fazlasını Milli Eğitim Bakanlığı'na ayırdığını belirtti.

Romanya'nın her kurumunda olduğu gibi eğitiminde de dine önem verdiğini, her gittikleri yerlerde bunun izlerini gördüğünü belertti. Her gittiğiniz yerde İsa as'ın ve Hac işarerinin duvarlarda asılı olduğunu gördüklerini söyledi.

Romanya'da okullarda öğrencilere ders aralarında okul tarafından çeşitli meyveler ikram edildiğini, eğitim- öğretim süresi içinde yemek de verilmektedir. Anlaşılan çocukların hem eğitimiyle, hem de beslenmeleriyle bir hayli ilgilenilmektedir. Böyle okullarda ögrenci olmak varnış.

Öğrencilerin davranış yönünden bizim öğrencilere göre öğretmenlerine ve okul çalışanlarına karşı daha saygın olduğunu, ilkokullarda bizde olduğu gibi gürültü olmadığını, sınıf ve okul kurallarına tüm öğrencilerin uyum sağladığını belirten Rızvan Hoca, sözlerini şöyle sürdürdü. Böyle bir eğitimin verilmesi veli- öğretmen, okul iş birliği ve dayanışması ile mümkündür. Okullarda belli bir disiplin anlayışı yerleşmedikçe bu davranışları görmek mümkün değildir. Bu bağlamda öğrenciler öğretmenlerden korkuyorlar. Özgürlük ve demokrasi ismi altında bizdeki öğretmen- öğrenci ilişkisinde hantallaşma vardır. Bizde durum böyledir.

Romanya'nın para birimi Rumen Keyi'dir. Bugün itibarıyla 7.46 liraya karşılık gelmektedir. Türk Lirası Romanya'nın hiç bir yerinde geçerli bir para değildir. Romanya gibi üçüncü dünya ülkesinin parası bizim paradan değerli olması ve bizim oaranızın hiç bir yerinde geçmemesi çok düşündürücüdür.

Okullar, otelle, kotolik kiliseler, bazı cadde ve sokaklar çok lüks olsa bile, halkın genelinin ekonomik durumu iyi değildir. Bir öğretmen 1.000 dolar civarında maaş almaktadır. Ev kiraları 600-700 dolar civarındadır. Ögretmenlerin bile geçinebilmek için ikinci bir iş yapmak durumunda olduğu gerçeği ortaya çıkmaktadır. Şehirlerin bir çok mahalleleri 1800-1900 ' lü yıllarda yapılan ve Roma kültürünü andıran binalardan müteşekkildir. Şehirlerin modernliği bakımından Türkiye'nin gerisinde kalan bir ülke durumundadır Romanya. Bir çok tarımsal ve hayvancılık ürünleri Türkiye'ye nazaran daha ucuzdur. Mesela ceviz ve kestane orada ucuzdur. Bunun ticaretini yapanlar da vardır

Rızvan Hoca; "Ben aynı zamanda ölçme ve değerlendirme uzmanıyım, bizim Romanya'da gördüklerimiz ve gözlemlediklerimiz, Romanya'nın gelel durumunu yansıtmayacağı bir gerçektir. Proje kapsamında özel hazırlanmış okulları bize gösterdiler. Aynı durum bizim için de geçerlidir. Gerçek değerlendirme haber verneden rastgele okullar seçilerek yapılmalıdır" dedi. Dediklerine aynen katılıyorum.

Erasmus Projesi birilerinin tekeline geçtiğini, bu tekelcilerin bu yapılanmadan iyi para kazandığinı, başka türlü bu proje dahilinde Avrupa'ya gitme imkânı olmadığını da ifade eden Rızvan Hoca, sözlerini şu cümlelerle noktaladı.

Romanya tarafından üst düzey bir şekilde ağırlandık. Bize iyi ikramlarda bulundular. Tercümanlar aracılığıyla sorularımıza cevaplar aldık. Okul çıkışlarında bizi gezdirdiler. Unutamayacağım güzel bir program oldu. İyi bir yazar, oradaki bir haftalik gezideki yaşadıklarını, gördüklerini, inceleyip öğrendiklerini yazsa 500 sayfalık bir kitap olur. O yüzden gezmek lâzım. Katkı sağlayan herkese teşekkür ederek sözlerini bitirdi.

Aklımda kalanları kısaca özetllemeye çalıştım. Önemli bilgiler içeren bu yazı 5. Kitabımda yer alacaktır inşallah. Bilgilerini benimle paylaşan ve yazıya geçirilmesine müsaade eden Rızvan Cerrahoğlu Hocama teşekkür ederim. Sevgi, saygı ve selamlarımla...

22.19.2024