Alınan tedbirlerle doların uzun bir müddet 11-12 TL seviyelerinde dolaşacağını tahmin ediyordum. Ancak, görünen o ki seyri 13’den yukarı doğru olacak.

Dövizdeki ani inişin geçici olduğunu düşünen piyasalar fiyatlarda indirime gitmek yerine gözlerin bir anda para piyasalarındaki beklentilere çevrilmesini fırsat bilip rakamları daha da yukarı çektiler. Akaryakıta bindirilen zamlar da fırsatçıların işlerini kolaylaştırdı. Artık zam yarışına kimsenin sesi çıkmıyor.

Marketlerdeki fiyatlar bir ayda en az %20 daha arttı. Bu durum halkta feryata dönüşmüş durumda. Dün, fiyatların yüksekliğinden yakınıp, geçinemeyeceğinden endişe edenler % 30-40 civarındayken şimdilerde neredeyse her konuştuğum aynı endişeyi taşıyor.

Son yıllarda yaşam kalitesinin yükselmesiyle birlikte gelirler de artıyor, giderlerimiz gelirlerimize göre daha yavaş yükseliyordu. Şimdi işler tersine döndü; Yükselen enflasyonla birlikte gelirler düşüyor, giderler ise hızla artıyor.

Üstelik dün lüks dediğimiz birçok gider, bugün artık zaruri gider haline gelmiş durumda olduğu için işler düne göre daha da zor !

Meselâ; bu saatten sonra kim telefonlarından, internetten vazgeçer? Doğalgaz, elektrik, su, özel araçların giderleri vs . bir yana dolmuşlar, otobüsler, oturma yerlerindeki fiyatlar da katlanmış durumda. Allah’tan İhracatımızda fevkalade artışlar var ve bu gelecek açısından umutvar olmamızı sağlıyor.

Pandemi dönemi sadece ülkemizi değil, birçok ülkeyi benzer pozisyona sokmuş durumda. Dert ortak, çareyi de ortak aramak gerek.

Dünya aklını başına alıp gidişata ortak çözümler üretmeli.

Bütün bu yaşananların üzerine birde savaş korkusunun yayılması insanların ruh sağlıklarını alt üst ediyor.

İnşallah bu işlerin sonu iyiye varır.

Allah, ülkemiz için, insanlık için canla, başla çalışanların, fakir, fukaranın, darda olanın yardımcısı olsun..