Aslında "darbe" kelimesi, çok antipatik, sevimsiz ve netâmeli ; kullanmayı da hiç arzu etmezdim.

Çünkü bir memlekette bu kelimenin ulu orta kullanılması, ticâret'ten turizm'e, inşaat'tan otomotive kadar bütün sektörleri sarsar, en azından "tedirgin" eder.

Ülkemizin gelişmesini, milletimizin refâhını ve selâmetini istemeyen iç ve dış "şer güçler", zaman zaman bu "darbe" söylemlerini tedâvüle sürüyorlar, ekonomimize zarar vermeye çalışıyorlar, buna da alıştık artık.

Lâkin, Reisimiz'in PAKİSTAN dönüşünde yaptığı açıklamalar ile, daha öncesinde MHP Genel Başkanı Türkmenbeyimiz'in yaptığı açıklamaları birlikte değerlendirdiğimizde, "devlet adamı" mes'ûliyetinin gayet mükemmel idrâkinde olan bu insanların, bu sözleri "durup dururken söylemeyecekleri" neticesine varıyoruz.

Elbette onlara, bazı "bilgiler" geliyor ve bu bilgiler de epeyce "ciddî" ki, memleketin ekonomisine zarar veren bu "darbe" kelimesini, onlar da telâffûz etmek ve milletimizi uyanık olmaya dâvet etmek mecbûriyyetinde kaldılar.

Her iki Reisimiz'in de, böyle bir darbeye tevessül edecek olanlar hakkında, gayet net ve sert tehditlerde bulunmaları ve Milletin burada "davet beklemeden inisiyatif kullanacağını" söylemeleri, hem darbe heveslilerine ve hem de bizim gibi "Din - Devlet - Vatan - Millet fedâîlerine" bir mesajdır.

Biz bu mukaddes ve mübârek mesajı aldık, başımızın gözümüzün üstüne koyduk Evvel ALLAH (C.C.). Vaktine-saatine bakmayacağız, öyle hâin bir teşebbüs başladığı anda, "vâzifeye başlayacağız" inşallah.

Ali KOÇ'un, "FB'nin haklarının yenildiği" bahânesi ile, FB taraftarlarını, Devletimize ve Hükümetimiz'e karşı kışkırtmasının, ikinci bir GEZİ ayaklanması başlatmak ve bu ayaklanmanın TÜRKİYE'yi sarmasından sonra, "durumdan vâzife çıkarmaya hevesli" bazı askerlerin, "darbe"leri ile sonuçlandırmak istediği anlaşılıyor.

Arkasından da, ABD ve İNGİLTERE'ye, "kalenin anahtarlarını teslim ederek" İŞGAL HAREKÂTI'na zemin hazırlayacaklar !

Ali KOÇ'un önünde, arkasında, sağında, solunda, üstünde ve altında "kimlerin olduğunu", Devletimiz elbette biliyor.

Şuna inanıyorum ki, Devletimiz 15 Temmuz 2016'da olduğu gibi, gafil avlanmayacaktır ve "azmedenler" ile "azmettirenlerin" tamamını derdest edecektir inşallah.

Temennim odur ki, bu hâinlerin tamamı, Milletimizin ellerine bırakılır ve bir güzel "icâplarına bakılır", içerde ve dışarda "zıplayanlara" da ibret olur inşallah.

Bugün böylesine hayatî bir mesele üzerinde görüş beyân etmeyip, "tam siper" olanların, yarın "tank görseydim, üzerine çıkardım" demelerinin hiçbir kıymeti olmayacaktır.

Bilâkis, bu zihniyetin, "darbenin başarılı olması için" elinden geleni yapacağından da şüphe etmiyoruz. Bu DALTONLAR'ın "darbeyi alkışlayacaklarından" eminiz de...,

Bunların kuyruklarına takılan ve bir zamanlar "bizden" bildiklerimize, son bir şans verelim :

Bugünden tezi yok, herkes "cenâh tercihini" yapsın ; Abdullah GÜL, Ahmet DAVUTOĞLU, Ali BABACAN... Evet, sizlerden bir beyân bekliyoruz ; ağız dolusu, açık - net, gümbür gümbür, "darbe karşıtı olduğunuza ve darbeye karşı duracağınıza" dâir...

Bunu yapmazsanız, "tarafsızız" demenizin veyâ "susmanızın", "hâinlerdan taraf" olduğunuz mânâsına geleceğini, şimdiden hatırlatıyorum !

Selâm ve dua ile.

NOT : 1. Paylaşmak serbesttir. "Paylaş" butonu çıkmıyor ise, kopyala-yapıştır yapabilirsiniz.

NOT : 2. DALTONLAR'ın açılımı : Canlı Hayvan Pazarı Umum Müdürü Avarel, Türkücü katil Selahattin, Junyor Avarel EkRumidis, Morul Morul Meral Apla, Timıl BLACKMOLLİNG, Zehirli Gül Apo, Ahmet Davidoğlu, Ali Papacan ve diğerleri...