Hülya Kartal HOCAOĞLU
DEMOKRATLAR VE SİYASAL İSLAMCILAR!...
Menderes'ten sonra "Adalet Partisi"ni ele geçiren masonlar! Demirel'i "Nurlu ve demokrat" diye yuttururken "Dine hürmetkâr" görünüp bizzat dini siyasete fetö ile birlikte alet etmiyor muydu?... Evet, belki Demirel'in ağzında çok da dini söylemler yoktu, ama icraata bakıldığında neredeyse tüm dindarlar, dine hizmet ve dinsizlerle mücadele adına bu adamları desteklemesinin sebebi, onların "dindar ve demokrat" kılığı sebebiyleydi!....
Ta ki "Başörtüsü füruattır" ve "Başörtülü okumak isteyenler Arabistan'a gitsin!" diyerek "bombalarını" patlatana kadar!....
Dini serbestiyet için mücadele eden ama onlar mücadele ettikçe bunlar daha çok telaşlanıp dine daha çok yasak getirmesini netice veren 28 Şubatlarda, "Siyasal İslamcı!" "dini siyasete alet ediyor!" diye yaftalayan ve göz göre göre dini değerlere saldırmasını "demokratlığı dinsizliğe tahvil" kafalar, işte Fetönün Nurcu ayağındaki kafalardı ki, müthiş bir algı oyunu yaptılar!.... Bunu da Risaledeki Üstadın bazı cümlelerine kılıf uydurarak gerçekleştirdiler!...
"İttihad-ı İslam Partisi, yüzde altmış, yetmişi tam mütedeyyin olmak şartıyla, şimdiki siyaset başına geçebilir. Dini siyasete alet etmemeye, belki siyaseti dine alet etmeye çalışabilir. Fakat çok zamandan beri terbiye-i İslamiye zedelenmesiyle ve şimdiki siyasetin cinayetine karşı dini siyasete alet etmeye mecbur olacağından, şimdilik o parti başa geçmemek lazımdır." (Emirdağ Lahikası)
İşte burayı referans gösteren Demirelci ve Fetöcü kafalar, "aman dini siyasete alet edecekler!" korkusu üfleyerek, bu kez "siyasetin cinayetlerine" eyvallah edip, hem maddi hem manevi büyük cinayetlerin, terörün kapılarını açtılar!...
Oysa hadiselerin zamanla tefsiri ve onların düşen maskeleriyle anlaşıldı ki; Menderes'ten sonra gerçekte "Demokrat" bir parti başa geçmedi!
Yine Emirdağ Lahikasında geçtiği gibi:
"Maatteessüf, bazı müfrit ve mason ve komünistler, Demokrat aleyhinde olduğu halde kendini Demokrat gösteriyorlar ki, Demokratları tahribata sevk etsin ve din aleyhinde göstersin, onları devirsin."
İşte kendilerinin gerçek tarifi buyken birileri ifratta, bir kısmı mason Demirelci ve komünizmle mücadele kisvesi altında onun dik âlası Fetö severler, Demokrat partiyi ele geçirip Risaleleri siyasetlerine alet ederek, utanmadan Nurlu Demirel diye lanse ederek her şekilde Risaleleri tahrif ve nihayet sadeleştirmekle büyük ihanet ve cinayetlerine yenilerini eklerken, "Siyasal İslamcı" diye yaftaladıkları Erbakan ve şimdilerde Reis'le, aslında kendilerinin giydiği "dindar demokrat" kostümünün ardında İnönü'den beter suikast, cinayet ve terörle "şimdilik o parti başa geçmemek lazımdır!" ı, sanki Üstad "dine hürmet eden birileri gelir de parti kurarsa başa geçirmemek için elinizden geleni yapın!" demiş gibi daha büyük cinayetlere yol verdiler!....
Oysa Üstadın şimdilerde gerçekleştiğini gördüğümüz vasiyetleri ve haberleri, mesela Risalelerin devlet eliyle resmen basımında "Devlet tekeli" diye chp ile elele mahkemelere giden bu adamlardı!
Ve en önemlisi: "Şeair-i İslamiye ve siyaset-i İslamiyeye darbe vuranlar...darbe yiyecek" olan Üstadın sözünün gerçekleşmesiyle, Üstadın sözlerini çarpıtarak ve cerbezeyle dindarlara karşı silah gibi kullanan bu tayfa tokatlarını yerken; "Siyaset-i İslamiyeye" "Siyasal İslam" diye diye darbe vuran bu adamların şimdi dinsiz ve terörsitlerle yine "Demokrasi" adı altında kirli ittifaklar ararken, aslında yedikleri tokatlarla tokat manyağı olmaktan başları dönmüş olduğunu nihayet herkes görüyor!...
Risale-i Nurlar, onları dinsizliğine, cinayetlerine alet eden demokrat kisveli masonların elinden kurtulup, hamdolsun Üstadın talebeleri ve Reis'in girişimleriyle resmen basıldığı için, bundan sonra "Ben dindar bir Cumhuriyetçiyim" diyen Üstadın manevi yardımları da yanlarında olarak, inşaallah 2019 seçimlerinde bu milletçe en büyük darbeyi onlara vurmuş olacaklar!......
Dua eder, rahmet-i İlahiyeden bekleriz....