ENFLASYON EMEĞİ SÖMÜRÜR

Bir kaç gün önce faizle nasıl sömürüldüğümüzü ifade etmeye çalıştım. Enflasyon ve faiz her ikisi de halkımızın emeğini sömüren ekonomik mikroplardır. Faizin genellikle bizi nasıl sömürdüğünü biliriz fakat enflasyon konusunda fazla bilinçli olduğumuzu sanmıyorum. Halkımıza enflasyon nedir sorusu sorulsa "hayat pahalılığı" diyecektir. Bu cevap tam doğru bir cevap değildir.

Faiz, faize bulaşanları sömürür, enflasyon ise halkımızın tamamını ilgilendiriyor ve herkesi sömüren bir mikroptur. Yumurta üzerinden bir örnek vermek isterim. Diyelim ki 100 liranız var. Bir yumurtanın fiyatı da bir lira olsun. 100 lira ile 100 yumurta alabiliyorum. Yattık, sabah kalktık ki, yumurtaya yüzde elli zam yapılmış. Bu sefer 100 liramızla 66 yumurta alabiliyosuruz. 34 yumurta gitti. Yani % 50 enflasyon olduğunda paramızın ya da maalımızın % 34'ü gidiyor.

Geçenlerde bir hayvan taciri veresiye 14.000 bin liraya bir inek sattım dedi. Daha parayı alamadım. O ineğim şimdi elimde olsa 40.000 lira eder dedi. Gariban köylünün bunca zahmetlerle yetiştirip Türk lirasıyla sattığı ineğinin 2/3'ü enflasyon mikrobuyla elinden girmiş. Emek gitmiş, döktüğü terler başkası için akmış, umudu suya düşmüş. Böyle bir düzen zulümdür. Bu durumu başka nasıl izah edebilirsiniz ki?

Dinimizde kul hakkı kavramı vardır. Alınteri kutsaldır, "İşçinizin alınteri kurumadan ğcretlerini veriniz" buyuruyor sevgili peygamberimiz (sav). Biz hem çalışanın hakkını tam olarak vermiyoruz, zamanında da vermiyoruz, bir de haksız vergiler ve enflasyon canavarıyla vampir gibi emeklerini birileri için sömürüyoruz.

Dünya' da vardan bir şeyi yok etmeye, yoktan da bir şey var etmeye kadir değiliz. Bu kapitalist düzenle halkımızın emeği birilerine kayıyor. Pandemi sürecinde dünyada milyonlarca şirket iflas ederken, dünya sermayedarlarının mal varlıkları üçe katlanmıştır. Böyle bir sömürü düzeni içinde yaşıyoruz. Oysaki şu anda dğnyada yapılan üretim hakça oaylaşıldığında 12 milyar insana geterli gelebilir. Dünyada sekiz milyar civarında insan yaşıyor. Kuvveti üstün tutan zihniyet sömürü düzenini sürdürüyor. Dolayısıyla günde binlerce insan açlıktan ölüyor.

Ekonomide deflasyon diye bir kavram vardır. Enflasyonun tam zıddı anlamına geliyor. Burada mal ve hizmetlerin fiyatlarında düşüşler meydana gelmektedir. Ekonomileri gelişmiş devletler; teknolajinin verdiği imkanlarla bir mal ve hizmeti daha ucuza mal ederek piyasaya sürmektedirler. Bu durum ekonomide deflasyona sebep olur. Deflasyonda alım gücümüz artar. Hakça düzenlerde ekonomilerde az da olsa deflayon olmalı, vatandaşın alım güçü artmalıdır. Çünkü bir tarlayı eskiden 50 yevmiye ile yapıldığını düşünelim. Şimdi aynı işi makine ile bir bakmışsın bir günde yapabiliyorsun. Bu durumda maliyet düşer.

Yıl 1995'ti. Orta halli bir buz dolabı aldım 35 milyona. 12 milyon maaş alıyordum. 7 milyonla çok zor geçiniyor, 5 milyon ayda taksit ödüyordum. Bir buz dolabına yedi ayda zor sahip oldum. Sene 2007 idi. Tekrar buz dolabı aldım 800 liraya.Ayda 80 lira taksitle. Sanki o taksit bana hiç dokunmuyordu. Seri üretime geçilince fiyatlar düşerek deflasyon oluşur. Tüketici için bu çok büyük şans.

Dünyada aslında fiyatlar düşerken, ülkemizde yükseliyor. Sebebi ise millet olarak ağır ekonomik krizin içinde oluşumuzdur . Faiz ödemeleri çok yüksek, hazine boş, ağır vergiler, dışardan idhal edilen ürünlerden de yüksek gümrük vergileri alınmakta, dolayısıyla fiyatlar astronomik derecede artmaktadır. Milletimiz ekonomik yönden zorluklarla boğuşmaktadır.

En kısa zamanda milletimizin azmi ve kararı bizleri bu ekonomik buhrandan (Allah Teâlâ'nın izniyle) kurtaracağına inanıyorum. Reel ekonomik politikalara nihayet geçileceğinin sinyallerini alıyoruz.Enflason sömürüsünden kurtulmanın yolu reel politikalara dönüşten geçer Bekleyip göreceğiz inşallah. Selam ve Dua ile...

20.06.2023

Başöğretmen

M. Cemal TOMAR