Bu günlerde çok konuşulan devleti yeniden kurma meselesinde düşüncemizi açıklayalım. 
Kuruluşundan bu güne bürokratik oligarşi tarafından yönetilen Türkiye Cumhuriyeti devletinde, milletimizin isteği doğrultusunda değişim zorunluluktur. 
Değişim Cumhurun yönetimde etkin olmasıyla ve demokratik devlete evrilmek şeklinde tecelli edecektir. 
Vesayet odaklı iş gören devlet bürokrasisi gidecek, yerine Milli İradeye uygun davranış alışkanlıklarını edinmiş bürokrasiyle devlet yeniden tesis edilecektir. Yeni durumdan siyasetin rahatsız olmasına gerek yok.
Böylesi yapısal değişimler güçlü liderler eliyle yapılır. 
Değişimi yapma iradesi ve gücü şu anda Cumhurbaşkanı Erdoğan'da tecelli etmektedir. 
Erdoğan ve siyaset kurumu değişim için gayret göstermekle mükelleftir.
Allah aşkına, milletin iradesi ne zamana kadar bürokrasi tarafından ipotek altında olacak?
Rejimin adı Cumhuriyetse eğer, söz ve yetkinin cumhurda olması gerekmiyor mu? 
Sivil, askeri ve yargının vesayeti ne zamana kadar devam edecek?
Herkes değişen yeni duruma alışsın.
Konuyu sağa sola çekerek saptırmanın alemi yok. 
Değişimi siyaset felsefelerinin  temeline "Milli Devlet Güçlü İktidar" prensibini yerleştirenler istemelidir. 
Açıkçası MHP talep etmelidir. 
Bu talep ve istek yanlış değildir. 
Milletimiz, iradesine yapılan her darbeden sonra yılmadan mücadelesini kararlı bir şekilde sürdürmüştür.
Millet istek ve arzusunu mutlaka hayata geçirecektir. 
Cumhuriyet tarihimiz bu mücadelenin tarihidir denilse yeridir.
Devlet değişmelidir hemde acilen.